Ortadoğu'daki siyasi belirsizlik ve istikrarsızlıklara karşın Türkiye'nin bölge ülkeleriyle ticari ve ekonomik ilişkileri gelişmeye devam ediyor. 2019'un ilk çeyreğinde Ortadoğu'ya yapılan ihracat, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 8,87 arttı. Türkiye’nin toplam ihracatında Ortadoğu ülkelerinin payı ise yüzde 15'e dayandı. Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü akademisyenlerinden Dr. Öğr. Üyesi Fatih Cura, “Yakın geçmişte hayatımızdaki önemi giderek artan küreselleşme kavramı, devletlerin yerel pazarlar için koydukları engelleri kaldırıp tüm pazarları birleştiren bir etki oluşturmuş ve yerel üretimin dış pazarlara sunularak ekonomilerin serbestleşmesi şeklinde konumlanmıştır. Günümüzde de sürdürülebilir kalkınma adına devletlerin yaptıkları üretimi, uluslararası ticaret faaliyetleriyle birleştirerek ekonomilerini güçlendirdikleri görülmektedir. Bu doğrultuda dış pazarların fiziksel yakınlığı önem arz eden konuların başında gelmektedir.” ifadelerini kullandı.
Orta Doğu Ülkeleri ile Türkiye Arasındaki Ticaret Hacmi 40 Milyar Dolar
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre Türkiye’nin dünya genelinde savunma ve havacılık sanayideki ihracatı 2019’un ilk çeyreğinde önceki yıla oranla yüzde 57 arttı. “Ülkemiz açısından baktığımızda, Türkiye’nin Orta Doğu ülkeleriyle olan komşuluk bağı ve ortak kültürel paydası, bu ülkelere yapılan ticaretin üst seviyede olmasını zaruri hale getirmektedir” diyen Cura, “Hali hazırda ülkemiz ile Orta Doğu ülkeleri arasındaki ticaret hacmi, yıllık 40 milyar doları aşmış durumdadır. 2019 yılı itibariyle, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı bölge ülkeleri arasında Irak, Suudi Arabistan ve İran yer almaktadır. Türkiye’nin komşu ülkeler ile ticareti geliştirmeye yönelik belirleyeceği isabetli stratejiler ile sağlayacağı entegrasyon ve bölgede yer alan ülkelerdeki siyasi istikrarın devamlılığı, Türkiye ve Orta Doğu ülkeleri arasındaki ticaretin önümüzdeki yıllarda daha da gelişmesini sağlayacaktır.” şekline konuştu.
“Arapça, 200 Milyona Yakın Bir Nüfus Tarafından Konuşuluyor”
Türkiye ile Ortadoğu ülkeleri arasındaki ticaret hacminin genişlemesi ise Arapça bilen tercümanlara olan ihtiyacı her gün arttırıyor.
Dış ticaret alanında işletmelerin amaçlarını ve çevreyle olan ilişkilerini kavrayabilen, yeterli düzeyde yabancı dil bilgisine sahip, bilgi ve becerilerini kullanarak verileri yorumlayabilen ve değerlendirebilen, çözüm önerileri geliştirebilen bireyler sektörde ön plana çıkıyor.
Bu ihtiyaçlar doğrultusunda Arapça tercüman ihtiyacını karşılayacak mesleki bilgi ve donanıma sahip çevirmenler yetiştirdiklerini aktaran KTO Karatay Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Mütercim-Tercümanlık Arapça Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tacittin Uzun, “Arapça, 22 Ortadoğu ülkesinde 200 milyona yakın bir nüfus tarafından konuşulan bir dildir. Ayrıca 24 Arap olmayan Müslüman ülkede 1 milyara yakın bir nüfus tarafından kullanılan bir dildir. Kullanıldığı coğrafya itibariyle, dünya tarihinin, kültürel birikiminin ve ekonomi gerçeklerinin temel merkezini oluşturmaktadır. İşte bu, Arapça öğrenimini önemli hale getirmektedir. Türkiye, Arapça konuşulan birçok ülke ile ciddi ilişkiler içindedir.
Irak, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri; Türkiye ile önemli ilişkileri olan ülkeler arasındadır. Irak’ın büyük bir bölümünde de Arapça konuşulmaktadır. Suudi Arabistan gibi bir ülke ile de hem hac hem de ticari birçok münasebetimiz vardır. Ayrıca Kuzey Afrika’da Mısır, Libya, Sudan, Cezayir, Fas, Tunus gibi ülkelerde de Arapça konuşulmaktadır. Bundan dolayı çok sayıda Arapça konuşan insan ülkemize gelirken, birçok Türk vatandaşı da Arapça dilinin konuşulduğu bu ülkelere seyahat etmektedir. Ticari, iş gücü, turistik, resmi birçok amaçla gerçekleştirilen bu seyahatler neticesinde ise ülkeler arasında ciddi bağlantılar oluşmaktadır. Son yıllarda bölgemizde yaşanılan savaş ve benzeri sorunlarla ülkemize yerleşen Arapça konuşan insan sayısında da artış olduğu düşünülürse Türkiye için Arapçanın önemi çok açıktır. Pek çok Arap turistin ülkemizi ziyaret etmesi sebebiyle turizm/rehberlik alanında ve Orta Doğu üzerinde çalışan akademisyenler için Arapça bilmek çok önemlidir.” dedi.
YORUMLAR