Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Hedefimiz, 2019 yılında TÜRKSAT-6A olarak çok gelişmiş çok yüksek çözünürlükte ve haberleşme noktasında dünyanın en iyi teknolojisini barındıran uydumuzu yüzde 100 yerli mühendislikle, yerli dizaynla uzaya fırlatmak" dedi.
Karamürsel'de muhtarlar, oda başkanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Işık, burada yaptığı konuşmada, iktidara geldikleri günden itibaren en fazla öncelik verdikleri iki alanın Türk insanının yaşam kalitesini ve devletin itibarını yükseltmek olduğunu söyledi.
İnsanların yaşam kalitesini yükseltmek adına pek çok çalışmayı hayata geçirdiklerini, geçirmeye de devam ettiklerini ama diğer taraftan en önemli önceliklerinin devletin itibarını yükseltmek olduğunu vurgulayan Işık, AK Parti iktidara geldiği gün Türkiye'nin IMF'nin onayı olmadan adım bile atamayan ve memurun, işçinin maaşını ödeyemeyen ülke durumunda olduğunu kaydetti.
Işık, IMF'nin Türkiye'ye borç para vermek için Kemal Derviş'i gönderdiğine dikkati çekerek, "Şimdi bizi acımasızca eleştirenler, o gün Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) 15 günde 15 tane Derviş yasasını geçirdi. Hem de öyle kolaysa tartış ama bakın, bugün geldiğimiz noktada Türkiye'nin IMF'ye tek kuruş borcu yok" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin çok borçlandığı iddiasına işaret eden Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer Türkiye, çok borçlansaydı, şu 2008 krizinde Yunanistan'dan beter olurdu. Yunanistan, hala belini doğrultamadı. İspanya, İtalya hala sıkıntı çekiyor ama Türkiye, hala dimdik ayakta. Hatta öyle bir noktaya geldi ki hükümet olarak biz bazen fren yapma ihtiyacı hissediyoruz. Artık telefonlarda taksidi kaldırdık. Niye? 'Cari açık artıyor' diye. Vergiyi arttırıyoruz. Niye? 'Cari açığa karşı önlem alalım' diye. Artık IMF'nin talimatıyla ekonomide karar alan hükümet yok. Kendi kararını tam zamanında ve tam kararında alan hükümet var. Devletin itibarı budur."
- "Bu füze tamamen yerli imkanlarla TÜBİTAK tarafından Gebze'de geliştirildi"
Işık, nutukla, lafla milliyetçi olunamayacağını savunarak, devleti ve ülkeyi stratejik noktalarda dışa bağımlılıktan kurtarmadıkça akşama kadar "ben milliyetçiyim" diye bağırmanın bir şey ifade etmeyeceğini söyledi.
İktidara geldikleri 2002 yılında savunma sanayisinde yerlilik oranının yüzde 24 olduğuna dikkati çeken Işık, "Bu da çok düşük bir teknolojiydi. Bugün Türkiye, kendi tüfeğini kendi üretiyor, kendi topunu, kendi tankını, kendi insansız hava aracını, kendi helikopterini, kendi gemisini kendi yapıyor. Tüm bu yaptıklarını da kendi yazılımıyla yapıyor, öyle dışarıdan yazılım satın almıyor, tamamen Türk mühendislerin yazdığı yazılımlarla yürütüyor" ifadesini kullandı.
Işık, birkaç gün önce SOM Füzesi'nin test atışının yapıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Bu füze Amerika'dan, Rusya'dan veya Çin'den satın alınmadı. Bu füze tamamen yerli imkanlarla TÜBİTAK tarafından Gebze'de geliştirildi. Şimdi füzenin 300 kilometrelik menzilini 800 kilometreye çıkarmakla ilgili çalışma yapıyoruz. Türkiye dahil, bildiğim kadarıyla 10'a yakın ülke F-35 savaş uçağını ortak üretecek ama o ortak üretilecek savaş uçağına takılacak füze, bu SOM füzesi olacak. Daha düne kadar tüfeğini bile dışarıdan satın almak zorunda olan bir ülkeden bahsediyoruz.
Şu anda 2 uydumuzu uzaya fırlattık. İnşallah, TÜSRKSAT-6A uydusu için de çalışmaları başlattık. Hedefimiz, 2019 yılında TÜRKSAT 6A olarak çok gelişmiş, çok yüksek çözünürlükte ve haberleşme noktasında dünyanın en iyi teknolojisini barındıran uydumuzu yüzde 100 yerli mühendislikle, yerli dizaynla uzaya fırlatmak. Milliyetçilik bu, memleket sevgisi burada. Slogan milliyetçiliği yapmıyoruz, gerçek milliyetçilik yapıyoruz. Şimdi inşallah 2023 yılında yüzde 100 yerli dizayn, yerli mühendislik ve yerli yazılımla ilk Türk savaş uçağını uçuracağız. Şu an tüm çalışmalarımız, hazırlıklarımız bu yönde ilerliyor."
YORUMLAR