Uydu görüntüleri, tanık ifadeleri, fotoğraf ve videolar ışığında hazırlanan "Yerle Bir Etmek: 2012-2013 Yıllarında Suriye'deki Kanunsuz Yıkımlar" başlıklı 38 sayfalık rapor, örgütün internet sitesinde yayınlandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü raporunda, rejimin, 2012 ve 2013 yıllarında, Hama'daki Meşh-el Arbin ve Vadi el-Coz mahalleleri ile başkent Şam ve yakınlarındaki Kabun, Tadamun, Berze, Harran el-Avamid mahallelerinde ve Mezze askeri havaalanına yakın bölgede savaş hukukunu da ihlal ederek buldozer ve patlayıcılarla yerleşim yerlerine büyük ölçüde zarar verdiğine vurgu yapıldı. Askeri amaç taşımayan bu yıkımların, sivilleri kasten cezalandırmayı amaçladığı ve halkı orantısız zarara uğrattığına dikkat çekildi.
Yıkılan binaların çoğunlukla site şeklinde ve çok katlı yerleşim yerleri olduğuna değinilen raporda, binlerce ailenin yıkımlar nedeniyle evlerini kaybettiği ifade edildi. Raporda, hükümet yetkilileri ve rejim yanlısı bazı basın kuruluşlarının ise yıkımların şehir planlama çalışmaları kapsamında gerçekleştirildiğini ya da kaçak inşa edilen binaları hedef aldığını iddia ettiği belirtildi.
Raporda, eldeki delillerin, 2012 ve 2013 yıllarında Şam ve Hama'da binlerce binanın Suriye rejimi tarafından "kasten ve kanunsuzca" yıkıldığını ortaya koyduğu kaydedildi. Örgüt, Cenevre 2 Konferansı'nın taraflarından olan Suriye hükümetine yıkımlara derhal son vermesi çağrısında bulundu.
Şam yönetiminin kaçak yapılara ilişkin iddialarına karşın birçok ev sahibi, ellerinde gerekli izin belgelerinin bulunduğunu belirtiyor. Yıkımların bazılarınınsa, muhaliflerin saldırdığı askeri ve stratejik bölgelerde gerçekleştirildiği ifade ediliyor.
Yıkımların yapıldığı bölgelerde yaşayanların yaptığı açıklamalara da yer verilen raporda, yıkımlar konusunda bazı bölgelerde yeterli bilgilendirme yapılmadığı, bazı yerlerde ise hiç uyarıda bulunulmadığı, bu nedenle çoğu kişinin kişisel eşyalarını beraberinde götürmesinin mümkün olmadığı kaydediliyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Ole Solvang, rapora ilişkin açıklamasında, yıkımların, Suriye rejimi tarafından işlenen suçlara bir yenisinin eklenmesi anlamına geldiğini belirtti. Solvang, kentleri haritadan silmenin meşru bir savaş taktiği olmadığının altını çizdi.
YORUMLAR