Tevhid-i Tedrisat, laik ve bilimsel eğitimin teminatıdır

Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Özgür Ulaş Yiğit 3 Mart 1924 yılında kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanununun, laik ve bilimsel eğitimin teminatı olduğunu söyledi.

Özgür Ulaş Yiğit Tevhid-i Tedrisat kanunuyla laik ve bilimsel eğitimin teminat altına alındığını belirterek, “17 Temmuz 1921’de yapılan ve ilk eğitim şurası olarak kabul edilen 1.Maarif Kongresi’nde Atatürk; “Eğitim, memleketin çocuklarının birlikte ve eşit olarak kazanmak zorunda oldukları bilim ve fendir” sözü ile Cumhuriyetin eğitim sisteminin nasıl olması gerektiğine işaret etmiştir. 3 Mart 1924, TBMM’de üç devrim yasasının kabul edildiği ve devrimci cumhuriyetin hedeflerine ulaşmada önemli bir kilometre taşı olan dönüşümün tarihi olarak kayıtlara geçmiştir. Ulusal birliğin mihenk taşı Tevhid-i Tedrisat ile ülkedeki eğitim kurumları tek elde toplanmış, Şeriye ve Evkaf Vekâleti’nin kaldırılmasıyla modern hukukun önü açılmış ve Halifeliğin kaldırılmasıyla da laik devlet mekanizması için en gerekli adımlardan biri atılmıştır. Ulusal egemenlik ile bağdaşmayan ve toplumsal gelişmenin önünde engel olan çağdışı kurumlar kaldırılmış, devletin ve toplumsal düzenin akla ve bilime dayalı ilkelerce düzenlenmesinin yolu açılmıştır. 97 yıl önce çıkarılan 3 devrim yasası ile İslam coğrafyasındaki ilk laik ülkeyi kurarak bulunduğu bölgede örnek olan ülkemiz, ne yazık ki bugün, laikliğe ve cumhuriyet devrimlerine karşı antidemokratik uygulamaları ile karşı karşıyadır” dedi.

LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİME DARBE VURULMUŞTUR

Eğitimde çıkarılan yasal düzenlemelerle laik ve bilimsel eğitime darbe vurulduğuna dikkat çeken Özgür Ulaş Yiğit, “Eğitim alanında çıkarılan birçok yasal düzenleme yanında, 4+4+4 olarak adlandırılan ucube yasa ile laik ve bilimsel eğitime darbe vurulmuştur. Siyasi iktidarın eğitim alanındaki uygulamaları, Cumhuriyet atılımlarını tasfiye etmeye, eğitimimizin temel niteliklerini değiştirmeye yöneliktir. Değiştirilen müfredat, hazırlanan ders programları ve kitaplar bilimsellikten uzak, çağdaş ve laik ölçütlerden yoksundur. Eğitim yönetimi kadroları da bu anlayışla oluşturulmaktadır. Akılcı ve bilimsel düşünen, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişiliği gelişmiş, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve üretken bireyler yetiştirmek; Türk Milli Eğitimi’nin temel amaçları arasında yer almaktadır. Anayasa’dan, aralarında Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın da bulunduğu “Devrim Kanunları”nı kaldırmayı amaçlayan siyasi iktidar, karma eğitime son verme amacındadır.  Karma eğitime son verilmesi durumunda, cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olan ve milli eğitimde birliği esas alan Tevhid-i Tedrisat ortadan kaldırılacak ve tekrar çok başlı eğitim sistemine dönülecektir. Eğitim-İş, Atatürk ilke ve devrimleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik ilkesi üzerinde yükseldiğinin bilinciyle, laiklik ilkesinin korunmasına büyük önem verir. Kişilerin inanç ve vicdan özgürlüklerini savunurken, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanmalarını ya da baskı altına alınmalarını da kabul edilemez bulur. Bu nedenle de ülkede yaşayan herkesin çağdaş, bilimsel, laik, demokratik, eşit, parasız ve nitelikli eğitim hakkı olduğunu savunur ve bu hakkın yaşama geçirilmesi için mücadele eder. Cumhuriyetimizin kazanımlarına, ülke bütünlüğüne, laik, bilimsel, demokratik, eşitlikçi ve parasız eğitime sahip çıkmaya devam edeceğiz; bu kararlılıktan asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.