TBMM Başkanı Cemil Çiçek, fezlekelere ilişkin, "26 Mart'ta Meclis toplanacak ama ondan evvel arzu varsa bunun iç tüzüğümüzde nasıl olacağı bellidir. Bir talep olduğu takdirde biz gereğini yaparız" dedi.
Çiçek, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'ndeki "Mehmet Akif Ersoy'u anma ve fahri doktora unvanı" töreni sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "4 bakanı ilgilendiren fezlekeler için Meclis 18 Mart'ta olağanüstü toplantı yapacak mı" sorusuna Çiçek, şu ana kadar bu konuyla ilgili bir talebin gelmediğini söyledi. Talep olmadığı için Meclisin daha önce verilen karar doğrultusunda 26 Mart'ta toplanacağına işaret eden Çiçek, "26 Mart'ta Meclis toplanacak ama ondan evvel arzu varsa bunun iç tüzüğümüzde nasıl olacağı bellidir. Bir talep olduğu takdirde biz gereğini yaparız" diye konuştu.
Meclisin 18 Mart'ta olağanüstü toplanacağına ilişkin bilgiyi sadece gazetede okuduğunu anlatan Çiçek, Meclisin olağanüstü toplanabilmesi için bir talebin yapılması ve bunun iç tüzüğe göre bir işlem görmesi gerektiğini bildirdi. Bu tür olayların ilk defa olmadığını ifade eden Çiçek, "Meclisimizin tarihinde tatil ve ara vermelerde olağanüstü toplantıya çağrıldığı bilinmektedir, çok sayıda uygulama var. Bu konularda tereddüt edilecek bir husus da yok. Talep gelirse biz bugüne kadarki uygulamalar neyse hak ve hukuk çerçevesinde, iç tüzüğün hükümleri çerçevesinde karara varırız. Burada tereddüt edilecek, münakaşası yapılacak bir husus yok" diye konuştu.
Fezlekelerin Mecliste okunup okunmayacağına ilişkin soruyu ise Çiçek, "Fezlekenin ilk genel kurulda okunması üzerine talimat verdim. Meclis ne zaman toplanırsa fezleke o zaman okunacak. Ben bu talimatı verdiğimde 26 Mart'ta toplanacak gözüküyordu, yeni bir talep olursa bakacağız" şeklinde yanıtladı.
"Fezlekeler başlıklar halinde mi okunacak" sorusuna ise Çiçek, bunun usulünün belli olduğunu söyledi. Meclis'te fezlekelerin içeriğine girmediklerini, böyle bir yazının geldiğini genel kurul bilgisine sunduklarını vurgulayan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kamuoyu bu konuyla ilgili mevzuat, düzenlemeleri bilmediği için kendince yorumlar yapıyor. Halbuki bu konuları uygulamalara bakarak, iç tüzüğümüzdeki hükümlere bakarak, Anayasaya bakarak karar versek, değer versek hiç bu kadar soruya da gerek yok. Çok net, çok açık olan konuları bile tartışır hale geldik. Tartışılacak bir yanı yok bunun. Biz gelen konuyu bilgiye sunuyoruz. Şunu kamuoyunun bilmesi lazım. Meclis soruşturmasının açılabilmesi için hiçbir yerden bir yazının gelmesi gerekmiyor. Bu şart değil, lazım değil. Meclis soruşturmasının başlaması 55 milletvekilinin soruşturma önergesi vermesiyle başlar. Meclis Başkanının bilgisine sunulmasıyla, savcılıklardan Başbakanlıktan ya da filanca yerden yazı gelmesine bağlı değildir. 55 milletvekili arkadaşımız hangi konuyu istiyorlarsa bir araya gelir, bunu soruşturma önergesi tarzında Meclis Başkanına sunarlarsa bu andan itibaren soruşturmayla ilgili süreç başlamış olur. Onun için bilgi verildi, verilmedi... Sanki bu bilgi genel kurulda verilmezse Meclis soruşturması başlamaz gibi bir eksik bilgi var, bu doğru değil. Soruşturmayı başlatacak olan doğrudan doğruya 55 milletvekilinin vereceği önergedir."
