MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türk milletinin seçmen profilini esas alarak, bunlardan ortak bir aday çıkartmak suretiyle, bütünleyici, kucaklayıcı ve milleti siyasi krize cumhurbaşkanlığı seçimi münasebetiyle dönüştüremeyeceği bir aday üzerinde çalışmaların yapılması lazım" dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin "Çatı adaya ilişkin açıklamalarınız vardı? Bir ortak adayı destekliyor musunuz? Çatı aday ile nasıl bir adayı kastediyorsunuz?" sorusunu yanıtlarken, bugün gazetelerde yer alan açıklamalarının, bir gazeteci ile 4 eski bakanla ilgili kurulan Soruşturma Komisyonu görüşmeleri sırasında yaptıkları sohbet çerçevesinde basında yer aldığını anlattı.
"Bu, MHP'nin değerlendirmesidir, çözüm yolu olarak milletimize sunuşudur ve henüz daha başlangıç ifadeleridir" diyen Bahçeli, ilerleyen günlerde ne yapmak istediklerini toplumun her kesimine anlatabilecek imkanı bulacaklarını vurguladı. Bahçeli, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı, kamplaşan, cepheleşen ve gerilim stratejisine dayalı bir çatışma ile bugünlere kadar sürdürülen politikalara dayalı bir seçim olarak düşünülmemelidir. Bazı gazeteler şu an için sayın Başbakanın Cumhurbaşkanlığının garanti olduğunu, yüzde 51 ile 49 arasında bir tercih ile Cumhurbaşkanı olacağını söylüyor. Bu gazeteciler Başbakan'ın dostu değillerdir, Türk milletinin de dostu değillerdir."
Bu oranların, Türkiye'de kamplaşmanın, cepheleşmenin ve çatışmanın ilk öncü ifadeleri olduğunu savunan Bahçeli, "Türkiye'yi bundan kurtarmak lazım. Onun için Türk milletinin seçmen profilini esas alarak, bunlardan ortak bir aday çıkartmak suretiyle, bütünleyici, kucaklayıcı ve milleti siyasi krize cumhurbaşkanlığı seçimi münasebetiyle dönüştüremeyeceği bir aday üzerinde çalışmaların yapılması lazım. MHP, bu çalışmayı yapıyor, bu milletin aziz bir evladını, çatı aday olarak Türk milletine takdim edecektir. Eğer çatı aday, yüzde 60-75 oranında bir kucaklayıcı oyla Cumhurbaşkanı olduğu takdirde Türkiye, bir takım gerilimlerden, bir takım çatışmalardan kendisini en az belli bir süre uzakta bırakmış olur" ifadeleri kullandı.
Bahçeli, CHP ile bir temasının olup olmadığı ve bir takvim belirlenip belirlenmediğine ilişkin sorular üzerine, "Bu söylediklerimin içerisinde kimse ile temasımızın henüz olmadığı, çalışmalarımızın sürdürüldüğü, önümüzdeki günlerde milletimizle paylaşacağımızı ifade ediyoruz. Bunlar, gerçekleşmeden, fazla soru sizi yorar" diye konuştu.
Bahçeli, bir gazetecinin "Çocuk istismarı ile Hükümetin attığı adım var, bir taraftan da idam tartışmaları var" sözleri üzerine "15 dakika konuştum içeride, dinlemedin galiba" karşılığını verdi.
-MHP Grup toplantısı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Biz de kendi mekanizmalarımızı ve istişare kanallarımızı çalıştırarak en uygun, en doğru ve en akla yatkın Cumhurbaşkanı adayını tespitle uğraşıyoruz. Bu çerçevede sona yaklaştık. MHP'nin gündeminde kendi adayını çıkarmak ve büyük Türk milletine önermek vardır" dedi.
Bahçeli, Meclis Soruşturması önergelerinin görüşmeleri nedeniyle bugüne ertelenen Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Milleti kandırandan, vicdanları kanatandan, Allah’la aldatandan, dini mesajları, manevi duyguları sinsi niyetlerine alet edenden Cumhurbaşkanı olur mu?" ifadelerini kullandı.
"Damarlarında rüşvetin haram lokması gezen günahın baş aktörüne Cumhur’a başlık yakışır mı? İranlı Zarrapla yüzgöz olana, günah denizinde gemicik yüzdürenlere devletin zirvesi helal midir?" diye soran Bahçeli, halkın ilk defa doğrudan doğruya Cumhurbaşkanını seçeceğini anımsattı. Bahçeli, şunları söyledi:
"Hükümetin, özgül ağırlığı keten tohumuna dönmüş gözleri nemli, dili nefritli, ruhu nevrozlu, beyni narkozlu üyesi Başbakan’ın yüzde yüz aday olduğunu açıklamıştır. Gelişmelerden çıkardığımız kadarıyla Başbakan 'kardeşim' dediği sayın Gül’le yollarını çatallaştırmıştır. Bu defa ‘Çankaya’ya ben çıkacağım’ diyerek dostluğu koltuğa üstün tutmuş, kardeşine dirsek çevirmiştir. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programına katılan yıkımdan sorumlu olmakla Türk tarihinin kara sayfalarına geçecek Başbakan Yardımcısı 'bizde Cumhurbaşkanlığından sonra tekrar Başbakanlığa gelme falan olmaz' diyerek sayın Gül’e karşıAKP’nin kapılarını sürgülemiştir. Fakat sıkıyı görünce, bu sözlerden bir süre sonra anında çark etmiştir. 'Bir beş yıl daha sayın Gül’le devam edelim' diyemeyenlerin, siyasi imkanlarıyla faullü davranmaları, mutemetçi ve emanetçi Başbakan arayışına girmeleri çok şık ve edepli bir tavır değildir.
