Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), ulusal bir gazetede "Paralel Yapının Yargıdaki 2 kilit ismi TMSF’de Mevzilenmiş" başlığıyla yayımlanan haberde yanlış anlamalara meydan verecek üslup ve ifadeler kullanıldığını belirtti.
TMSF'den yapılan açıklamada, "Ulusal bir gazetenin 23 Şubat 2014 tarihli sayısında 'Paralel Yapının Yargıdaki 2 kilit ismi TMSF’de Mevzilenmiş' başlıklı çıkan haberde yanlış anlamalara meydan verecek üslup ve ifadeler kullanılmıştır" denildi.
Kamuoyunun yakından bildiği, saygın bir kurum olan TMSF hakkında daha doğru bilgilendirme yapılması adına açıklama yapılmasına gerek duyulduğu vurgulanan açıklamaya göre, haberde, "Avukat Tayfun Aktaş ile Avukat Osman Karakuş’un Fon Avukatı olduğu pek çok kritik davaya baktığı, bu şekilde operasyonlar yapıldığı" iddia edildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Avukat Aktaş ile Fon arasında vekalet sözleşmesi olmadığı gibi adı geçen kişinin TSMF ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Avukat Osman Karakuş ile kurum arasında 2012 tarihinde vekalet ve danışmanlık sözleşmesi imzalanmış olup daha sonra bu danışmanlık hizmetine ihtiyaç kalmadığından sözleşme sonlandırılmıştır. Haberde Osman Karakuş ile kurumumuz arasında vekalet ilişkisinin devam ettiği süreç içerisinde pek çok kritik dava dosyası verildiği iddiası da doğru değildir. Zira Avukat Karakuş’a sadece eski bir kurum yöneticisinin sanık olarak yargılandığı ceza davasında müdahil vekili sıfatıyla takip yetkisi verilmiştir.
Kaldı ki kurumumuz tarafından geçmişten bu yana dışarıdaki avukatlık ofislerine icra takip dosyaları verildiği gibi kurum menfaatine olacağı değerlendirilerek spesifik bazı dava dosyaları da verilmiş ve hukuki danışmanlık hizmeti her yönetim döneminde alınmıştır. Bu kapsamda 2001 yılı itibariyle Türkiye genelinde yaklaşık 650 avukatla sözleşme yapılmış olup gelinen süreçte bu gün itibariyle istifalar, aziller ve iş yükünün azalması nedeniyle halen 182 avukatlık ofisi ile sözleşmemiz devam etmektedir. Haberde iddia edildiği gibi kurum avukatlarının sayısı 150 değil, 110 kadrolu fon avukatı bulunmaktadır."
- "Fon Kurulu kararlarını alırken kanunda belirtildiği gibi bağımsızdır"
Haberde Mustafa Sarıgül’e yapılan alacak takip işleminin de gerçeğe aykırı bir şekilde yer aldığı belirtilen açıklamada, Fon Kurulu'nun kurumun karar organı olduğu, kurul üyelerinin de Bakanlar Kurulu tarafından atandığı anımsatıldı.
Açıklamada, Fon Kurulu'nun kararlarını alırken kanunda belirtildiği gibi bağımsız olduğuna işaret edilerek, "Bu çerçevede tüm borçlularda olduğu gibi kurumumuz Mustafa Sarıgül hakkında da Fon Kurulu’nun kararına uygun şekilde icra-i takibat başlatmıştır. Bu konuyla ilgili kurumumuzca daha önce yapılan açıklamalar resmi internet sayfamızda ve medya arşivlerinde bulunmaktadır. Kurumumuz kamu alacağını tahsil görevini ifa ederken, bugüne kadar borçlu olduğu kayıt ve belgelerden tespit edilen kişilerin, kişisel özellikleri veya sosyal statüleri gibi subjektif kriterlerden bağımsız olarak, tamamen kayıt ve belgeler ile mevzuat kapsamında objektif kriterleri esas alarak hukuk kuralları içinde hareket etmiştir" denildi.
Haberde "TMSF Eski Başkan Yardımcısı Fethi Çalık ile ilgili sık sık haber servisleri yapıldığı, kurum personeline mobbing uygulandığı, bazılarının istifa ettirildiği" gibi ispata muhtaç, delili olmayan afaki birtakım iddialara yer verildiği vurgulanan açıklamada, şunlar ifade edildi:
"Kamuoyunun da bildiği üzere Eski Başkan Yardımcısı hakkında Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu ve Kurumumuz Denetim Kurulu raporları kapsamında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılarak ceza davası açılmıştır. Söz konusu davalar hala sürmektedir. Söz konusu dava ya da dava dosyasının içeriği ile ilgili olarak kurumumuz tarafından bu güne kadar herhangi bir medya organına herhangi bir açıklamada bulunulmamıştır. Bilindiği üzere dava dosyaları aleni olup dosya içeriklerine medya mensupları istedikleri zaman ulaşabilmektedirler. Bu konuda yapılan haberlerin kaynağı da kurumumuz değildir."
YORUMLAR