Eğitimde temel ilke ne oldu ?...
Birsen Alkan Dinç

Birsen Alkan Dinç

Eğitimde temel ilke ne oldu ?...

10 Eylül 2021 - 20:46

Mustafa Kemâl ATATÜRK,  

diyordu ki ;

"Gençliği yetiştiriniz, onlara ilim ve irfanın (kültürün ) müsbet fikirlerini veriniz. İstikbâlin aydınlığına, onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tâtbik mevkiine konduğu vakit, Türk Milleti yükselecektir..."

Milletlerin uygarlık ve kültür düzeyinde ki gelişmişlik , eğitim ve öğretim düzeyinin yüksek oluşunu gösterir.

Eğitimde temel ilke; insanı yetiştirmek, geliştirmek, davranışlarını belirli bir disiplin içerisinde, verimlilik esasına göre düzenlemektir.

Sınıflandırma yöntemi ile insan zekâsını keşfetme, yeteneklerini açığa çıkarma ve belirli alanlarda uzmanlaşmasını temin etme; milletçe kalkınmanın gereklerindendir.

Milletler, tarihinden , birikmiş halk kültüründen örnekleme metodu kullanarak , bugünü inşâ ederler.

Çağdaş eğitim metodları ve gereçleri ile kendi kültür tarihini belirli bir disiplin içerisinde güncelleyen toplumlar, eğitimde ve her alanda yüksek başarı seviyesini yakalayabilmiş ülkelerdir... 

Örnek vermek gerekirse; Japonya ve Almanya ilk akla gelen ülkelerdir.

Eğitim sisteminde sık sık değişiklik yapmayan bu ülkeler, kültürlerine , gelenek ve göreneklerine de bağlıdırlar...

Eski Türk Kültür tarihine baktığımızda da insanın eğitiminde; töre, yaşanılan coğrafya ve zamanın gerekleri oldukça önemlidir. 

Yapılan kazı çalışmalarında elde edilen buluntular bize, Türklerin yaşadığı çağa göre yüksek bir medeniyete sahip olduğunu gösterir. Destanlar anlatır bize, eğitimde temel amacın ; toplumu iç ve dış düşmanlara karşı koruma,toplumsal töre ve düzene saygılı bir nesil yetiştirme olduğunu...

Ahlâk, kültür, din, el sanatları, ülke savunması, üretim, ürünlerin korunması, hayvancılık, tarım ve diğer zânâatların geliştirilmesinde insana verilen eğitim ve öğretim; insanın içinde yaşadığı toplumu kalkındırmaya yönelik olup, kişisel çıkarları gözetmekten uzaktır !...

İnanılır ki ; millet kalkındığı ve güçlü olduğu sürece bireylerin de refah payı yükselecektir...

Güçlü millet, güçlü devlet ve güçlü birey !... Ve , adalet esastır !...

Bu eğitim anlayışıdır ki; tarih öncesi devirlerden bugüne kadar, Türklerin

Dünya'nın değişik coğrafyalarında büyük medeniyetler kurmalarını temin etmiştir.

Türkler, her devirde varlığını; törelerine bağlılığı, birlik ve berâberlik ruhuyla sürdürebilmişlerdir.

Ülkemizde , eğitim ve öğretim tarihini iyi okumamız gerekir...

Göreceğiz ki; ne zaman eğitim sistemi zayıflamış, ihmâl edilmiş ve çağın gerisinde kalmışsa, çok güçlü Türk Devletleri parçalanıp, çökmüştür...

Türk Yurtlarına, farklı kültürlerden gelen göçler, dilde bozulma, farklı din anlayışları, başka kültürlere özenme, eğitim ve yönetim biçimini zayıflatan unsurlar olmuştur.

Selçuklu ve Osmanlı Devleti'de benzeri unsurların baskısı altında güç kaybına uğramadı mı ?...

Cumhuriyetin ilânı ve Gazi M.Kemâl ATATÜRK'ün üstün gayreti ile Anadolu halkının eğitimi konusunda büyük bir seferberlik başlayacaktır.

Açılan Halk Evleri, Köy Enstitüleri ve okullaşma oranında yükselme eğitimde yeni bir dönemi yazacaktır tarihe...

