“Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir. “ (Müslim)
Size içinde sizin için öğüt bulunan bir kitap indirdik
“İnsanların hesaba çekilmeleri yaklaştı. Halbuki onlar gaflet içinde yüz çevirmekteler.
Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak, kalpleri oyuna, eğlenceye dalarak dinlemişlerdir.” (1)
“Biz onları (peygamberleri), yemek yemez birer (cansız) ceset olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyada) ebedî de değillerdir.” (2)
“Andolsun, size içinde sizin için öğüt bulunan bir kitap indirdik. Hâla akıllanmaz mısınız?” (3)
Evren de insan da oyun olsun diye yaratılmamıştır
“Biz yeri, göğü ve arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık. Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık böyle yapardık.” (4)
Yüce Allah bu evreni oyun ve eğlence olsun diye, yani anlamsız ve boş yere yaratmamıştır. Yaratılan her şeyin bir yaratılış hikmeti vardır. Evren nasıl boş yere yaratılmamış ise insan da boş yere yaratılmamıştır. Ebedi saadet için insan yaratılış amacına uygun bir hayat sürmelidir.
Hiçbir beşere ebedîlik vermedik
“Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedî mi kalacaklar?
Her canlı, ölümü tadar. Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz. Ve siz, ancak bize döndürüleceksiniz.” (5)
Takvâ sahipleri görmedikleri halde Rablerine saygı gösterirler
“Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.
Andolsun biz, Musa ve Harun'a, takvâ sahipleri için bir ışık, bir öğüt ve Furkan'ı verdik.
(O takvâ sahipleri ki) onlar, görmedikleri halde Rablerine candan saygı gösterirler. Yine onlar, kıyametten korkan kimselerdir.
İşte bu (Kur'an) da, bizim indirdiğimiz hayırlı ve faydalı bir öğüttür. Şimdi onu inkâr mı ediyorsunuz?” (6)
Sabreden kul, Eyyub (AS)
“Eyyub'u da (an). Hani Rabbine: «Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin» diye niyaz etmişti.
Bunun üzerine biz, tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenler için bir hatıra olmak üzere onun duasını kabul ettik; kendisinde dert ve sıkıntı olarak ne varsa giderdik ve ona aile efradını, ayrıca bunlarla birlikte bir mislini daha verdik.” (7)
“Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Eyyûb’un sadece içinde bulunduğu durumu dua şeklinde rabbine arzettiği belirtilmiştir. Allah’ın onu sabreden bir kimse olarak bulduğu, onun çok iyi bir kul olduğu ve daima Allah’a yöneldiği haber verilmiştir. Hz. Eyyûb’un hastalığının, insanları kendisinden nefret ettirecek kadar ağır ve tiksindirici olduğu yolundaki yahudi menşeli bilgileri bir peygamberin saygınlığı ve sosyal prestijiyle bağdaştırmak mümkün değildir; Kur’an’da ve güvenilir hadis kaynaklarında bu tür bilgiler de bulunmamaktadır. Diğer İslâmî kaynaklarda geçen bu yöndeki malumat ise tamamen İsrâilî kaynaklardan intikal etmiştir.”(8)
Yunus (AS)
“Zünnûn'u da (Yunus'u da zikret). O öfkeli bir halde geçip gitmişti; bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet karanlıklar içinde: «Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!» diye niyaz etti.
Bunun üzerine onun duasını kabul ettik ve onu kederden kurtardık. İşte biz müminleri böyle kurtarırız.”(9)
“Yûnus(AS) hakkında Kur’an’da da bazı bilgiler verilir; ondan Yûnus, Zünnûn ve “Sâhibü’l-hût” diye bahsedilir; kendisine vahiy indiği, doğru yola sevk edilenlerden, alemlere üstün kılınanlardan, salihlerden ve peygamberlerden olduğu bildirilir. Kur’an’ın onuncu suresi Yunus adını taşımaktadır. Bu surede, kendilerine azap geleceği bildirilince iman etmeleri sayesinde azaptan kurtulan yegâne kavmin Yunus kavmi olduğu beyan edilir. Kur’ân-ı Kerîm’e göre Allah’ın elçilerinden biri olan Yunus -kavmi kendisine inanmayınca- öfkeyle onlardan uzaklaşmış, yüklü bir gemiye binmiş, çekilen kura neticesinde kaybedenlerden olmuş ve kendisini bir balık yutmuştur (es-Sâffât 37/141-142).
Eğer Yunus, Allah’ı tesbih edenlerden olmasaydı insanların tekrar dirileceği güne kadar o balığın karnında kalabilirdi; fakat o, “Senden başka ilâh yoktur, şüphesiz ben zalimlerden oldum” demiş, ardından duası kabul edilerek, Allah’ın rahmetiyle güçsüz bir halde balığın karnından çıkarılmış, kendisine gölge yapması için yanında kabak cinsinden geniş yapraklı yaktîn bitkisi yaratılmış, daha sonra 100.000 veya daha fazla insana peygamber olarak gönderilmiştir. Yunus’un kavmi iman etmiş, başlarına geleceği bildirilen azaptan kurtulmuş, bir süre daha nimetlerden faydalanarak yaşatılmıştır.” (10)
Kur’an’ı anlamak ve onunla amel etmek temennisi ile…
-----
- Enbiya 1-3
- Enbiya 8
- Enbiya 10
- Enbiya 16-17
- Enbiya 34- 35
- Enbiya 47-50
- Enbiya 83- 84
- Ömer Faruk Harman, Diyanet vakfı İslam Ans. C.12 s. 16-17
- Enbiya 87- 88
- Ömer Faruk Harman, Diyanet vakfı İslam Ans. C.43 s. 597-599
YORUMLAR