Yatırımcıların cayacağına inanmıyorum

Maliye Bakanı Şimşek, "Sadece Twitter'a yönelik bir mahkeme kararının uygulanması nedeniyle yatırımcıların Türkiye'den cayacağına inanmıyorum" dedi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Sadece Twitter'a yönelik bir mahkeme kararının uygulanması nedeniyle yatırımcıların Türkiye'den cayacağına inanmıyorum" dedi. 

CNNTÜRK'ün canlı yayın konuğu olan Şimşek, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Şimşek, Twitter'a tedbir amaçlı erişim engelinin sorulması üzerine, hiç bir sosyal medya platformunun toptan kapatılmasını doğru bulmadığını söyledi.

Buna karşın, Twitter'ın ABD'de, Avrupa'da olduğu gibi mahkeme kararlarına riayet etmesi gerektiğini vurgulayan Şimşek, "Sorunun bir boyutu bu. İkinci boyutu ise Twitter, muhtemelen bu toptan yasaklamadan nemalanıyor. Yani dünyada bir tür reklamını yapıyor. Çünkü Türkiye önemli bir ülke, Türkiye'de Twitter'ın yasaklanması önemli bir haber. Bu, Türkiye algısı için olumsuz ama Twitter, halka açık bir şirket. Ne kadar çok üye toplarsa şirketin değeri o kadar çok artıyor. Orada biraz ayak direme söz konusu" diye konuştu.

Söz konusu engele ilişkin Avrupa Birliği'nden (AB) gelen tepkileri de değerlendiren Şimşek, eleştirilere katıldığını ancak, bu eleştirilerde bulunanların işin diğer boyutunu hiç değerlendirmediklerini ifade etti. 

Bir uluslararası firmanın, Avrupa'da veya ABD'de bir mahkeme kararını yerine getirmemesi halinde, nasıl yorum yapılacağına da bakılması gerektiğine dikkati çeken Şimşek, Batı'nın burada da çifte standart uyguladığını bildirdi. 

Maliye Bakanı Şimşek, daha önce benzer platformlarla vergisel anlamda da sorun yaşanıldığını hatırlatarak, bunun kabul edilebilir olmadığını söyledi. Şimşek, söz konusu platformların Türkiye'de bir muhatap bulundurmaları ve vergilerini vermeleri gerektiğini kaydetti. 

- "Goldman Sachs, temsilcilik için BDDK'ya başvurdu" 

Twitter'a tedbir amaçlı erişim engelinin ekonomiye etkilerinin sorulması üzerine de Şimşek, Türkiye'nin bir hukuk devleti olmasının, kalkınma için çok önemli olduğunu ifade etti. Bu konuda en ufak bir tereddüdün olmadığını vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu:

"Ben Twitter'a yönelik bir mahkeme kararının uygulanması nedeniyle yatırımcıların Türkiye'den cayacağına inanmıyorum. Çünkü toptancı bir yaklaşım yok, bir siyasi sansür yok, diğer platformlar açık. Bu tartışmalar çok yapılıyor ama Türkiye'nin çok canlı bir medyası var. Bu da demokrasinin çok temel bir bileşenidir. Bugün çok büyük bir uluslararası yatırım bankası, BDDK'ya yakın dönemde başvuruda bulundu. Avrupa'da herhalde 7. ofisleri olacak. Kendileri açıkladı mı bilmiyorum ama BDDK'dan aldığım bilgiye göre Goldman Sachs, Türkiye'de bir temsilcilik açmak üzere başvurusunu yaptı. Tabii bu ilk adım, özellikle yatırım bankacılığı açısından." 

- "Halkın çok büyük bir kısmı, 17 Aralık operasyonunun siyasi motivasyonlarla yapıldığına inanıyor"

Son dönemdeki gelişmelerin seçime nasıl yansıyacağının sorulması üzerine de Şimşek, seçim çalışmalarını ağırlıklı olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde gerçekleştirdiğini söyledi. 

Bölgede halkın çok büyük bir kısmının, 17 Aralık operasyonunun siyasi motivasyonlarla yapıldığına inandığını belirten Şimşek, şöyle devam etti: 

"Yüzde 95'i bu şekilde düşünüyor desem, yanılmış olmam. İstikrar boyutu çok önemli. Bu bölgede en çok üzerinde durulan husus çözüm süreci. En büyük korku şu, 'eğer iktidar partisi zemin kaybeder ve siyasi iktidarsızlık gündeme gelirse, bunun çözüm sürecine olumsuz yansıyacağı' şeklinde bir kaygı var. Çünkü çözüm süreci bölgeye huzur getirdi. Bölgedeki sanayileşme faaliyetlerinde adeta bir patlama söz konusu. Artık vatandaş rahatça yaylasına çıkabiliyor, gece seyahat yapabiliyor. Terörün olduğu bir ortamda bunlar yapılamıyordu. Ne ovalarda ne dağlarda gençler ölüyor ne de analar ağlıyor. Ben 2011'de burada milletvekili adayıydım. Bazı mahallelere girerken büyük bir güvenlik ekibiyle dolaşmak zorunda kalıyordum. Bugün ise çok rahat bir şekilde geziyorum. Eski gerilimler, eski korkular, kaygılar yok." 