Başbakan’ın bu iki yardımcısının sözlerini tekzip etmemesi de AKP’deki hakim kanaatin bu kapsamda olgunlaştığını göstermektedir. Bize öyle geliyor ki Başbakan Erdoğan sadece uzatmaları oynamaktadır. Sayın Gül’e de Çankaya’da son günlerini geçirmek düşmektedir. AKP’den gelen beyanatlar Başbakan’ın adaylığa iştahla ısındığını, ciddiyetle asıldığını, bir bakıma da karar verdiğini kanıtlamaktadır. Bizim önerimiz, Başbakan Erdoğan’ın yüzde 51 ile Cumhurbaşkanı olacağı kehanetinde bulunanlara YSK’nın duyarsız kalmaması, bugünden yeni Cumhurbaşkanını ilan etmesidir. Bize görev hatırlatması yapanların çok yakın zamanda mahcubiyetten başları öne eğilecektir. Muhalefetin adayını merak edenler gerçekte bizim Cumhurbaşkanı seçiminden zaferle çıkacağımızdan ürken ve korkan ısmarlama aydınlardan başkası da değildir.
MHP, Cumhurbaşkanlığı görevine layık, herkesi kucaklayacak, milletimizin tüm değerlerini taşıyan, kimseyi ayırmayan, kimseyi dışlamayan, iyi yetişmiş ve nitelikleri itibariyle göz dolduracak çok değerli bir ismi Allah’ın izniyle aziz milletimizle buluşturacaktır. Biz de kendi mekanizmalarımızı ve istişare kanallarımızı çalıştırarak en uygun, en doğru ve en akla yatkın adayı tespitle uğraşıyoruz. Bu çerçevede sona yaklaştığımızı da belirtmek istiyorum. MHP'nin gündeminde kendi adayını çıkarmak ve büyük Türk milletine önermek vardır."
-"Alemin akıllısı, AKP’nin kurnazı sen misin?"
Başbakan Erdoğan şayet aday olacaksa Cumhurbaşkanlığı seçim takvimi başlar başlamaz derhal istifa etmesi gerektiğini savunan Bahçeli, Başbakanlık makamıyla Cumhurbaşkanı adaylığının ahlaken birlikte yürütülemeyeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığının, siyasi inat meselesi haline getirilmemesi gerektiğini dile getiren Bahçeli, "Bilhassa Başbakan Erdoğan Çankaya’ya çıkma hesaplarını revize etmeli ve bu hevesinden vazgeçmelidir" dedi.
"Başbakan, üç dönem engeline takılarak saf dışı olacak 71 arkadaşını harcamak yerine, kendisini bir süreliğine dinlendirmeli ve o esnada da yolsuzluklar konusunda hakim karşısına çıkmalıdır" diyen Bahçeli, "Sayın Erdoğan, bu 71 yol arkadaşın siyasete ara veriyor da sen niye ayak sürüyor ve niçin onları satıyorsun da aniden dümenini Çankaya’ya kırıyorsun? Dün gömlek değiştirmiştin, peki bugün neyini takas ediyorsun? Alemin akıllısı, AKP’nin kurnazı sen misin?" diye konuştu. Bahçeli, şunları söyledi:
"Başbakan Erdoğan boşuna dolduruşa gelmesin, boşu boşuna heyecanlanmasın, çünkü Cumhurbaşkanı olamayacaktır. Çankaya yolları kendisine tıkalıdır. Türk milleti rüşvet ve yolsuzluktan sabıkalı birisine Cumhurbaşkanı olma ruhsatı vermeyecektir. Ayrıca partimize gönül veren aziz dava arkadaşlarımın iradesine ipotek koymak kimsenin yapacağı bir şey değildir.
Türk’e yabancı, Türk’e hasım olandan ve millete etnik mercekten bakandan siz söyleyiniz, Cumhurbaşkanı olur mu? Yeni istiklal savaşı diyerek PKK’nın, devlet içinde yuvalanmış yolsuzluk çetelerinin istikbalini düşünenden Cumhurbaşkanı olur mu? Hasılı diyeceğim odur ki sayın Başbakan fazla sulanma, fazla şartlanma, fazla havaya girme, hem vallahi hem billahi senden Cumhurbaşkanı olmaz, bu makam sana uymaz.
Hiç kimse merak etmesin, 10 Ağustos, 29 Ekim’den intikam almak için kuyruğa girenlerin hayal kırıklığı yaşayacağı gündür. 10 Ağustos’ta, değilse bile 24 Ağustos’ta kazanan Türk milleti olacak ve Çankaya’da fitne sofrası kurulamayacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi bu süreçte Türkiye’nin yüzünü kara çıkarmamak, milletimizin desteğini heba etmemek amacıyla her mücadeleyi verecek, devletin tepesini ona buna peşkeş çektirmeyecektir."
YORUMLAR