Bu dönemde, eğitimde temel ilke; birlik ve berâberlik ruhuyla ülke ekonomisini güçlendirmek, üretimi artırmak, daha iyi bir geleceği inşâ etmek, Türk kültürünü yaşatmak, Dünya ülkeleri ile rekâbet eder seviyeye gelmek , çağdaş eğitim sistemini oluşturmak ve Milletçe topyekün kalkınmaktır...

1948 Yıllarında eğitim sistemimize dış baskıların başladığını görürüz.

Özellikle Abd'nin siyasi baskıları sonucu, Halk evleri, Köy Enstitüleri ve Sanat okulları kapatılacak, yerine yeni dünya düzeni anlayışının dayattığı kapital'i (para) ön plânda tutan ve bireyselliği aşılayan eğitim sistemlerine doğru yol alınacaktır...

1980 Yılından sonra, eğitim sistemimizde yaşanan gelişme ve değişiklikler, liberalizm ve yönetim anlayışlarında ki değişimlerle doğru orantılıdır.

Artık, bireyi geliştirmek ön plânda; Ülke içinde ve dışında acımasız bir rekâbet ise kaçınılmazdır...

Gençlerimiz hızlı test çözme tekniklerini kavrayıp, birbirleri ile yarışırken , öğretmenlerimiz de insan yetiştirme ve töreye uygun davranma gibi konuları öteleyerek, sadece öğretimi ön plâna alıyorlardı...

Öğretim yetim kalmıştı !...

Biz çocuklarımızın eğitimini karanlık sokaklarda kaybederken, geçlerimiz de milli kültüründen uzak, töreden habersiz , ahlâk, din, vatanperverlik ve milliyetçilik düşüncelerinden uzak başka iklimlere savruluyordu...

2019 Yılı ve COVİD, eğitime en büyük darbeyi vurarak, çocuk ve gençlerimizi eve kapatıyor, sanal alemde kendi çabaları ve yalnızlığında birşeyler öğrenme çabasına sevk ediyordu...

Dünya ülkeleri ile girilen bu dar ve karanlık tünelin sonunu henüz görebilmiş değiliz...

Sosyal hayattan, yüz- yüze eğitim ve öğretimden mahrum kalan çocuklarımız son iki yılı korku, panik ve umutsuzluk içerisinde geçirdi..

Bu duyguların verdiği zararları telâfi etmek, 21.yüz yılın sorunu olacak.

Oysa ki, 21. yüz yıl bilgi, teknoloji çağı

olarak kayıtlara geçmiş, deneysel ve pratik eğitimle insan yetiştirmek hedeflenmişti.

Bugün diğer Dünya ülkelerinde olduğu gibi, Ülkemizde de yüz - yüze eğitim başlamış bulunmaktadır.

Temel ilkemiz; çocuklarımızın sağlıklı olması, yaşama hakkını devam ettirmesi , eğitim ve öğrenim faaliyetlerinden faydalanmasıdır...

Önümüzde çok zor bir süreç var.

Daha sağlıklı olabilmek adına;

Evde, sokakta, ulaşım araçlarında, çevrede, okul ve iş yerlerinde temizliğe çok dikkat etmek zorundayız.

Yakın temasta bulunmamaları konusunda çocuklarımızı korkutmadan bilgilendirmeli ve eğitmeliyiz...

Bu süreçte, Okul idaresi, öğretmen ve veli işbirliği oldukça önem arzediyor.

Milli Eğitim Bakanlığımız, okul ve derslik sayısını artırma konusunda ek tedbirler almak zorunda !...

Aşılama sürecinin hızla tamamlanması çocuklarımızı ve geleceğimizi koruyacak. Bunun içindir ki, aşı olmayan , çekinen vatandaşlarımız bir uzman doktora başvurup, gerekli tetkiklerini yaptırdıktan sonra mutlaka aşılarını almalılar...

Lütfen, bilime ve çocuklarımızın geleceğine değer veriniz...

Küreselleşen Dünya tüm ülkelere, çağın problemini yenmek için ortak kararlar önermekte olup, biz de uymak zorundayız...

Uçurumun kenarında geleceği kurtarmaya çalışırken, çocuklarımıza sağlıklı ve başarılı bir gelecek diliyorum....

Saygılarımla...

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar