Türkiye organ bağışında ciddi sıçrama yaptı
Avrupa Komisyonunun organ bağışı ve naklinden sorumlu yetkilisi Helene Le Borgne, canlıdan organ bağışında Türkiye'nin ciddi bir sıçrama yaptığını belirterek "Ancak verici seçimi çok dikkatli yapılmalı" dedi.
Avrupa Komisyonunun organ bağışı ve naklinden sorumlu yetkilisi Helene Le Borgne, canlıdan organ bağışında Türkiye'nin ciddi bir sıçrama içinde olduğunu belirterek, "Bu, iyi bir gelişme ancak verici seçimi çok dikkatli yapılmalı ve nakil sonrası iyi bir takip sistemi kurulmalı" dedi.
Avrupa Komisyonu 5. Organ Bağışı ve Nakli Medya Çalıştayı kapsamında AA muhabirine açıklamalarda bulunan Le Borgne, organ bağışı konusunda Avrupa ve Türk kamuoyunda duyarlılığın arttığını söyledi.
Bu gelişmenin, Avrupa'da daha çok işbirliği içinde hareket edilmesi gerekliliğini ortaya koyduğunu ifade eden Le Borgne, Türkiye'ye yönelik şu değerlendirmelerde bulundu:
"Canlıdan organ bağışında Türkiye'nin ciddi bir sıçrama içinde olduğunu görüyoruz. Bu, iyi bir gelişme ancak verici seçimi çok dikkatli yapılmalı ve nakil sonrası iyi bir takip sistemi kurulmalı. Donörlerin bazı risklere karşı izlenmesi büyük önem taşıyor. Burada dikkat edilmesi gereken şey, kaliteli ve güvenli bir bağış sisteminin kurulması."
Türkiye'nin alt yapısı iyi
Türkiye'de organ nakli için gerekli tüm tıbbi altyapının uygun olduğunu, organ nakillerinin en yüksek standartlarda gerçekleştiğini vurgulayan Le Borgne, bu yapının sağlamlaşması için hemen her hastanede bir organ nakli koordinatörünün bulunması gerektiğini belirtti.
Le Borgne, "Organ nakli koordinatörleri arasındaki iletişimin kesintisiz olması için de mevcut tüm sistemler yenilenmeli. Sağlam bir altyapının organ naklinde ne kadar hayati önemde olduğu, yaşadığımız her olayda ortaya çıkıyor. Eğer sistem sağlamsa, organ nakilleri daha az riskle ve daha kaliteli bir şekilde gerçekleştirilir" dedi.
Kadavradan nakil
Kadavradan nakil konusunda da toplumla çok sağlıklı bir iletişim kurulması gerektiğini ifade eden Le Borgne, toplum üzerinde etkili isimlerin ve medya organlarının çok dikkatli bir şekilde harekete geçirilmesi önerisini dile getirdi.
Le Borgne, "Nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye'de halkın dini yönden kaygılarının nasıl giderilebileceği" sorusunu yanıtlarken, toplumda bu konuda söz sahibi kimselerin halkı doğru bilgilendirmesinin önemine işaret etti ve şöyle konuştu:
"Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in 'organ bağışı, candan cana verilecek en büyük sadakadır' sözlerini duyduğumuzda çok heyecanlandık. Onun bu sözlerinin toplumda ne kadar etkili olduğunu medyaya yansıyan haberlerle de görüyoruz. Organ bağışıyla ilgili tüm gelişmeler, beyin ölümü sonrasında yapılan işlemler açık bir dille, kişilere anlayacağı şekilde anlatılabilmeli. Türkiye'de bu konuda önemli çalışmalar yapıldığını gözlemliyoruz."
Hem Sağlık Bakanlığının hem de bu konuda çalışan sivil toplum örgütlerinin, vakıfların çalışmalarını desteklediklerini ifade eden Le Borgne, "Başarı için hükümet ve sivil toplum örgütlerinin birlikte çalışması, bu birlikteliğe medyanın da destek olması şart. Böylesi bir birliktelik, toplumun da organ bağışıkonusundaki sorularını ve sorunlarını çözecektir" ifadesini kullandı.