ALİ RIZA Karasu - Türkiye genelinde yağışların mevsim normallerinin altında kalması kuraklık endişesini artırdı. Birçok bölgede köylüler yağmur duasına çıkarken, bazı bölgelerde hububat ürünlerinde ekilen tohumların filizlenmemesinden endişe ediliyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in "Tarımsal kuraklık var diyemiyoruz ama meteorolojik kuraklık var" sözleriyle dikkati çektiği kuraklığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü verileri de teyit ediyor. AA muhabirinin Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye ekim ayından bu yana son yılların en kurak dönemini yaşıyor. 1 Ekim - 31 Aralık 2013 döneminde Türkiye genelinde Yağan yağmur, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 41,2 oranında azaldı. Ekim-Aralık dönemde Türkiye ortalaması 228,5 milimetre olan metrekareye düşen yağış miktarı, geçen yılın aynı aylarına göre 159,1 milimetreye düştü. 2012 yılının bu döneminde Türkiye genelinde ortalama metrekareye 270,5 milimetre yağış düşmüştü. Kümülatif yağışlarda normale göre yüzde 30,4, geçen Su Yılına göre ise yüzde 41,2 azalma oldu. Ekim ayından bu yana son yılların en kurak döneminin yaşanıyor olması üzerine bir çok bölgede köylüler yağmur duasına çıktı. Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, bir iki hafta içinde yağmurun yağmaması durumunda buğdayların boy atmadan sararmaya başlamasından endişe ettiklerini söyledi. Hububatta ekili alanların yüzde 70'i filizlenmedi Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Fehmi Kiraz, kış mevsiminin kurak geçmesinin özellikle hububat ekili alanları olumsuz etkilediğini söyledi. Ekilen tohumların bir çok bölgede kuraklık sebebiyle filizlenemediğini belirten Kiraz, filizlenen kısmın da gelişemediğini kaydetti. Kiraz, kuraklık sebebiyle hububat ürünlerinde şimdiden yüzde 15-20 oranında verim kaybının yaşandığını ifade etti. Türkiye'de hububat ekiminin büyük bölümünün kuru tarım şeklinde yapıldığını, hububat ambarı olarak bilinen İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Trakya bölgelerinde rekoltenin yağışlara bağlı olduğunu anlatan Fehmi Kiraz, bu mevsimde Yağan yağmurların ürünün gelişimi için son derece önem taşıdığını ifade etti. İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Trakya bölgelerindeki şubeleri aracılığıyla yaptıkları çalışmalarda, ekilen buğdayın bu mevsimde 5 ile 10 santimetre boya ulaşmış olması gerekirken, büyük bölümünün daha filizlenmediğini tespit ettiklerini dile getiren Fehmi Kiraz, şunları söyledi: "Mevsim normallerinin çok altında yağış olması hububat ürünlerinde tohumun filizlenmesini geciktirdi. Filizlenen buğdayın şu ana kadar kardeşleme dediğimiz bir kök etrafındaki çoğalmayı tamamlayıp boy atması gerekiyordu. Bazı yerlerde buğdayın yüzde 30'u filizlenirken, yüzde 70'i daha toprağın altında tohum olarak bekliyor. Filiz verenlerde de kuruma başladı. Konya bölgesinde yaptığımız araştırmada filizlenmeyen oran daha yüksek. Tohumun bir kısmı da toprağın altında canlılığını yitirdi." Kuraklığın bir süre daha devam etmesi durumunda filizlenmeyen tohumun toprağın altında çürüyebileceğini söyleyen Kiraz, "Filizlenen tohumun boy atıp kardeşlenmeyle çoğalması için yağmur gerekiyor. Önümüzdeki 15-20 günde yağmurun yağması bu anlamda çok önemli. Filizlenme ve kadeşleme düşük olduğu için mart, nisan, mayıs yağışları yeterli olsa bile yüzde 15-20 rekolte düşüklüğü şimdiden oluştu" dedi. - İzmir
YORUMLAR