Allah (cc) buyuruyor:
“Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Haşr 59/18)
Büyük ahlâk ve fıkıh bilgini Ebu'l-Leys es-Semerkandî der ki;
- Allah korkusunun yedi alâmeti vardır;
Birinci alâmet dilde belirir; Allah korkusu taşıyan kul dilini yalandan, dedikodudan, koğuculuktan, iftiradan ve boş konuşmaktan alıkoyar; bunlar yerine onu zikirle, Kur'ân okumakla ve ilmî konuşmalarla meşgûl eder.
İkinci alâmet kalpte belirir; Allah korkusu taşıyan kul başkalarına karşı kalbinde düşmanlık, iftira ve kıskançlık barındırmaz. Çünkü kıskançlık iyilikleri mahveder. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurur;
"Ateş odunu nasıl yerse (yakarsa) kıskançlık da iyilikleri öyle yer (yok eder)” Ebu Davud
Kıskançlık, kalp hastalıklarının başlıcalarından biridir ve bu hastalıklar da ancak ilimle ve iyi ameller işleyerek tedavi edilebilir.
Üçüncü alâmet gözde belirir; Allah korkusu taşıyan kul, haram yiyeceğe, haram İçeceğe, haram giyeceğe... (kısacası) haram olan hiçbir şeye bakmaz. Dünyaya aç ve hırslı gözlerle değil, ibret almak amacı ile bakar. Helâl olmayan şeylerden bakışlarını uzak tutar.
Nitekim Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurur;
"Kim gözünü haramla doldurursa, Allah da onun gözünü kıyamet günü ateşle doldurur.”
Dördüncü alâmet karında belirir; Allah korkusu taşıyan kul, karnına haram lokma sokmaz. Çünkü haram lokma yemek ağır günahlardan biridir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor;
“İnsanoğlunun karnına haram bir lokma inince, lokma midesinde kaldığı sürece yerde ve göklerdeki melekler tekrar tekrar üzerine lânet yağdırırlar. O lokmayı hazmederken öldüğü takdirde varacağı yer cehennemdir.”
Beşinci alâmet ellerde belirir; Allah korkusu taşıyan kimse, ellerini haram değil, Allah'ın rızasına uygun şeylere doğru uzatır.
Altıncı alâmet ayaklarda belirir; Allah korkusu taşıyan kimse, günah İşlemeye değil, Allah'ın emrine uygun ve O'nun rızasını kazandıracak işlere doğru yürür, âlimlerle ve iyi amel işleyenlerle buluşmak gayesi ile adım atar.
Yedinci alâmet amelde belirir; Allah korkusu taşıyan kimse ibadetini sırf Allah rızası için yapar, riyâdan ve münafıklıktan kaçınır, böylelikle Allah’ın haklarında şöyle buyurduğu kimselerden olur:
“Rabbinin katında ahiret ise, O'na karşı gelmekten sakınanlarındır.” (Zuhruf 43/35)
“Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiği şeyleri alarak cennetlerde ve pınar başlarında bulunurlar. Şüphesiz onlar bundan önce iyilik yapan kimselerdi.” (Zariyat 51/15)
“Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.” (Tûr 52/17-18)
“Allah'a karşı gelmekten sakınanlar ise güvenli bir yerdedirler.” (Duhan 44/51)
Allah’a gerçek manada kul olmak temenni ve duası ile…
YORUMLAR