İlahiyat Fakültesinden hocam Prof. Dr. Şerafettin Gölcük 2014 yılında Konya’da Türk Anadolu Vakfı’nın düzenlediği” Anadolu Konferanslarında” Müslümanların Rönesans hareketlerinde Avrupa’ya etkisini Fransa’da yaşadığı bir hatıratı ile şöyle anlatmıştı:
“Rönesans Avrupa'da başladı Reform Avrupa'da başladı. Avrupalılar ne dediler, bu din bize cevap vermiyor. Ne yapalım aslına dönelim, başa dönelim. Aslına dönecekler ama ellerinde asıl bir kitap yok ki. Yani asla döndükleri zaman karşılarında onların Allah'ın Hz. İsa'ya gönderdiği İncil yok ki.
Bizim tarihimizde hiçbir zaman reform hareketi diye bir şey olmamıştır. Rönesans orada başlamıştır, Rönesans'ın olmasına, oluşmasına sebep olan yine nedir, Kur'an-ı Kerim'in şerhi diyelim, yorumu diyelim, Kur'an'a dayanarak eser vermiş olan bizim ilim adamlarımız, fikir adamlarımız, Rönesansın Avrupa'da neşvü nema bulmasına sebep olmuşlardır. Bakınız Saint Thomas diye bir adam var, Saint Augustinus diye bir adam var bunlara kitaptan baktım ben, hepsi de bizim Farabi'den etkilenmiş, Gazali'den etkilenmiş, İbn Rüşd'den etkilenmiş, İbni Sina'dan etkilenmiş.
Ufak bir hatıramı anlatacağım size: 1967 yılında Grenoble şehrindeyim, Fransa'nın güneyinde bir şehir. Orada Fransızcamı geliştireceğim, Paris'e gidip doktora tezimi yazacağım daha sonra. Grenoble Üniversitesi de büyük bir üniversite, pek çoğunuz tanırsınız Ali Fuat Başgil'in hukuk tahsilini yaptığı üniversite. O üniversitede bir talebe olarak derslere misafir olarak katılmak için bir kart aldım. Felsefe derslerini dinlemek için, ilk derste, ilk başlangıç dersinde sınıfa girdim. Sınıfta 20 kişi kadar var, ben önde oturuyorum. Bir profesör öğrencilerle tanışıyor, dersin hocası Profesör Limnen isminde birisi. Bütün öğrencilere sordu, en son ben öndeyim, siz dedi. Ben dedim Türk'üm. Nereden geldiniz, İzmir'den. Ne yapacaksınız burada? Fransızca mı geliştirdikten sonra İslamiyet üzerine bir tez hazırlayacağım. Çocuklar dedi, bunu hiç unutmuyorum., çok heyecanlıyım dedi, bu profesör. Niye, bugün dedi sınıfımda Müslüman bir öğrenci var. Bugün, iki derste size Müslümanların bize kazandırdıklarından bahsedeceğim dedi.
İspanya'dan girdi, Kurtuba'dan bahsetti, Sicilya'dan bahsetti, İbni Sina'dan bahssetti, Farabi'den bahsetti, Gazzâli'den bahsetti, bahsetti bahsetti… Neticede şunu söyleyeyim: Eğer bugün Avrupa'da bir Rönesans hareketi başlamışsa bunun sebebi de 1250-1300'lerde işte bunların İslam ümmetinin elçilerinin bizi uyandırmasıyla başlamıştır dedi ve şöyle bir şey anlattı, çok kısa bir anekdot. Dedi ki o günlerde papalık Roma'dan Paris'e gelmiş bir müddet orada kalmış Paris'te bulunan baş kardinal ile papa bir konuda ihtilafa düştü. O konuda Paris başpiskoposu yani kardinal diyelim, haklı idi papa haksız idi. Sebebini şöyle söyledi, dedi ki: Paris'teki bulunan kardinal o büyük papaz İspanya'da, Endülüs'te, İslam medreselerinde, Kurtuba'da okumuştu. İfade şu: O aydın dünyayı çok iyi tanıyordu. O, bizim papa Müslümanlarla irtibata geçmediği için, Müslümanlığın herhangi bir kitabını okumadığı için gerilerde kalmış dedi. Bunu hiç unutmuyorum.”
Özümüze dönmek, İslamı gerçek manada anlayıp yaşamak temenni ve duası ile…
YORUMLAR