İslâm’ın temel prensiplerinden biri emanettir. Kur’an ayetlerinde ve Peygamber Efendimizin uygulamalarında, emir ve tavsiyelerinde emanet konusu üzerinde hassasiyetle durulmuştur.
Emanet kavramı, “bir kimseye koruması için bırakılan mal ve eşya” şeklindeki günlük dilde kastedilen dar anlamı yanında insanın sahip olduğu ve kendisine geçici olarak verilmiş bulunan ruhî, bedenî, malî imkânları da kapsamaktadır. Yaratılışının gereği olarak kendisine verilen akıl nimeti ile irade sahibi kılınmış olan insana sorumluluklar yüklenmiştir. Allah’ın kullarına gönderdiği hak din, bu dinin yüklediği vecîbe ve hükümler ile birlikte insanlar arasındaki bütün emanet çeşitlerini, bu kavram içinde değerlendirebiliriz.
Allah (cc) müminlerin özelliklerini belirtirken, “Yine onlar ki (Mü’minler), emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler.” (Mü’minun -8) buyurmaktadır. Diğer ayeti kerimelerde de müminlerin emanet konusunda hassasiyetlerine vurgu yapılarak şu ilahi mesajlar verilmektedir:
“Onlar, emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir. Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir.” (Mearic 32-33)
Emanete riayet eden bir toplumda insanlar arasında dürüstlük ve güven ortamı oluşur. Bu da topluma mutluluk ve huzur getirir. Emanetin ortadan kalkması ise toplumda hilekârlık ve haksızlıkların artmasına sebep olur. Bunun için Peygamber Efendimiz “Emanet zayi olduğunda kıyameti bekle” (Buhârî) buyurmuştur.
“Emanet zayi edildiğinde kıyametin kopmasını bekleyin. "Ya Resulallah, emanetin zayi edilmesi nasıl olur?" denince, (Görev ehlinden başkasına verildiği zaman kıyameti bekleyin) buyurdu. (Buhari) anlamındaki hadiste Peygamber Efendimiz, hangi türden olursa olsun emanete hıyanetin yaygınlaşması ve güvenin ortadan kalkmasının toplumsal bir felâket olduğunu anlatmak istemiştir.
Yaşadığımız son deprem felaketi göstermiştir ki; İnşaatın başlamasından iskan ruhsatı alıncaya kadar imza yetkisi olanlar, müteahhitler, inşaatlarda çalışan kalıpçısından demircisine, amelesinden ustasına varıncaya kadar kendilerine emanet edilen inşaatlarda çalışanlar emanetlerine riayet etseler depremde bu kadar ağır kayıplarımız olur muydu?
Peygamber Efendimizin (sav) haber verdiği emanet zayi olduğunda kıyameti bekle uyarısını millet olarak canlı olarak yaşadık.
Sosyal hayat içerisinde, başkalarına tevdi edilecek görevlerde emanet her zaman ehil olanlara verilmelidir. Karşılaştığımız sağlık problemleri karşısında gösterdiğimiz doktor hassasiyetini, beyaz eşyadan mobilyaya kadar evimize alacağımız eşyalar ile ilgili yaptığımız araştırmayı her türlü işlerimizde de kendimizi yönetecek olan tüm yönetim kademe seçimlerinde de göstermek zorundayız.
YORUMLAR