Çiftçilerin sorunlarını dinleyerek, yapacaklarını anlatan Erkoyuncu, burada kurumun termik santrali yatırımları nedeniyle içinde bulunduğu zafiyeti dile getirdi. Soma ve Kangal’daki termik santrali yatırımlarını, zarar ettiği için yol kazası olarak nitelendiren Erkoyuncu, “Kurum zor bir durumdan geçiyor. Bunu herkes hissetmiştir. Geçmişte çiftçilikten sapmadığımız, başka işlere yönelmediğimiz dönemlerde Türkiye’de ilk önce Konya’daki pancar çiftçisi avansını alıyordu. Yılda 3-4 avans aldığımız oluyordu. Bu sene Nisan’da ve en son aldık. Fabrika şeker üretiminden zarar ediyor, ondan mı? Hayır. Fabrika hala çok iyi para kazanıyor. Ama gereksiz gördüğüm ve çok şiddetle karşı çıktığım iki termik santrali almakla büyük hata yaptık. Kurumun durumu çok kötü, zafiyet içinde. Öyleyse ne yapılmalı? Önce başımıza bela olan iki termik santralini devlete iade etmeli ya da en kısa sürede elimizden çıkarmalı ve tekrar asıl işimiz olan çiftçiliğe, tarıma dönmeliyiz. Tarım ürünlerini mamul hale getiren fabrikalarımız var. Bunlar olmazsa olmazımız. Sadece şeker pancarındaki zafiyet değil. Burada Seydibey fabrikamızda patates cipsi üretimimiz var. Patatesin eskisi kadar ekilmediğini duyuyoruz. Bütün bunlar çok aşırı büyümeden. Alanımızda olmayan işlere yönelip büyümeye çalışırken, yol kazası geçirdik maalesef. O iki enerji yatırımı bizi çok kötü etkiledi. Acizane bu millet yetki verirse, bu sorunumuzu temelinden çözeceğiz” dedi.
Konya’da Türkşeker’in 10 fabrikasına bedel üretim yapan iki şeker fabrikası bulunmasına rağmen çiftçinin emeğinin karşılığını alamadığı için pancardan soğuduğunu vurgulayan Erkoyoncu, şöyle devam etti:
“Eskiden 2,5 dekardan 15 ton pancar alırken, çok para kazanıyorduk. Küçük poşetlere para dolduruyorduk. Geçen yıl benim tarlamdan 1100 küsur ton pancar çıktı, harçlığı zor aldık. Şimdi pancar üretimi 2,5 dekara 25 tona kadar çıktı. Ama çiftçi pancar ekmek istemiyor. Niye? Çünkü girdiler çok yüksek, ürünün bedeli çok düşük. Konya Şeker durumu iyi olsa, termik santrallere borcu olmasa, faiz ödemek zorunda kalmasa, çok rahat 500 lira pancar parası öder. Ve hala para kazanır. Ama maalesef delik kocaman, yama küçük. Bu iki kurumun yıllık faiz borcu 3 katrilyon civarında. Recep beyin tabiriyle termik santraller de dahil 45 fabrikanın toplam kazancı yılda 1 katrilyon 100 trilyon lira. Yani faizin sadece üçte birini kazanıyoruz. Bu santraller bizi bu kadar rezil etti. Ama her ne hikmetse elden çıkarmıyoruz. Buraları devlete iade ya da borçlu olduğumuz bankalara verirsek, çiftçimiz Türkiye’nin yıllık 3,5 milyon tona yakın pancar üreten en büyük iki şeker fabrikası ile ihya olur.”
Kurumun çiftçi ile eskisi kadar iyi ilgilenmediğini savunan Erkoyuncu, “Eskiden pancarda hastalık olduğunda Konya Şeker’in ziraat birimi alarma geçerdi. Hastalığı inceler, ürünü laboratuvara götürür, üniversiteye gönderirler, hastalığın sebebini bulup gelecek yıla o hastalığa dayalı tohum tedariği için çalışma yaparlardı. Şu an maalesef kurum sadece ekonomik olarak değil, sosyal ve idari olarak büyük bir çöküntü içinde” ifadelerini kullandı.
Erkoyuncu, “Allah izin verir, siz de uygun görürseniz, adaletli, merhametli, kurumu ve çiftçiyi düşünen, dengeyi sağlıklı kuran bir felsefeyle yönetim şekli düşünüyoruz” diyerek, çiftçilerden kuruma sahip çıkmaları için yöneticilerini doğru seçmelerini istedi.
YORUMLAR