Seçilme yaşını 18'e düşüreceğiz
Başbakan Erdoğan, "Şimdi hedefimiz, seçme ve seçilme yaşının 18 olmasıdır. Bu yasama yılı olmasa dahi önümüzdeki yasama yılında grubumuz olarak seçme ve seçilme yaşını bu şekilde çıkartma azmindeyiz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Hedefimiz seçme ve seçilme yaşının 18 olmasıdır. Madem seçme yaşı 18'dir, seçilme yaşı niye 18 olmasın? Almanya'da oluyor, Hollanda'da oluyor. Niye Türkiye'de olmasın? Şimdi bunun çalışmalarını yaptırıyorum ve en kısa zamanda belki de bu yasama yılı olmasa dahi önümüzdeki yasama yılında grubumuz olarak seçme ve seçilme yaşını 18, bu şekilde çıkartma azmindeyiz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Başbakanlık Yeni Bina'da gençleri kabul etti.
Konuşmasına gençlerin bayramını kutlayarak başlayan Erdoğan, ''Başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın tüm kahramanlarını şükranla yadediyor, tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum'' dedi.
19 Mayıs'ın milletçe çok büyük bir hüzün içerisinde yaşandığını ifade eden Erdoğan, Soma'daki maden faciasında 301 kişinin şehit olduğunu, önemli bir kısmının da genç olduğunu söyledi. Erdoğan, ''Bir kez daha burada Soma şehitlerimizi, özellikle bu genç kardeşlerimizi rahmetle yadediyor, mekanları inşallah cennet olsun diyorum'' dedi.
19 Mayıs'ın Gazi Mustafa Kemal'in ''Benim doğum günüm'' diye ifade ettiği bir tarih olduğunu belirten Erdoğan, her toplumun gençlerine büyük bir vefa borcu olduğunu söyledi.
Erdoğan, ''Zira ülkelerin savunmasında şehit olan gençlerdir. Bizde de biliyorsunuz askerlik yaşı 20 ve bu gençler şehitliğe namzet adaylardır. Onlar, vatanları için hayatlarını ortaya koyanlar, hele hele Çanakkale Savaşlarında, biliyorsunuz üniversiteli gençlerimiz Çanakkale'de şehit olmuşlardır. Şu anda sınırda nöbet tutan askerlerimiz, karakollarda güvenlik için çalışan polislerimiz hep gençlerden oluşuyor'' diye konuştu.
-''Gençleri karar alma mekanizmalarında görmeyi istiyorum''
Vatan savunmasında olduğu kadar ülkenin kalkınmasında, ilerlemesinde, daha özgür ve demokratik seviyelere ulaşmasında gençlerin en ön safta yer aldığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Maalesef gerek istiklal mücadelesinde, gerek istikbal mücadelesinde canlarıyla, istikbal mücadelesinde fedakarlıkla katkı veren hep gençler oldu. İşte onun için millet olarak gençlerimize borçluyuz. Gençlerimizi sadece istiklal ve istikbal mücadelemizin neferleri olarak değil, ülkenin, bunun altını çiziyorum, karar mekanizmalarında etkin olarak görmeyi istiyorum. Bunun da gereğini yapıyoruz. Hatırlarsanız biz 2002'de kasım ayı itibariyle göreve geldiğimizde o zaman seçilme yaşı 30'du. Fakat açıklamalarım vardı. Demiştik bizim ilk hedefimiz bu 30'u, 25'e indirmektir. Sözümüzde durduk. Seçilme yaşını 30'dan 25'e indirdik. Çünkü ben şuna inanıyordum: Seçme yaşı 18 olduğuna göre, seçilme yaşı niçin 30 olsun? Çünkü zor olan bana göre seçilmek değildir, zor olan seçmektir. Çünkü iyiyi kötüden ayırt etmek, asıl olan budur.''
-''Seçilme yaşın niye 18 olmasın?''
Türkiye'de ''Taksim'e dört ayaklı koysam seçtiririm'' diyen siyasilerin geldiğini anımsatan Erdoğan, ''Maalesef bu ülke bunları gördü. Ama biz asla, parlamentoya gidecek olanlara öyle bakmadık. Biz, ecdadımızdan aldığımız miras anlayışıyla baktık'' dedi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Yani bir devri kapatıp, bir devri açan Fatih'in yaşı neyse olaya öyle baktık. Bunlar 'Batılıyız' derler ama Batıdaki sistemleri dahi incelemezler. Şimdi hedefimiz seçme ve seçilme yaşının 18 olmasıdır. Madem seçme yaşı 18'dir, seçilme yaşı niye 18 olmasın? Almanya'da oluyor, Hollanda'da oluyor. Niye Türkiye'de olmasın? Şimdi bunun çalışmalarını yaptırıyorum ve en kısa zamanda belki de bu yasama yılı olmasa dahi önümüzdeki yasama yılında grubumuz olarak seçme ve seçilme yaşını 18, bu şekilde çıkartma azmindeyiz.
