Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Hakkın, hakikatin, adaletin, şefkatin, merhametin olmadığı, insana değer verilmediği, insan onurunun ayaklar altına alındığı, kadınların aşağılandığı, kız çocuklarının hala hor görüldüğü, küçük kız çocuklarının zorla evlendirildiği bir dünya, İslam'ın dünyası sayılır mı" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen İl Müftüleri İstişare Toplantısı saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı.
İslam'ın barış ve selamete davet ettiğini vurgulayan Görmez, "Bugün çevremize bakarak her gün camilerinde bombaların patladığı, nereden ve kimden geldiği belli olmayan kurşunlarla masum insanların katledildiği, çocukların, kadınların yaşamlarını yitirdiği, kitleler halinde insanların yaşama umuduyla yaşadıkları yerleri terk ederek göç ettiği bir manzara İslam dünyasında yaşanıyorsa bu dünyaya 'İslam dünyası' diyebilir miyiz" diye sordu.
"İslam'ın satırlardan sudurlara, kitaplardan hayata, teoriden pratiğe yansıması için yeni bir dile ve söyleme ihtiyaç vardır" diyen Görmez, şunları kaydetti:
"Aksi takdirde öğretilen İslam'la yaşanılan hayat çelişkisi ortadan kalkmadığı müddetçe ikiyüzlülüğe kapı aralayan bir din eğitimi yaptığımızı, yaptırdığımızı bilmeliyiz. Gelecek nesillerin bizlerin bu ikiyüzlü hali karşısında ciddi savrulmalar yaşayacağı ve bu savrulmaların, onları İslam'ı sorgulamaya götüreceği tehlikesi göz ardı edilmemelidir. İslam her türlü grupçuluğun, tarafgirliğin, menfaat elde etmenin, kişisel nüfuz aracı yapılmanın üstünde görülmedir. Aksi takdirde bütün bunların aracı haline dönüşen meta olursa, bu da her türlü bilgiye ulaşma becerisinde olan ufku açık, aklıyla muhakeme etme yetisine sahip insanları hayal kırıklığına uğratacak derin yaraların oluşmasına neden olma ihtimali göz ardı edilmemelidir.
Dün bir direnme ve savunma dili kullanan Müslümanlar duyarlılık oluşturabiliyor ve kendilerini bir şekilde koruyabiliyorlardı. Bugün ise bütün İslam dünyasında ya egemen olmaktalar ya da egemen olmanın eşiğindeler, bu egemenlik halinde İslam'dan kaynaklı değer üretilemez, toplumsal yapılar inşa edilemezse ve sadece mevcut değerler tüketilirse İslam dünyası Batı'daki dini tecrübenin yaşadığı evreyi yaşama ihtimaliyle karşı karşıya gelecektir."
YORUMLAR