- "Siyasetin finansmanını, daha şeffaf hale getirmemiz lazım" 

Mehmet Şimşek, "seçimin ardından geleceğini ifade ettiğiniz, yolsuzlukla mücadeleyle ilgili paketle ilgili çalışma tamamlandı mı?" sorusu üzerine de "İşin özü şu, batı standartlarında siyasetin finansmanını, malvarlığı gibi konuları daha şeffaf hale getirmemiz lazım. İşin bir boyutu bu, detaylara girmeyim, çünkü ilgili Başbakan yardımcımız muhtemelen bu paketi açıklayacaktır. Benim alanımı ilgilendiren bir husus, bana kalırsa AB müktesebatına uygun olarak Kamu İhale Kanununu gözden geçirmemizde fayda var. İstisnaları azaltıp, hatta istisnaları tamamen kaldırma yoluna gitmemiz lazım. Benim yaklaşımım bu" değerlendirmesinde bulundu. 

- "Siyasi istikrar bozulursa en temel şey bozulmuş demektir"

Bakan Şimşek, 30 Mart seçimlerinden bekledikleri gibi bir tablo çıkmaması durumunda ne yapacaklarının sorulması üzerine de kazanımların önemli bölümünün siyasi istikrardan kaynaklandığına işaret etti. 

Kamuoyu yoklamalarının siyasi istikrarın tehdit altında olmadığını ortaya koyduğunu belirten Şimşek, "Seçimlerden siyasi istikrarın tehdit altında olduğuna ilişkin bir sonuç çıkarsa, ülkemiz epey zorlanır. Çünkü bu gerilim, belirsizlik genel seçimlere kadar devam ederse, bundan esnaf, sanayici aslında bütün millet olumsuz etkilenecek" dedi. 

Şimşek, faizlerdeki artışın istihdam ve yatırımı etkilediğine dikkat çekti. Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu vurgulayan Şimşek, "Siyasi istikrar bozulursa en temel şey bozulmuş demektir" diye konuştu.

- "Moody's ve Fitch'in analizleri yüzeysel"

Bakan Şimşek, Moody's ve Fitch'in Türkiye ekonomisine yönelik açıklamalarını da değerlendirerek, kuruluşların uyarılarda kısmen haklı olduklarını ancak yapılan analizlerin çoğunun yüzeysel olduğunu söyledi.

Türkiye'nin iddia edildiği gibi kırılgan olmadığına işaret eden Şimşek, ülke ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunu dile getirdi. Şimşek, bu yıl cari açığın birçok sebepten ötürü önemli ölçüde daralacağını kaydetti.

Türk şirketlerinin yüzde 63'ünün döviz borcu olmadığını belirten Şimşek, döviz borcu olan şirketlerin yüzde 80'inin döviz geliri olduğunu ifade etti. Şimşek, özel sektörün döviz açık pozisyonunun önemli bölümünün orta ve uzun vadeli olduğunu vurgulayarak, kısa vadeli olan kısmın da yönetilebilir olduğunun altını çizdi.

Şimşek, orta ve uzun vadeli bakıldığında Türk Lirasının değerlenmeye devam edeceğini dile getirdi. 

- Kredi kartına taksit uygulamasında geri adım yok

Kredi kartı harcamalarına yönelik tedbirleri de değerlendiren Şimşek, bu tedbirleri doğru bulduğunu kaydetti. Dünyada para musluklarının kısıldığına dikkati çeken Şimşek, "Bizim cari açığı azaltmamız, tasarrufları teşvik etmemiz lazım. En azından israfı engellememiz gerekiyor. Tedbirler doğru. Ayağımızı yorganımıza göre uzatarak hareket etmemiz lazım. Bu anlamda bir model değişikliği de söz konusu. Ben bunu doğru buluyorum" diye konuştu.

Şimşek, seçime giderken ekonomi yönetiminin ekonomiyi yavaşlattığını kaydederek, "Biz ülkenin menfaatini, geleceğini kısa vadeli siyasi çıkarlardan daha ön planda tutuyoruz" dedi.