Doktorlara başvuran hastalarda baş ağrısı şikayetlerinin önemli bir kısmını migren baş ağrılarının oluşturduğunu ifade eden Dr. Togan, “Toplumumuzda migren yüzde 25 oranında görülmektedir. Kadınlarda 3 kat daha fazla görülmektedir. Özellikle orta ve genç yaşta daha sık görmekteyiz. Migren, özellikle tek taraflı, zonklayıcı bir baş ağrısı türüdür. Orta ve ağır şiddette ve 4 saatten daha uzun süren bir baş ağrısıdır. Ağrıya özellikle bulantı ve bazen de kusma eşlik edebiliyor. Beraberinde ışık ve ses hassasiyeti görülebiliyor. Ağrının giderek şiddetlenmesi önemli bir özelliktir. Aktivite ile artması da önemli bir özelliktir. Ağrı o kadar şiddetli bir baş ağrısıdır ki hasta genellikle karanlık, sessiz bir odada yatmayı tercih eder” dedi.
Migrenin nedeninin tam olarak bilinemediğini söyleyen Dr. Togan, “Buna neden olan bazı etkenler var. Bunların başında stres, yorgunluk, açlık, hava sıcaklığı değişiklikleri geliyor. Özellikle rüzgar, lodos, doğum kontrol hapları önemli bir yer etmektedir” şeklinde konuştu.
Migrenin sıradan bir baş ağrısı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Dr. Togan, “Migrenin tedavisinde en önemli basamak ağrı sırasındaki atak tedavimiz. Bu atak tedavisinde özel migren ilaçlarını kullanmaktayız. Beraberinde bulantı varsa mutlaka bir bulantı ilacını ağrının başındayken migren ilacıyla beraber almalarını tavsiye ediyoruz. Ağrı sıklığı daha fazla olan hastalarda da önleyici tedavi basamakları var. Dolayısıyla migreni sıradan bir baş ağrısı olarak kabul etmeyip kendi başlarına doktora başvurmadan sadece ağrı kesici alarak tedavi etmeye çalışmasın hastalarımız. Her türlü baş ağrısında, ağrının ayırıcı tanısı, tanı ve tedavisinde mutlaka bir nöroloji doktoruna başvurmalarını öneriyoruz. Özellikle hava sıcaklıklarının değiştiği rüzgarlı havalarda baş ağrılarının sıklığının artabileceğini de önemle vurguluyoruz” ifadelerini kullandı.
YORUMLAR