Hani birileri parlamentoda basın toplantısı yapıyor. Bir tarafı bir genci, bir diğer tarafına yine bir genç. Yaptığı açıklama çok manidar. 'Parlamentoyu çoluk çocukla mı dolduracağız' diyor. Bu gençliğe hakarettir, saygısızlıktır. Sevgili gençler, sizler asla bunu hak etmiyorsunuz. Seçme yaşının 18 olduğu Türkiye'de seçilme yaşının 18 olmasından daha isabetli bir şey olamaz. Kaldı ki seçilme yaşının 18 olması demek, parlamentonun 18 yaşındaki gençlerle dolması anlamına gelmez ki. Şu anda 25-30 yaş grubu arasında arkadaşlarımız olduğu gibi, 75-80 yaşında parlamentoda olan arkadaşlarımız da var. Yani onların parlamentoda görev yapmasına hoşgörüyle bakanlar, lütfen 18 yaşında parlamentoya girebilecek olan gençlerin de parlamentoda yer almasına bir defa anlayışla bakmaları gerekir. Bu ne kazandırır? Bu büyük düşünmeyi gerektirir. Ben de gençlerimizin özellikle büyük düşündüğüne inanıyorum. Tabii bununla ellerinde molotofla dolaşanları kastetmiyorum. Ellerinde bilgisayarıyla, kitabıyla düşünen gençlerimizi kastediyorum. Onlar bunu başaracaklardır ve seçme seçilme yaşını düşürerek siyaseti, bürokrasinin kapılarını gençlere daha fazla açarak, gençlerimizin eğitimlerine, yetişmelerine en büyük yatırımı yaparak bu vefa borcunu ödemeye çalıyoruz.''
-''Arkadan gelen nesillere örnek olmalıyız''
Türkiye'nin makamlarında yaşlanan siyasetçi profilinden kurtulması gerektiğini belirten Erdoğan, arkadan gelen nesillere, gençlere yer açan bir kültüre kavuşması için örnek olunması gerektiğini vurguladı.
''Şu anda bu Batıda var. Gençliğimize güveniyoruz. İnanıyoruz. Genç nesilleriyle Türkiye'nin zirveye ulaşacağına inanıyoruz'' diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sevgili gençler, kitle iletişiminin duyguları, değerleri, alışkanlıkları ciddi şekilde törpülediği bir çağda yaşıyoruz. Art niyetli ellerde medya ya da sosyal medya haber veren, bilgilendiren özellikle paylaşmayı araçlar olmaktan çıkıp, kamplaşmanın, kutuplaşmanın, çatıştırmanın vasıtası olabiliyor. Kendi fikir ve ideolojisini yegane doğru olarak görenler gençlerine duygularını bu vasıtalarla kolayca istismar edebiliyorlar. Daha yakın zamanda Mısır'da yaşanan acıları gördük. Ukrayna'da aynı şekilde yaşanan trajediyi gördük.''
Gençler üzerinden kurulan tuzakların ne yazık ki bu ülkelere ağır bedeller ödettiğini ve ödetmeye de devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye üzerinden aynı oyunu oynamayı, gençler üzerinden Türkiye'ye aynı ağır bedelleri ödetmeyi istediklerine dikkati çekti.
Başbakan Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Başbakanlık Yeni Bina'da gençleri kabul etti.
"Öyle ki, işte şu anda ortak bir acıyı yaşıyoruz, değil mi? İnsani bir trajedi üzerinden bile kamplaşma, kutuplaşma üretebiliyorlar" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Hatta Soma'da ölen vatandaşlarımıza 'onların bu ölüme müstahak olduğunu' söyleyecek kadar insanlıktan nasibini almayan, vicdani duygulardan nasibi olmayan köşe yazarı müsveddelerini görüyoruz. Bunu benim o madenlerde çalışan kardeşlerime söylemeye kimsenin hakkı yok. Bunlar aslında savcılıkları devreye sokması gereken bir olaydır. 'Savcılar da lütfen bununla ilgilensin' diyorum. Orada emeğini, alın terini, her türlü oradaki tehdide rağmen ortaya koymuş olan o vatandaşlarımıza bu şekilde bir yaklaşım, insanlıktan nasibini alan kimsenin düşünce dünyasında geçmez. Daha yasımızı tutamadan, acılarımızı yaşayamadan, hatta cenazelerimizi defnetmeden bu çirkin tuzakların devreye girdiğini görüyoruz. Biz acıları paylaşan ve paylaşarak bal eyleyen bir milletiz. "
- "Milli ve manevi değerlerimiz vazgeçilmez mihenk taşımızdır"
Bu tarihi dayanışmanın tersine acıları siyasete çevirmeye çalışan, buradan çıkar elde etme gayretine girenlerin olduğuna işaret eden Erdoğan, gençlerin bu tuzaklara, bu istismarcılara karşı son derece dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu.
