"Muhalefet olunca fezlekeler yıldırım hızıyla geliyor. Hatırlarsanız Silivri Cezaevinde milletvekillerini ziyaret ettikten sonra bir açıklama yapmıştım, ben Ankara'ya gelmeden fezleke Meclise geldi. Çünkü ben yolsuzluk yapmadım, haksız yere tutuklanan pek çok kişinin hakkını savundum. O dönem beni 'Ergenekoncu' diye suçluyorlardı, şimdi Sayın Başbakan aynı suçlamaları yapıyor. Biz yolsuzluğu gün ışığına çıkmış olan bakanların fezlekelerini beklerken, bizim fezlekemiz geliyor. Toplumun vicdanına seslenmek istiyorum; Ben milyon dolarları götürmedim, ben kul hakkı yemedim, ben insanlara saygılı oldum. Ben saygı göstermeyi her zaman temel ilke edindim. Benimle ilgili fezleke geliyor, başımın üstüne gelsin, ama Allah aşkına bu ülkede yolsuzluk yapan bakanların fezlekesi neden Meclis'e gelmiyor? Bu çifte standardın sebebi ne? Bunu içime sindiremiyorum. Hangi demokrasiden bahsediyorlar bunlar?"
Hırsızlık yapan kişinin koruması olamayacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Bunlarda vicdan, ahlak yok mu merak ediyorum ben" ifadesini kullandı.
Genç bir kişinin 17 lira çaldı diye 17 ay hapse mahkum edildiğini savunan Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu;
"Trilyonları götürüyor kimsenin kılı kıpırdamıyor. Başsavunucusu kim? Recep Tayyip Erdoğan. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hırsızları savunan bir başbakan gördünüz mü siz? Şimdi görüyoruz. Bunu anlatırken bile ben utanıyorum. Ama onlar utanmıyorlar. Düşünün, İçişleri Bakanı. Oğluna soruyor, 'oğlum kaç lira para var', 'bir kaç kuruş' diyor. 'Oğlum kaç lira para var, ben sana parayı soruyorum', 'bir kaç kuruş', 'kaç lira var' diyor, 'bir trilyon civarında kaldı' diyor. Bunu söyleyen adamın fezlekesi gelmiyor Meclis'e. Neden? Trilyonları götürdü diye. Parasız eğitim istiyoruz diyen gencecik çocuklar hapse atılmadı mı bu ülkede? Parasız eğitim istiyor. O'nu hapse atacaksın, kul hakkı yiyeni koruyacaksın, hamisi kesileceksin. Bunu içime sindiremiyorum."
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın HSYK düzenlemesinin bu hafta içerisinde çıkarılabileceğini söylediğinin hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Düzenlemeyi niye istiyor, savcıya telefon ediyor zaten. 'Dosyayı kapat' diyor. Polisleri savcının emrinden alıyor zaten istediği zaman. Topluma gözdağı vermek istiyor. Hakimlere, savcılara gözdağı vermek istiyor. Neden? 'Yolsuzluk olaylarını kapatın dedim, siz neden kapatmıyorsunuz.' Bunu demek için. Biz parlamentoda böyle bir teklifin görüşülmesini demokrasimiz açısından utanç verici olarak görüyoruz. Yürütme organı yasamayı kontrolü altına aldı, şimdi yargıyı kontrol altına almak istiyor. Zaten medyayı da siz benden iyi biliyorsunuz. Yeni dönem başladı, 'Alo Fatih' dönem." yanıtını verdi.
YORUMLAR