İslam Rönesans’ı çalışmalarında yüce kitabımız Kur’an’ın anlaşılması ve yaşanması için Kur’an okuma ve anlama disiplini geliştirilmelidir. Kur’an hem lafzı hem manası ile sanki bize yeniden vahyolunuyor gibi okunmalıdır.
“Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye lâyık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.” (İbrahim 14/1)
Kur’an İnsanlığa hidayet rehberi olarak gönderilmiştir. Kur’an, birçok ayeti kerimede insanı tefekkür etmeye, düşünmeye, akletmeye çağırmaktadır. Kur’an’ın bu çağrısına gerektiği gibi uymayanlar yüce kitabımız Kur’an’ı yıpranmasın diye süslü kılıflar içerisine koyarak kolaylıkla ulaşılamayacak şekilde duvarlara asmaktadırlar. Kur’an evlerin ve işyerlerinin vitrin süsü değil okundukça hayatımızı yeniden inşa ettiğimiz gönüllerin baş tacıdır.
Kur’an Hidayet Kaynağıdır
Allah Teâlâ, son peygamber olarak Hz. Muhammed’i (sav) göndermiş, son kitap olarak da Kur’an-ı Kerîm’i indirmiştir. Artık tek rehber, hidayetin kaynağı, dünya ve âhiret mutluluğunun anahtarı Kur’an’dır. Peygamber Efendimizin ümmetine bıraktığı en büyük mirastır. Allah Resûlü (sav) Veda Haccı sırasında ümmetine şu tavsiyede bulunmuştur: “Size öyle bir şey bırakıyorum ki ona sarıldıktan sonra asla sapıtmazsınız. O, Allah’ın Kitabı’dır.” (Müslim, Hac, 147)
İslam’ı tebliğin başladığı ilk dönemde müşrikler vahyin insanlarla buluşmasını engellemek için “"Bu Kur’an’a kulak vermeyin, okunurken gürültü yapın, belki bastırırsınız." (Fussilet 41/26) diyerek propaganda yapmışlardır. Onların bu engelleme çabalarına karşılık Rabbimiz “Siz, haddi aşan kimseler oldunuz diye, sizi Kur'an'la uyarmaktan vaz mı geçelim?” (Zuhruf 43/5) buyurarak tüm engellemelere rağmen vahyin insanlarla buluşmasının sağlanacağını bildirmiştir. İlk zamanlar okuma çevresinde oluşturulan kalabalıkların gürültüsü ile bastırılmaya çalışılan ilahi mesaj bugün kitlesel iletişim araçlarından yayılan mesajlarla boğulmaya çalışılmaktadır. Müşrikler nasıl ilk dönemde vahyin insanlar tarafından kabul görmemesi için çalışmışlarsa günümüzde de İslam’ın insanlar tarafından benimsenmesinden rahatsız olanlar bazen açıktan bazen de Müslüman kisvesi ile zihinleri bulandırmaya çalışmaktadırlar. Müminlere düşen görev tüm engelleme çalışmalarına rağmen Rabbimizin mesajını anlamak, yaşamak ve insanlara ulaştırmaktır.
YORUMLAR