Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin, "Kendi aramızda aile bağları, dostluklar, kardeşlik, dava ahlakı esastır ve bunları görüşerek hepsini en iyi şekilde çözeriz" dedi.
Atalay ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Oğuz Kağan Köksal, AK Parti'den Kırıkkale Belediye Başkanlığına seçilen Mehmet Saygılı'nın devir teslim törenine katıldı. Törende, Saygılı'nın kızı Aslı Saygılı, görevi sona eren Belediye Başkanı Veli Korkmaz'a çiçek verdi.
Törenin ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Atalay, Anayasa Mahkemesinin Twitter'a ilişkin kararını değerlendirdi. Yargı kararlarını tartışmadıklarını dile getiren Atalay, hükümetin ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının (TİB) Twitter bakışını herkes tarafından bilindiğine işaret etti.
Twitter kararında vatandaşın hakkını korumanın etkili olduğunu vurgulayan Atalay, şöyle konuştu:
"Vatandaşlarımız gerek özel hayata müdahale, gerekse hakaret taşıyan içerikle ilgili mahkemeye başvurmuşlar. Yargı bunların lehine karar vermiş ama Twitter bu yargı karalarını muhatap almamış. Twitter, Youtube veya buna benzer sosyal medya ortamları aynı basın kuruluşları, televizyon gibidir. Onlar da bir şirkettir, gazeteler gibidir. Nasıl televizyonlarda, gazetelerde kişilere hakaret veya yalan haber veya onların özel hayatına müdahale olduğunda yargıya gidip düzeltiliyorsa, tekzip edildiğinde düzeltiliyorsa, burasının da aynı titizliği göstermesi gerekir. Neticede bunlar da yayın kuruluşudur. TİB'in Twitter ile ilgili kararı yargı kararlarını muhatap almamasıdır."
Atalay, Twitter şirketinin başka ülkelerde yargı kararlarını muhatap aldığını ifade etti.
Twitter ile ilgili en çok yargı kararı ve ilgili sayfaların çıkarıldığı ülkenin de ABD olduğunu anlatan Atalay, bu konuyla ilgili sayıların da ellerinde olduğunu dile getirdi.
Youtube ve Twitter'ın ilelebet kapalı kalacak anlamında bir yaklaşımlarının olmadığını aktaran Atalay, "Dolayısıyla burada beklenen, yargı kararına da gerek olmadan sosyal medya ortamı sağlayan bütün kuruluşların Türkiye'de birimlerini kurması ve burada muhatap olması, yargı kararlarını da göz önüne alarak düzeltmesidir. Hükümet veya TİB olarak 'bunlar sürekli kapalı kalacak' gibi bir bakışımız yok. Çabamız sadece onları da bu sorumluluğa getirmekti. Anayasa Mahkemesinin de kararında şunu gözetmesi lazım. Nasıl biz bireyin hakkını korumak için kişilerin mahkeme kararıyla sabit olan hak ihlalinin önlenmesi, giderilmesi yönünde çaba sarfediyorsak, Anayasa Mahkemesinin de birinci sorumluluğu, bireyin hakkını, bireyin özgürlüğünü korumaktır. Yani o kararın inşallah bu muhtevada olmuş olmasını dilerim" dedi.
- Cumhurbaşkanlığı seçimi
Bir gazetecinin cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili sorusu üzerine Atalay, AK Parti'de sürprizlerin olmadığını, bunu da her zaman ifade ettiklerini söyledi.
AK Parti'nin bütün bireylerinde daima 'daha fazla nasıl fedakarlık yaparım, daha fazla ne yaparım' duygusu olduğunu belirten Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kimse bireysel taleplerde bulunmaz. Bunun en iyi örneği de Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımızın partimizin kurulduğundan bugüne kadar ki karşılıklı dostlukları, kardeşlikleri ve fedakarlıklarıdır... Kendi aramızda aile bağları, dostluklar, kardeşlik, dava ahlakı esastır ve bunları görüşerek hepsini en iyi şekilde çözeriz. Tabi ki en başta Başbakanımız ile Cumhurbaşkanımız görüşürler. Milletimiz bize zaten çok rahat pozisyon sağladı. Bu seçim sonucu milletimizin AK Parti’ye bu konuda güvenini en ileri şekilde gösterdi. Dolayısıyla bundan sonra bizim cumhurbaşkanlığı seçimi ve diğer konuları yürütmemiz daha kolay. Milletimiz bize güç verdikten sonra Allah'ın izniyle biz o gücün hakkını veririz. Yani yeter ki milletimiz o desteği versin. Bundan sonra da hiçbir şey aksamaz, her şey daha iyi yürüyecektir. Allah'ın izniyle her şey en uygun şekilde çözülecektir. Hem partimiz hem milletimiz için en hayırlı olan kararı vereceğiz."
- Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararı
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Ergenekon Davası'na ilişkin gerekçeli kararını değerlendiren Atalay, "Orada tabi çok büyük bir gecikme olmuştu. Biliyorsunuz bu ortamda bazı gelişmeler yaşandı. Anayasa Mahkemesi de kararın ve gerekçenin gecikmesi sebebiyle eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile ilgili karar verdi. Sonra diğer yargı kuruluşları, diğer mahkemeler, diğer tutuklularla ilgili kararlar verdiler. Yani ileri bir eleştiri vardı. Alt mahkeme karar vermiş ama gerekçeyi yazmamış. Dolayısıyla temyize gidemiyor. Şimdi o gerekçe ortadan kalkmış oldu. Artık temyiz safhası başlar. Şimdi ilgililer temyize itirazlarını yaparlar ve biran önce temyizde de görüşülüp neticelenmesi hepimizin dileğidir" ifadelerini kullandı.
- Yerel seçim sonuçlarına itirazlar
Yerel seçimlerin ardından itirazlarla ilgili görüşlerini dile getiren Atalay, hükümetin seçim güvenliğini çok iyi sağladığını kaydetti.
Atalay, seçim ve kampanya ortamının adeta bir şölen havasında geçtiğini, bütün genel başkanların istediği yerde mitinglerini yaptığını ve hiçbir yerde bir olayın yaşanmadığını anımsattı.
Sandık güvenliğini tehdit eden bir gelişme olmadığını söyleyen Atalay, şöyle konuştu:
"Bütün hassasiyetimizle seçim günü güvenliğini de sağladık. Neticede seçim kağıtlar üzerinde oluyor, biz halen kağıt kullanıyoruz. Burada insanlar itiraz edebilir. Seçimi yargı yapıyor, idare yapmıyor. İdarenin burada görevi, seçimin en iyi ve güvenlikli şekilde yapılmasıdır. Biz hükümet olarak bunu sağladık. Seçimin içeriğiyle ilgili oy kullanma, sayım, sonuç açıklama vesaire yargının görevidir ve seçim kurulları var, Yüksek Seçim Kurulu var. O mekanizma içinde tabi ki vatandaş itiraz edebilir. İtiraz edildiğinde yargı kararı biliyorsunuz yine ya o itirazı kabul ediyor veya reddediyor. Kabul edilenler sayılıyor, bazı yerlerde itirazların doğru olduğu çıkıyor. Bu normal bir şey ama bir şey kabul edilemez. Hiçbir gerekçe olmadan 'şu il tamamen yeniden sayılsın.' Böyle absürt, soyut bir talep olamaz. Diyelim ki İstanbul’da CHP'nin adayı Mustafa Sarıgül seçimden bir gün sonra durumu kabul etti, 'milletimiz böyle kabul etmiş' dedi ama ne olduysa Salı günü 'bütün İstanbul'un oylarının yeniden sayılmasını istiyorum' dedi. Böyle bir şey olamaz. Nereden geldi o talep. Bunlar tabi milletimizin gözünden kaçmıyor."
- "Onların amacı itiraz değil kargaşa"
CHP'li bir parti yetkilisinin, "Eğer Ankara tamamen yeniden sayılmazsa biz Ankara seçimlerini hukuki kabul etmiyoruz" dediğini hatırlatan Atalay, itirazların somut sebeplere dayalı olması gerektiğine işaret etti.
Atalay, seçimde mağlup olanların bunu kabullenmekte zorlandığını ileri sürdü.
Kendilerinin de itiraz ettikleri seçim bölgeleri olduğunu anlatan Atalay, şunları kaydetti:
"Ama hiçbir yerde o ildeki taraftarlarımızı seçim kurulu önünde toplamıyoruz. Bu yanlış. Ama CHP ve özellikle BDP bunu yapıyor. Şimdi Güneydoğu'da BDP'nin var. Ceylanpınar'da, Viranşehir'de, Ahlat'ta.... İtiraz edebilirsiniz veya karşı taraf itiraz edebilir ama gelip de seçim kurulunun, adliyenin önünde eğer görevlilerin işini aksatırsanız, gösteri yaparsanız size müdahale edilir. Özellikle Ankara'da herkes ittifak etti. Büyük bir ittifak, koalisyon sağladılar, herkes oy verdi. CHP'nin oyu da değil, bunu herkes biliyor. MHP de, başkaları da oraya oy verdi ama alamadılar. Ondan sonra varsa haklı durumun itiraz yaparsın. Ama gelip de seçim kurulu önünde böyle terör estirme falan buna müsaade edilmez. Yani onların amacı artık itiraz değil, seçim sonucu kargaşa meydana getirmektir. Herkes bunun farkında biz de farkındayız."
YORUMLAR