Başbakan Erdoğan, ifade özgürlüğü, eleştirme, gösteri yapma, protesto özgürlüğünün gençlerin en tabii hakları olduğunu vurgulayarak, ancak bu hakların istismar edilmesinin, farklı hedeflere evrilmesinin başkalarının özgürlüklerini kısıtlayacak noktaya gelmesinin hem ülkeye hem de gençliğe zarar verdiğini ifade etti.
"Belki siz yaşamadınız ama bizler 12 Eylül öncesini birer genç olarak yaşadık" diyen Başbakan Erdoğan, şunları belirtti:
"Konuşamayan, birbirine tahammül edemeyen, en çok da bir takım odakların maşası haline getirilen gençlik ne yazık ki birbirine silah çekme noktasına getirildi ve bizim dönemimizde de çok canlar yandı. Milli ve manevi değerlerimiz tarih boyunca olduğu gibi bugün de yarın da bizim vazgeçilmez mihenk taşımızdır. Değişirken, ilerlerken, modern dünyayı yaşarken, milli manevi değerlerimizden, insani, vicdani değerlerimizden taviz veremeyiz. Gencecik şehitlerimiz, uğruna can verdiği toprakta koyun koyuna yatarken onların torunlarının birbirlerine kastetmesine tahammül edemeyiz. İşte onun için milli ve manevi değerlerimize en güçlü şekilde sahip çıkmanızı, aklı, ilmi, sağ duyuyu vazgeçilmez azıklarınız olarak hep yanınızda tutmanızı sizlerden rica ediyorum. Sizler, büyük Türkiye'siniz, sizler bizim eksiklerimizi telafi edecek olanlarsınız."
Erdoğan, sözlerini 19 Mayıs'ın tüm Türkiye gençliği için kutlu olmasını dileyerek sonlandırdı.
- Kabulden notlar
Tüm gençlerin bayramını kutlayan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, gençlerle birlikte Soma'da meydana gelen olayda şehit olanları andıklarını ve dua ettiklerini söyledi.
Kılıç, "Ben ümit ediyorum ki sizlerin nezdinde ülkemizin geleceği çok daha güzel yarınlara ilerleyecektir. Ben sizlerde bu gücü, sizlerde bu şevki, bu aşkı görüyorum" diye konuştu.
Manisa İl Gençlik Temsilcisi Hale Beren Öztürk, gençleri temsilen yaptığı konuşmasına Soma'da şehit olan madencilere Allah'tan rahmet ve ailelerine de başsağlığı dilekleriyle başladı.
Gençlerin, milletlerin sahip olduğu en büyük ve değerli hazineler olduğunun bilincinde olduklarını dile getiren Öztürk, bölgesinde ve önemli bir güç olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının ve egemenliğinin yılmaz bekçileri olduklarını söyledi.
Öztürk, "Türkiye gençliği olarak yeniliklere açık, milli manevi evrensel ve insanı değerlere saygılı, tarihini bilen sadece milletinin değil tüm insanlığın dertleriyle dertlenen, her türlü ayrımcılığa karşı duruş sergileyebilen, farklılıkları zenginlik gören güçlü yarınlarımızın teminatı gençler olmak istiyoruz. Ne mutlu bizlere ki yolda ilerlerken siz büyüklerimizi her zaman bizlere destek olarak görüyoruz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından gençlere tek tek hediye dağıttı. Hediye dağıtımı sırasında gençlerden biri, kara kalem resminin yer aldığı bir tablo hediye ederken, Sakarya'dan gelen Avrupa Karate Şampiyonu Şeyda Burcu da Erdoğan'a üzerinde imzasının yer aldığı bir tablo hediye etti.
Erdoğan, down sendromlu yüzme sporcusu Egehan Sınav'la da hediyesini takdim ederken bir süre sohbet etti.
Sınav, konuşma sırasında Başbakan Erdoğan'ın kulağına eğilerek bir talebini iletti. Bunun üzerine Başbakan Erdoğan, basın mensuplarına dönerek, "Bu pahalı bu, diyor ki 'Obama'yla beni görüştürebilir misiniz?" ifadesini kullandı.
Erdoğan, gençlerle hatıra fotoğrafı da çektirdi.