"İkinci yanlış bilinen husus, soruşturma önergeleri, Meclisteki diğer denetim yollarından farklı olarak, bir yasama faaliyeti değildir, ikincisi siyasi bir denetim aracı da değildir. Siyaseten konuşulabilir, meydanlarda konuşulur, başka tarafta konuşulur ama Meclis soruşturması siyasi bir denetim aracı değil, doğrudan doğruya adli bir işlemdir" diyen Çiçek, Anayasanın 100. maddesine göre Meclisin yaptığının adli bir işlem olduğunun altını çizdi.
Konuya bu kavramlar ve bugüne kadar uygulamalar çerçevesinde bakıldığında ortada karmaşık bir durum olmadığını bildiren Çiçek, anlaşılmayacak bir durum bulunmadığını ama konu siyaseten değerlendirilince başka bir tartışmayı beraberinde getirdiğini kaydetti.
-Fethiye'deki HDP binasının açılmasıyla ilgili gerginlik
Bir gazetecinin, HDP Fethiye ilçe binasının açılışında çıkan gerginliği hatırlatması üzerine Çiçek, Türkiye'de hiçbir gerginliği, hiçbir kargaşayı kabul etmediklerini söyledi.
Türkiye'de demokratik olgunluğa kavuşulduğunu düşündüğünü belirten Çiçek, insanların, fikirlerini, düşüncelerini taşla sopayla saldırmadan, cebir ve şiddet kullanmadan anlatabileceğini ifade etti. Çiçek, "Cebir ve şiddeti, taşlamayı, sağı solu yakıp yıkmayı kim için olursa olsun, kime karşı olursa olsun asla tasvip etmemiz mümkün değil. Hele hele bu tür taşkınlıklar siyasi partilere, siyaset yapan insanlara karşı olursa Türkiye'de demokrasiyi nasıl yaşatacağız. Ben bunların hiçbirini tasvip etmem, doğru da bulmam" dedi.
-Ukrayna'daki kriz
TBMM Başkanı Çiçek, Ukrayna'daki krizin sorulması üzerine, Türkiye'nin bu konuyla yakından ilgilendiğini ifade etti. Ukrayna'da yaşanan gelişmelerin Türkiye'yi ekonomik, ticari, siyasi açıdan ilgilendirdiğine değinen Çiçek, ayrıca bu ülkedeki gelişmelerin sadece Ukrayna ile sınırlı kalmadığını, dondurulmuş birçok ihtilafı da yeniden ortaya çıkarabileceğine işaret etti.
Ukrayna'daki gelişmeleri soğukkanlılıkla takip etmeye çalıştıklarını anlatan Çiçek, şunları kaydetti:
"Türk kültürünün mirasçıları olan Kırım'daki Tatarlar, büyük acılar çekti. O insanların geçmişte yaşanan acıları tekrar yaşamamaları gerekir. Onların haklarını ve hukuklarını koruyacak bir çabanın, gayretin içindeyiz. Ümit ederiz ki zaten bölge karışık, Suriye ikinci plana düştü ama her gün onlarca insan hayatını kaybediyor. Irak'ta her gün kayıplar var, Kafkaslar'da istikrar yok bir de buna Ukrayna eklenince... Hepimize düşen olup bitenlere soğukkanlılıkla takip etmektir. İnşallah ümit ederiz ki Ukrayna'da da herkesi kucaklayan, herkesin hukukunu koruyacak diyalog yoluyla bir sonuca varılır. Arzumuz, isteğimiz budur. Hükümetin de yaptığı budur."
-Berkin Elvan'ın ölümü
Hayatını kaybeden Berkin Elvan için başsağlığı dileyen Çiçek, "Bu ülkede hayatını kaybeden her insan, millet dediğimiz büyük ailenin bir ferdi. Dolayısıyla kaybettiklerimizin hepsi bizim evladımızdır, kardeşimizdir, yakınımızdır. Meseleye öyle bakıyoruz" diye konuştu.
Bu sıkıntıların, acıların olmaması temennisinde bulunan Çiçek, "Maalesef toplumsal olaylardaki artış sebebiyle arzu etmediğimiz bir kısım durumlar da olabiliyor" dedi.
Cemil Çiçek, daha sonra Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İstiklal Yerleşkesi'nde, içerisinde yarı olimpik yüzme havuzunun da bulunduğu spor kompleksinin açılışını yaptı, ardından burada incelemelerde bulundu.
YORUMLAR