Her bel ağrısı Fıtık değildir

Her bel ağrısı Fıtık değildir

Çağımızın hastalığı bel fıtığı hakkında konuşan Uzm. Dr. Gülseren Sulu, “Her bel ağrısı bel fıtığı değildir. Basit ağrılarından bel omurgasına yayılmış bir tümöre kadar değişik yelpazede birçok sebep bel ağrısı yapabilir. Bu nedenle karıştırılmamalıdır” dedi.

04 Aralık 2015 - 13:50

Toplumun çeşitli kesimlerinde bel rahatsızlığının oldukça yaygın olduğuna vurgu yapan Uzm. Dr. Gülseren Sulu, “Birçok ülkede yapılan istatistiklere göre doktora müracaat nedeni olarak bel ağrısı soğuk algınlığından sonra ikinci sırayı almaktadır. İnsanların yaklaşık yüzde 80'i hayatları boyunca en az bir defa bel ağrısıyla karşılaşmaktadır” şeklinde konuştu.

Bel fıtığının, bel omurlarının arasında olan disk materyalinin fıtıklaşıp oradan geçen sinir sistemine ait dokuların üzerine baskısı olduğunu belirten Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzm. Dr. Gülseren Sulu, “Bu, genellikle çağımızda diğer kas sinir sistemi hastalıkları gibi hareketsizlikten, vücudu yanlış kullanmaktan ileri gelen bir hastalıktır. En çok belden öne eğilme ve dönmeler sonucu oluşur” dedi.

“HAREKETSİZ İŞ VE GÜNLÜK YAŞAM TARZI ARTIŞA SEBEP”

Bel fıtığında, fizik tedavinin akut dönemde istirahat ve ilaçlama ağrısı rahatlamayan hastalara uygulanan en önemli tedavi sistemi olduğuna vurgu yapan Uzm. Dr. Sulu, bel fıtığı tanısı konulan hastaların sadece yüzde 5’inin ameliyat gerektirdiğini belirterek, “Yüzde 95 olgu ilaç, istirahat, fizik tedaviye cevap verir. Son zamanlarda artış sebebiyse; hareketsiz iş ve günlük yaşam tarzı nedeniyle tembelleşen insanlarımızın en ufak bir zorlanmada direncinin kırılmasıdır” dedi.

“KUVVET KAYBI VE İNCELME GÖRÜLEBİLİR”

Bel fıtığının genellikle çağımızda vücudu yanlış kullanmaktan ileri gelen bir hastalık olduğunu hatırlatan Uzm. Dr. Sulu, bunun sebebinin ise en çok belden öne eğilme ve dönmeler sonucu oluştuğuna söyleyerek, “Ağrıyla birlikte bacaklarda uyuşma, karıncalanma, hastalık ilerledikçe kuvvet kaybı ve incelme görülebilir. Bel fıtığında bel ve bacak ağrısı öksürmek, oturmak, ağır iş yapmakla artabilmektedir” diye konuştu.

“BEL FITIĞI ORTA YAŞTA SIK GÖRÜLÜYOR”

Bel rahatsızlığına her yaş grubunda rastlamanın mümkün olduğunu ancak bel fıtığının orta ve ileri yaşlarda daha sık görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Sulu, “Hareketsiz bir iş ve hayat tarzı, daha çok oturarak çalışmak, şişmanlık, ağır şeyler kaldırmak, mücadele sporları, bilinçsiz spor yapmak, yanlış oturuş ve duruş alışkanlığı, mesleğini sevmeme, huzursuz bir ortamda ve stres içinde yaşama, sigara ve alkol kullanma, uzun süre otomobil sürme, bedensel faaliyetlere ısınmadan başlamak birer risk faktörüdür” ifadelerini kullandı.

“DOĞRU TEDAVİ İÇİN DOĞRU TANI GEREKLİ”

Bel fıtığının kadınlarda daha fazla görüldüğüne vurgu yapan Uzm. Dr. Sulu sözlerine şöyle devam etti: “Uygun olmayan sandalyelerin üzerinde her gün saatlerce süren bir ofis hayatına mahkûm insanlar bel fıtığının adayıdır. Doğru planlanmış bir fizik tedaviyle başarı oldukça yüksektir. Tedavi başarısında hastanın yaşı, fıtığın yeri ve şekli, hastanın mesleği, tedavi ve tavsiyelere uyumu, belle ilgili başkaca problemlerin olup olmaması ve fizik tedavinin de doğru uygulanması da etkilidir. Doğru bir tedavi için, doğru tanı gereklidir.”

“AĞRI, EN BELİRGİN ŞİKÂYET”

Bel ve bacak ağrısının bel fıtığının en belirgin şikâyeti olduğunu sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Sulu, “Bazen bel ya da bacak ağrısından sadece biri de bulunabilir. Hareket kısıtlılığı, topallayarak yürüme, vücudun bir tarafa doğru çarpılması gözlemlenebilir” dedi.

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Suriçi Çarşısı yatırımcılarını bekliyor
Suriçi Çarşısı yatırımcılarını bekliyor
KSO 50. yaşını kutladı
KSO 50. yaşını kutladı