Tartışmaların seviyesi gittikçe düşüyor
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Hergün yeni bir tartışma var. Bu tartışmaların seviyesi de gittikçe düşüyor. Bu süreçte olmadık şeyler oluyor" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hangi partiden olursak olalım, bizim birinci görevimiz birlikte ve bir arada bin yıllık kardeşliğin hukukunu koruyarak, yaşamak olmalı ve toprağımızı, bütünlüğümüzü korumak olmalı" dedi.
Nevşehir'in Avanos ilçesine bağlı Topaklı beldesinde partililer tarafından karşılanan Bahçeli, buradan araç konvoyu ile Kozaklı ilçesine geçti.
Partisinin Kozaklı Seçim Bürosu açılışında konuşan Bahçeli, Türkiye'nin asayişsizlikle beraber bölünmenin eşiğine getirildiğini öne sürerek, 2014 yılının PKK tarafından özerklik yılı olarak ilan edildiğini söyledi.
Güneydoğu Anadolu'da her gün olaylar olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"(Analar ağlamasın) dediler, hepimiz katılıyoruz analar niye ağlasın. Analar ağlamıyor diyoruz ama şimdi Hakkari’de vali var, devlet yok, ilçelerde kaymakam var, devlet yok. Böylelikle her gün olaylar oluyor. Bu olaylara herhangi bir tedbir alamazsanız, bu olayların önüne geçmezseniz, devletin otoritesini koymazsanız, orada hiçbir müdahale olmazsa hiçbir olay da olmamış gibi algılanır. Orada devlet elden gidiyor. Türkiye’nin 15 ilinde özerk yönetim aynen Suriye’de olduğu gibi ilan ediliyor. Hangi partiden olursak olalım bizim birinci görevimiz birlikte ve bir arada bin yıllık kardeşliğin hukukunu koruyarak yaşamak olmalı ve toprağımızı, bütünlüğümüzü korumak olmalı. Suriye’de olayları gördünüz, orada Batı Kürdistan özerk yönetimi 3 kanton dediği bir şekilde oluştu. Irak’ın kuzeyinde kuzey Kürdistan oluştu. Peşmerge lideri Barzani Diyarbakır’da kırmızı halılarla karşılanıyor. Böyle bir rezillik olabilir mi? Oslo görüşmeleri ile İmralı görüşmeleriyle Türkiye öyle bir duruma geldi ki 2014 yılında oluşturacağız diyorlar, bu gelişmeye engel olursanız bugüne kadar 50 bin kişi öldü 500 bin kişi daha ölebilir diye tehdit ediyorlar. Şu ahlaksızlığa bakın. Hal böyle olunca bugünkü iktidarın yaptıklarını bile bile destek verenlerin vebali hiç unutulmayacaktır."
-Tartışmaların seviyesi gittikçe düşüyor
17 Aralık operasyonlarından sonra Türkiye'de büyük bir hareketlenme olduğunu ifade eden Bahçeli, "64 gün önce 17 Aralık sabahı, 5 Ekim 2012'de başlatılmış olan bir sorgulamanın müdahalesi oldu ve savcı ve kolluk görevlilerimiz 41 kişiyi imar ihlali, kamu ihalesine fesat karıştırmak, kara para aklamak, altın kaçakçılığı yapmak gibi konular üzerinde 41 kişiyi tutukladı. Bu 41 kişi içerisinde 4 bakan çocuğu büyük bir bankanın genel müdürü, bazı iş adamları, belediye başkanları bulunmaktadır" diye konuştu.
Polis ve savcıların görev yerlerinde yapılan değişiklikleri de eleştiren Bahçeli, şöyle devam etti:
"17 Aralık’tan sonra büyük bir hareketlenme var. Bugün tam 64 gün oldu. Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bütün siyasi partilerin gündemi bu. Her gün yeni bir tartışma var. Bu tartışmaların seviyesi de gittikçe düşüyor. Bu süreçte olmadık şeyler oluyor. Savcılar kıyılıyor, 8 bini aşkın emniyet mensubu görevden alındı veya yerleri değiştirildi. Bunların içinde emniyet müdürleri var, şube müdürleri var, polis memurları var. Bu polisleri Güneydoğu Anadolu'ya gönderiyorsun orada mücadele veriyor ve hala o mücadeleyi veriyorlar. Şırnak'ta, Cizre'de polisten başka orada bir devletin yetkilisini görebiliyor musunuz. Bu zahmeti çekenler yolsuzluk ve rüşvetin üzerine giderken neden görevden alıyorsunuz, neden dağıtıyorsun? Bu yolsuzluklar Türkiye’de medyada tartışılıyor, siyasiler arasında görüşülüyorsa ve vatandaşlar da bu konuya yönelmiş, dikkat çekmişlerse sayın Başbakan herkesi hain ilan etmenin, 'bana darbe yapıyorlar' gibi psikolojinin içerisine girmenin gereği yok. Televizyon emrinde hergün çıkıyorsun. Haftada bir gün de icraatın içinden programına çıkıyorsun. Yalan dolan alayı orada bir gün de gerçekleri anlat. De ki 'aziz vatandaşlarım 11 yıldan bu yana ülkeyi yönetiyorum. Bu süreçte birçok sözler dolaşır oldu, hatta ve hatta aileme kadar da uzanıyor. Şimdi hepinizin huzurunuzda bütün savcıları ve emniyeti göreve davet ediyorum. Yolsuzluk ve rüşvet kime dayanıyorsa kökünü kazıyın' demek varken niye bunu yapmıyorsun?"
-"Sokağa insanlarımızı yönlendireceğimiz yerde sandığa gitmeliyiz"
Suriye'de Mısır'da, Ukrayna'da yaşanan olayların ibretle takip edilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Mısıra bakın, Libya'ya bakın, şimdi Suriye'ye bakın, yukarıda da Ukrayna'ya bakın, bunların hepsi büyük tehlike, büyük kardeş kavgasının yaşandığı diktatör heveslilerinin iktidardan düşürüldüğü ülkelerdir. Böyle bir Türkiye’yi yaşamak isteyebilir miyiz? Öyleyse bunun şimdiden önlenmesi lazım. Bir taraftan yolsuzluk ve rüşvet, diğer taraftan açılık, sefalet, işsizlik, öbür taraftan demokratik açılım zırvasıyla bölünmeye sürüklenen bir ülkede yarın kardeş kavgası başlar ise hiçbir siyasi partiden eser dahi kalmaz. Şimdi gidin Suriye’ye hangi siyasi partiler hayatta, zaten yoktu. Baas partisinden başka hiç bir parti yoktu. Görüyorsunuz Suriye’de 130 bin vatandaş hayatını kaybetti, 2 milyona yakını ülkeyi terk etmiş 700 bini Türkiye’ye gelmiş büyük şehirlere kadar her tarafta Suriyelilere rast geliyorsunuz. Çatışma devam ediyor bunları görmek lazım. Bunlar ortadan kalkmazsa siyasi partilerin anlamı kalmaz. Onun için 30 Mart seçimleri önemlidir. Tehlikenin nereden geleceğini bilemiyoruz . O nedenle sosyal hareketlerle, sokağa insanlarımızı yönlendireceğimiz yerde sandığa gitmeliyiz ve bugünkü siyasi iktidarı uyarmalıyız."