" Bir ülkede akıl ve sanattan çok, servete değer verilirse; bilinmelidir ki orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır."
Büyük Frederich
Ey Genç bilmelisin ki;
Atalarımızda " Sanatına güvenenin , para ayağına gelir" derdi. Sen ki , acı ve çile çekmeden olgunlaşacağını mı sanıyorsun.?
Kendine, İlmine , bilgi birikimine ,dürüstlüğüne ahlâk ve erdemin yoldaşın olduğuna inanıp, güvenmenin çok da kolay olmadığını hayat öğretecek sana..
İnsanın değeri kadar , değer bulduğunu, akledmenin bir kıymet olduğunu hayat öğretecek...!
Çok iyi bilinir ki para, bir değişim aracıdır ve yönetilmesi en zor olan değerdir. Doğru zamanda , doğru yerde kazanılır ve doğru yere harcandığında bir değer ifade eder. Seni güçlendirir , yaşam kaliteni artıran unsurlardan biri olur...
İnsanlık tarihi incelendiğinde para uğruna ne savaşlar verildiğini, toplumların yaşamak adına ne mücadeleler verdiğini görürsün.
Bu değişim aracı önceleri emek ve madden ibaretti. Tarlasında ürettiğini verir diğer ihtiyaçlarını alırdı...Sabahtan akşama kadar çalışır karşılığında ihtiyacı olan maddeyi alırdı.
Düşünsene Sibirya da Bakır madenlerinde karın tokluğuna gün boyu taş kıran sömürülen İnsanları...
Düşünsene Kömür Ocaklarında can veren İnsanımızı...
Toplumların gelişmesi, artan Dünya nüfusu emek ve maddeyi değişim aracı olmaktan çıkarmış ve İnsanlık para diye bir şey icat etmiş...
Kölesi olmak için değil, sadece kullanmak için.!!!
Sonra günümüze geldiğimizde başlamış bir kısır döngü;
" Para için her şey feda edilir, madde ve kaliteli yaşam para ile temin edilir." Ve bununla mutlu olunur.! Acaba doğru mu.? Sorusunu sormayacak kadar zihinler dumura uğramış.
Öncelikle emeğe insan odaklı bakmalıyız.Yani insanın insana verdiği emek.
Bireyin doğup büyümesi, yetişkin bir insan olarak hayata atılması ve üretmeye başlaması , büyük bir emeğin ürünüdür. Bir annenin uykusuz geceleri ve gözyaşları büyütür o yavruyu. Bir babanın alınteri vardır, bugün hayata yürüyen gencin ayakları altında.
Her anne ve baba hayatın her türlü zor şartlarına rağmen çocuğunu belirli bir konuma getirip , kendi ayakları üzerinde yürümesini hedefler.
Bunu yaparken de Onun şahsiyetini oluşturacak , Ahlâki değerlerle donatmayı birinci görev sayar.
O değerler le yürürsün sen Doktor Hanım, O değerlerle üretirsin en üstün projeleri Mühendis bey...
Ve geliştirip korumak , sürekli kendini yenilemek artık senin görevindir... Yapamadıklarınının tasasını yaşamak yerine, gurur duy yaptıklarınla..İnşa edeceğin yarınlar , bugün ürettiğin değerlerle şekillenecek...!
Yetişkin çağa gelen gencin hayatla yüzleşmesi; sistemin ve toplumsal kuralların baskısı altında emek vererek para kazanması ile başlar...
Hiç de hayal ettiği gibi değildir...!!!
Sanatı , bilgi birikimi vardır . Zekâ ve erdem sahibidir..Iş sahibidir ...
Ama efendim parası azdır...
Kıymeti bilinmiyordur..
O' nu anlamıyorlardır.
Oysaki O başka bir yerde, başka bir meslekte olmalıydı...v.s.
Başlar memnuniyetsizlikler...
İşte bu bunalma noktaları bireyin sanat, ilim, zaman ve liyakat mefhumlarını unutarak ; paraya ve üst makamlara kavuşma isteğinin üstün gelmesi ile başlar.
Günümüz deyimiyle kariyer yapmak bireyin çok arzu etmesiyle olacak iş değildir.
Bilginin ötesinde emek, zaman ve liyakat ister.
Bugün alt yapısı olmayan, liyakat sahibi olmayan kişilerin belirli yerlerde görev almalarının , varmış gibi gösterilerek , kendisine o sorumluluğu verenleri yanıltanların ızdırabını Millet yaşıyor.
Oysaki; Birey ihtiyaçlarını sınırlamayı, parayı yönetmeyi,
zorunlu tasarruf yapmayı,
üzerine aldığı görevlerin sorumluluğunu taşımayı,sürekli kendini yenilemeyi, dünya da değişen hayat şartlarına uyum sağlama kabiliyetini geliştirmeyi ve İkâme sanatını bir öğrenebilse..
Nedir ikame sanatı diye soracak olursan;
çok pahalı ve lüks olanın yerine daha ucuz ve mütevazi olanı koymak derim.
Seni değer zafiyetine uğratanlar yerine, sana değer katan kişileri seçmen derim.
İşte o zaman medeniyete adım atacağız. Akıl ve akledme yaşam tarzımız olacak..!
Unutulmamalıdır ki; toplumlar şahsiyetli, dürüst ve hür düşünceye sahip insanların omuzlarında yükselecektir.
Kişi öncelikle ne yaptığını, hangi yöne gittiğini ve eksiğini bilmekle yükümlüdür.
Bugünü anlamak ve anlamlandırmak , doğru adımlarla yarını hayal edebilmek ana gayemiz olmalıdır.
Saygılarımla...
YORUMLAR