Parkinson Hastalığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Elibol, Dünya Parkinson Günü dolayısıyla açıklamalar yaptı.
Parkinsonun, beyinde, insanların akıcı ve koordine hareketlerini yapmalarını sağlayan hücrelerin kaybedilmesi sonucu ortaya çıktığını belirten Elibol, bu hücrelerin yüzde 60 kadarı kayba uğradığında hastalığın belirtilerinin başladığını söyledi.
Elibol, Türkiye’de 100 bin civarında parkinson hastası olduğunu her yıl yaklaşık 10 bin civarında yeni teşhis konulduğunu bildirdi.
-El yazısında bozulma, titreme parkinson habercisi
Hastalıkta, ''istirahat halinde titreme, el yazısı gibi ince hareket becerilerinde bozulma, hareket etmede veya yürümede zorluk, düşük tonlu konuşma, donuk yüz ifadesine sahip olmak, koku duyusunda kayıp, uyku sorunları, kabızlık" gibi erken belirtiler olduğunu anlatan Elibol, ilerleyen dönemlerde ise gövdede öne eğilme/kamburlaşmak şeklinde duruş bozuklukları, denge sorunları ve kolay düşmeler gibi motor belirtilerin yanı sıra bazı hastalarda unutkanlık gibi hareket dışı belirtilerin görüldüğünü kaydetti.
Parkinson ile mücadelede erken teşhis, uygun ilaçlarla doğru tedavi seçimiyle hareket ve egzersiz yapılmasının önemine işaret eden Elibol, ''Böylece hastalık önemli ölçüde kontrol altına alınabilmekte ve yaşam kalitesi yükseltilebilmektedir'' şeklinde konuştu.
Elibol, kesin tedavisi henüz bulunamayan hastalıkta ağırlıklı olarak ilaç kullanıldığını, bazı hastalarda ilaca ek olarak cerrahi yöntemlere başvurulduğunu anlattı.
-Düzenli egzersiz ve yürüyüş önemli
Parkinsonun ilerlemesini yavaşlatmada hareketin önemine dikkat çeken Elibol, bilinenin tersine parkinsonda hareket etmenin ve yürümenin, denge bozukluklarında hatta konuşma problemlerinde bile bazen ilaçlardan daha etkili olduğunu söyledi. Prof. Dr. Elibol, şunları kaydetti:
''Ancak bu egzersizlerin fizik tedavi programlarından sonra sürekli ve düzenli yapılması gerekmektedir. Fiziki tedavinin yanı sıra ev içerisinde yapılacak basit düzenlemeler, hastanın giydiği terlik, ayakkabının doğru seçimi, gereğinde baston ve yürüteç kullanımı ile düşme ve bunu izleyebilecek ciddi tıbbi sorunları önlemek mümkündür. Egzersiz sadece yürüyüş, denge ve duruşu düzeltmekle kalmaz, parkinson hastalığının depresyon, durgunluk, yorgunluk ve kabızlık gibi diğer belirtilerini de olumlu etkiler. Hareketsizliğin davet edeceği kalp damar hastalıkları ve kemik erimesine karşı da koruyucu işlev görür.''
Parkinson hastalarına bahçe işleri ile uğraşmak, yüzme, dans, yoga, tai-chi gibi uğraşıları da tavsiye eden Elibol, yüzmenin denge ihtiyacının daha az oluşu ve eklemlerin daha rahat hareket edebilmesi nedeniyle hastalar için ideal bir spor olduğunu söyledi.
-Bu yıl etkinliklerin ana teması ''hareket''
Dünya Parkinson Hastalığı Günü'nün 12 Nisan Cumartesi İstanbul'daki Yıldız Parkı'nda çeşitli etkinliklerle kutlanacağını bildiren Elibol, temelde hareket bozukluğu olarak başlayan hastalıkta, programlı egzersizlerin önemini vurgulamak amacıyla bu yılki temayı "hareket" olarak belirlediklerini ifade etti.
Etkinlikler kapsamında hasta ve hasta yakınlarının, parkinson konusunda bilgilendirileceğini ve yürüyüşler yapılacağını anlatan Elibol, uzman fizyoterapistlerce, egzersiz ve özel fizik tedavi yöntemlerinin hastalara doğrudan gösterileceğini, bunun yanı tai-chi sporunun hastalarla yapılacağını sözlerine ekledi.
YORUMLAR