Namazı zayi eden bir nesil geldi
“Onlardan sonra, namazı zayi eden, şehvet ve dünyevi tutkularının peşine düşen bir nesil geldi. Onlar bu tutumlarından ötürü büyük bir azaba çarptırılacaklardır.
Ancak tevbe eden, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler hariçtir. Bunlar, hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın cennete, çok merhametli olan Allah'ın, kullarına gıyaben vâdettiği Adn cennetlerine girecekler. Şüphesiz O'nun vâdi yerini bulacaktır.
Orada boş söz işitmezler. Yalnızca (meleklerin) "selam!" (deyişini) işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da vardır. Kullarımızdan, takva sahibi kimselere vereceğimiz cennet işte budur.”(1)
Namaz bütün peygamberlere ve ümmetlerine farz kılınan bir ibadettir. Peygamberler bu ibadeti eksiksiz olarak yerine getirmeye gayret etmişler ve başkalarına da bu şekilde yapmalarını tavsiye etmişlerdir. Peygamberlerden sonra gelenler namazı ya hiç kılmamışlar veya onun edasında yerine getirilmesi gereken hususlara dikkat etmemişlerdir. Ayet, bunların yaptıklarının karşılıksız kalmayacağını, cezalarını mutlaka çekeceklerini ifade etmektedir. Tevbe eden ve salih amel işleyenler, imanlarını ibadet ve güzel davranışlarla destekleyenler bu azaba çarptırılmayacakları gibi Adn cennetine gireceklerdir.
Allah, doğru yola gidenlerin hidayetini güçlendirir
“Kendilerine âyetlerimiz ayan beyan okunduğu zaman inkâr edenler, iman edenlere: İki topluluktan hangisinin (hangimizin) mevki ve makamı daha iyi, meclis ve topluluğu daha güzeldir? dediler.
Biz onlardan önce, mal-mülk ve görünümü daha güzel olan nice nesilleri helak ettik.
(Ey Muhammed!) De ki: "Kim sapıklık içinde ise Rahman onlara, istenildiği kadar süre versin! Nihayet kendilerine vaad olunan azabı, ya da kıyameti gördüklerinde kimin yeri daha kötüymüş, kimin taraftarları daha zayıfmış bilecekler.
Allah, doğru yola gidenlerin hidayetini güçlendirir. Kalıcı olan iyilikler, rabbinin katında hem mükâfat bakımından daha hayırlı, hem de sonuç bakımından daha iyidir.” (2)
Allah’ın sevdiği kulunu herkes sever
“İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlara gelince, rahmân onlar için (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.
(Resûlüm!) Biz Kur'an'ı, sadece, onunla Allah'tan sakınanları müjdeleyesin ve şiddetle karşı çıkan bir topluluğu uyarasın diye senin dilinle (indirilip okutarak) kolaylaştırdık.” (3)
Hz. Peygamber de Allah’ın, bir kulu sevdiğinde onu Cebrâil’e, göklerdeki varlıklara ve yerdeki insanlara sevdireceğini haber vermiştir (Buhârî) Hadisin farklı rivayetlerinde Allah’ın sevmediği kimseyi de aynı şekilde meleklere ve insanlara sevdirmediği bildirilmektedir. (Müsned)
Kur’an’ı öğüt olsun diye indirdik
“Biz, Kur'an'ı sana, güçlük çekesin diye değil, ancak Allah'tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik.” (4)
“Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yeyiniz, bu hususta taşkınlık ve nankörlük de etmeyiniz; sonra sizi gazabım çarpar. Her kim ki kendisini gazabım çarparsa, hakikaten o, yıkılıp gitmiştir.
"Şüphe yok ki ben, tövbe edip inanan ve salih ameller işleyen, sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim."” (5)
“Her kim, mümin olarak iyi olan işlerden yaparsa, artık o, ne zulümden ne de hakkının çiğnenmesinden korkar.” (6)
Kur’andan yüz çeviren kör olarak haşrolunur
"Her kim de benim zikrimden (Kur'an'dan) yüz çevirirse mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz."
O da şöyle der: "Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum halde, niçin beni kör olarak haşrettin?"
Allah "Evet, öyle. Âyetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsun" der. Haddi aşan ve Rabbi'nin ayetlerine inanmayanları işte böyle cezalandırırız. Şüphesiz ahiret azabı daha şiddetli ve daha kalıcıdır.” (7)
Kur’an’ı anlamak ve onunla amel etmek temennisi ile…
-----
- Meryem 59-63
- Meryem 73-76
- Meryem 96-97
- Tâhâ 2-3
- Tâhâ 81-82
- Tâhâ 112
- Tâhâ 124-127
YORUMLAR