Ege Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağrı Büke, "septik şoktan" korunmak için ateşte yükselme, solunumda hızlanma, kalp atımında fazlalaşma ve lökosit oranının artma ya da azalma gözlendiğinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini söyledi.
Çağrı Büke, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ünlü sanatçı Nejat İşler'in hastalanmasıyla septik şok konusunun kamuoyunda daha sık tartışıldığını belirtti.
Septik şokun başlangıç aşaması olan sepsisi "bir enfeksiyona karşı vücudun verdiği kontrolsüz aşırı yanıt" olarak niteleyen Büke, bakteri, mantar ve virüs nedeniyle sepsise rastladıklarını bildirdi.
Bağışıklık sistemini etkileyen kanser, diyabet gibi hastalıkların ya da tedavi sırasında kullanılan bazı ilaçların sepsisi kolaylaştırabildiğine dikkati çeken Büke, 65 yaş üstü veya çocuk hastaların da risk grubunda yer aldığını ifade etti.
- "Erken teşhis hayat kurtarır"
Sepsiste erken teşhisin hayat kurtarabildiğini dile getiren Çağrı Büke, septik şoka ve çoklu organ yetmezliğine girmemek için bazı belirtilere dikkat edilmesini gerektiğini söyledi.
Tüm enfeksiyon durumlarında 4 önemli belirtinin büyük önem taşıdığını kaydeden Büke, şöyle devam etti:
"Ateş çok önemli. 38,3 ve üzeri ateş önemli bir bulgu. Ayrıca 36 derecinin altındaki vücut ısısı da sepsis açısından uyarıcı olmalıdır. Solunum sayısının dakikada 20'nin üstüne çıkması, kalp atım hızının 90'ın üzerinde olması ve lökositin 12 binin üstünde ya da 4 binin altında görülmesi de belirtiler arasındadır. Bu dört belirtiden 2'si varsa bu kişinin aksi ispat edilene kadar sepsis olduğunu kabul edip en yakın sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor."
Tedaviye rağmen sepsis vakalarının septik şoka girebildiğini de kaydeden Büke, septik şokta ise tansiyon düşüklüğü, kalp kaslarının kasılmaması durumunun yaşandığını ifade etti.
- Alkol ve sigara kolaylaştırıyor
Sepsiste ölüm oranının yüzde 20-30, septik şokta yüzde 60-80, çoklu organ yetmezliğinde ise yüzde 90'a ulaşabildiğini de söyleyen Çağrı Büke, erken tanı ve tedavinin hastayı koruyabildiğini belirtti.
Büke, sigara kullanımının halk arasında zatürre adıyla bilinen pnömoniye neden olabildiğini, alkol kullanımının ise karaciğere zarar verdiğini, tüm bu alışkanlıkların da sepsise zemin hazırladığını sözlerine ekledi.
YORUMLAR