Konuk, " 22 yılda sadece yatırım yapmadım, sahiplenme bilincini de inşa etmeye çalıştım.22 yılın sonunda üretici ortaklarımıza bıraktığım en büyük miras ne 45 üretim tesisi ne de raflara çıkan binlerce üründür,en kıymetli miras kurumu sahiplenme bilincidir" dedi. "Öncelikle yoğun duygusal ortamda maksadını aşan ifadeler ya da en azından benim vakıf olmadığım bilgileri içeren sözler ile ilgili kamuoyunu doğru bilgilendirmek benim sorumluluğumun ve üretici ortaklarımıza saygımın gereğidir" diyen Konuk, şunları kaydetti: "Genel Kurulda aday olup olmama kararı, kılı kırk yararak verilmiş bir karardır ve karar benim kararımdır. Kimse bu kurumdan büyük değildir, bu kimse tarifine Recep Konuk da dâhildir ve bu kurumun ömrü bir faninin ömrü ile sınırlı değildir. Bu gemi kaptansız kalmaz ve yine unutulmasın ki bu kurumun gerçek sahiplerinin dün Konya Şeker’in bahçesinde sergiledikleri hassasiyet olduğu müddetçe geminin rotası kaptanın ismine göre değişmez. Geminin hızını da dümeni ehil kaptana teslim konusundaki dikkatimiz belirler. Konya tarımının, Konya sanayisinin lokomotifi bu kurum için yükü omuzlamak isteyen herkes kıymetlidir. Bu çerçevede, emaneti taşıma arzusunda olan arkadaşlarımızın bu kuruma ve ortaklarımızın işlerine gerek birikimleri gerekse vizyonları ile ne katacaklarına odaklanmak sürecin selameti açısından daha faydalıdır. Kooperatif iştiraklerimizin yatırımlar nedeniyle geri ödeme süreci devam eden kredileri mevcuttur. Söz konusu krediler mevcut durumda elektrik satış fiyatları santrallerin devir alındığı döneme göre düşük olmasına rağmen güncel ortalama satış fiyatlarının istikrarlı şekilde devam etmesi halinde vadesinde hiçbir aksama yaşanmadan ödenebilecek durumdadır. Yatırımların finansmanı için kullanılan söz konusu kredilerin kurumumuzun hızını yavaşlattığı 4 yıllık sürecin içinde ülkemiz ekonomisini sarsan hain bir darbe girişimi yaşanmış, ardından döviz kuru ekonomi yönetiminin de öngöremediği oranda yükselmiş, son 1,5 yıldır da pandemi nedeniyle ekonominin çarklarının yavaş döndüğü, tahsilat sürelerinin ortalama iki katına çıktığı bir dönemden geçilmiş ve bu durum ülkemizdeki üreten ve ürettiği ile ayakta duran her şirket ve işletme kadar kurumumuzu da etkilemiştir. Ekonomik iklimin yeniden pozitife döndüğü bir döneme girdik ve bu geçici durum da ekonominin çarklarının hızlanması ile sona erecek ve iştiraklerimiz daha çok üreterek üreticiye daha çok ürettirmeye devam edecektir. Konya Şeker’in bahçesinde gönlündekini söylemek için toplanan, işini gücünü bırakıp kurumuna ve geleceğine sahip çıkmak için gayret gösteren kardeşlerimin, büyüklerimin ne istediğini, kaygılarını anlıyorum, anlayışla karşılıyorum ve diyorum ki; doğru kişiyi elbirliği ile bulacağız. Gönlünüzde olanın gönül rahatlığıyla emaneti teslim ettiği bir Genel Kurul bütün endişelerin, bütün kaygıların merhemidir, ilacıdır ve en önemlisi de bu kurumun istikametinin ve geleceğinin güvencesidir. Bunun şimdi tam zamanıdır. Kimse unutmasın ben bir yere gitmiyorum, deryanın yüzeyindeki emanet sandalına kondurduğunuz damla olarak yine deryaya karışıyorum. İstikametimizde, rotamızda sapma olursa biz deryayız, gitmemiz gereken yere akar, sandalı o rotada ilerletiriz. Konya Şeker Fabrikasının önünde toplanan ve gönlü orada olup da aynı endişeleri, hisleri taşıyan ortaklarımıza, hemşehrilerimize, kardeşlerime son sözüm de şudur, ne diyor Mehmet Akif şiirinde; 'Sahipsiz olan memleketin batması haktır. Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.' O, 1913’ün umutsuz ve karamsar ortamında kaleme almıştı bu mısraları. Milletimiz vatana sahip çıktı ve o kara bulutlar dağıldı, vatan ayağa dikildi. Konya Şeker’de umutsuzluk ve karamsarlığa kapılacak bir durum yoktur. Kara bulutlar da tepemize kümelenmedi. Sadece bir nöbet değişimi yapacağız ve bu nöbet değişimi sonrası bu kurumun ayakta durma teminatı, işini gücünü bırakıp dün Konya Şeker’in bahçesine gelenler kadar, evlerinde köylerinde aynı hissi paylaşanlardır. Dün Konya Şeker’in bahçesinde üretici ortaklarımız ile birlikte, Ziraat Odalarımızın, STK’ların kısaca Konya’nın bu hassasiyetini gördüm, kuruma sahip çıkma kararlılığını gördüm ve kurumum adına, üretici ortaklarımız adına sevindim. Çünkü ben 22 yılda sadece yatırım yapmadım, bu sahiplenme bilincini de inşa etmeye çalıştım. O nedenle 22 yılın sonunda benim üretici ortaklarımıza bıraktığım en büyük miras ne 45 üretim tesisi ne de raflara çıkan binlerce üründür, benim bıraktığım ve üretici ortaklarımız ile Konya’nın sahip çıkmasını arzuladığım en kıymetli miras kurumu sahiplenme bilincidir, sahiplenme kararlılığıdır."
YORUMLAR
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
YORUMLAR