Almanya'nın Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, Almanya'da yaşayan yarım milyon Türk kökenli çocuk için ve ilerde doğacak çocuklar için çifte vatandaşlığı garantiye aldıklarını söyledi.
Özoğuz, Almanya'da yaşayan 3 milyon Türk kökenli için büyük önem taşıyan çifte vatandaşlık konusunu, Türklerin Almanya'da oy kullanma durumunu ve NSU davasını değerlendirdi.
Çifte vatandaşlık konusunun kendi bakanlığı için çok önemli olduğunu ve çok büyük adımlar attıklarını ifade eden Özoğuz, "Almanya'da yaşayan yarım milyon Türk kökenli çocuk için ve ilerde doğacak çocuklar için sekiz yaşından sonra çifte vatandaşlığı garantiye aldık. Bu, benim üzerinde çalıştığım konulardan birisiydi" dedi.
Almanya'da nisan ayının başında Bakanlar Kurulu, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığınca çifte vatandaşlık konusunda hazırlanan ve Vatandaşlık Yasası’nda değişiklik öngören yasa tasarısını kabul etti. Tasarıda Almanya’da doğan ve bu ülkede 21 yaşına kadar en az 8 yıl yaşayan ya da 6 yıl okula giden gençlere çifte vatandaşlık hakkı veriliyor. Tasarıdaki eğitim şartına alternatif olarak meslek eğitim diploması da kabul edilebilecek.
Almanya'da hükümette yer alan Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) uzun süren tartışmalar sonucunda Almanya’da doğan ve belirli şartları yerine getiren gençler için çifte vatandaşlık hakkının tanınması konusunda uzlaşmaya varmıştı.
- Almanya'da okullarda Türkçe dersi
Almanya'da okullarda Türkçe dersi verilmesi konusuna da değinen Özoğuz, Almanya'daki sistemin Türkiye'dekinden farklı olduğunu, eyaletlerin eğitim konularında bağımsız karar verdiğini, bazı eyaletlerde Türkçe dersi verildiğini belirtti.
Özoğuz, her çocuğun kendi anne ve babasının dilini öğrenme hakkı bulunduğunu ve belli oranda destek alması gerektiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
"Ancak şunu da belirtmem gerekir ki Almanya'da 130 ülkeden çocuk var ve hepsine anadilde eğitim vermek imkansız. Türk kökenli grup en büyük olduğu için Türkçe ve bunun yanı sıra Rusça, İspanyolca, İtalyanca ve Fransızca dillerinde eğitim üzerinde çalışıyoruz."
- Cumhurbaşkanlığı seçimi için oy kullanacak Almanya'daki Türk vatandaşları
Türkiye'de ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Almanya'da yaşayan Türk vatandaşları için oy kullanma konusunda herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağına inandığını belirten Özoğuz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın şubat ayındaki Almanya ziyaretinde Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bu konuyu ele aldığına dikkati çekti.
Özoğuz, "Görüşmede belli yerlerde oy kullanılabileceği söylendi. Tabii ki oy kullanılacak belirli yerlerde güvenlik tedbirlerini alacağız. Siz de biliyorsunuz ki demokraside her zaman dikkatli olmak lazım ve oy kullanma şartlarının sağlanması lazım" dedi.
Almanya'da aşırı sağcıların düzenlemek istediği yürüyüşe de değinen Özoğuz, "Tabii ki sağ partiler her zaman yürüyüş yapacaklardır. Bu demokraside her zaman da normal bir şey ama biz buna karşı gelebileceğiz" dedi.
Aşırı sağcı Milliyetçi Demokratik Partisi'nin (NPD) başkent Berlin'de 26 Nisan Cumartesi günü yapmak istediği yürüyüş, bölgede toplanan binlerce kişi tarafından engellenmişti. Berlin polisi ayrıca NPD'nin 1 Mayıs'ta Berlin'de yapacağı yürüyüşün iptal edildiğini bildirdi.
- NSU davası
Yaklaşık bir yıldır devam eden NSU davası hakkında konuşan Aydan Özoğuz, NSU komisyonunda görev yaptığını ve bugüne kadar birçok detayın ortaya çıktığını söyledi.
Özoğuz şöyle devam etti:
"Hükümet olarak kamu dairelerinde ve hukuki daireler ve polis daireleri anlamında çalışmalarımız var ve yasalarda da birçok değişiklik getiriyoruz. Bu konuda ayrıca yabancı kökenlilerin, mesela Türk kökenlilerin bu dairelerde çalışmasını sağlamamız lazım ki farklı düşünceler bu dairelerde de mümkün olsun ve bu tek taraflı düşünce ve tek taraflı suçlamaları tekrar yaşamayalım."
Almanya'da, 2000-2007 yılları arasında 8 Türk vatandaşının öldürülmesinin arkasında NSU terör örgütünün olduğu ancak 2011 yılında ortaya çıkarılabilmişti.
NSU'nun üç Neonazi tarafından kurulduğu iddia ediliyor ve tutuklu olarak yargılanan hayattaki tek üyesi Beate Zschaepe’nin susma hakkını kullanması nedeniyle karanlık bağlantılar aydınlatılamıyor ve birçok soru işareti hala yanıt bekliyor.
NSU’yu kuran Neonazilerin yıllarca yeraltında faaliyet göstermesine rağmen Alman güvenlik birimleri ve istihbaratı tarafından tespit edilememiş olması, 2011 yılının sonunda Almanya’da büyük bir skandala yol açmıştı. NSU üyelerinin geçmişte bazı aşırı sağcılar ve istihbaratçılarla ilişki kurmuş olmaları, skandalın boyutlarını dana da genişletmişti. Almanya iç istihbarat teşkilatında aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin 2011 yılı sonunda imha edilmesi, kamuoyunda kuşkulara yol açmıştı.
YORUMLAR