Şahısların keyfi kararları etkili olmayacak
BTK Başkanı Acarer, internet düzenlemesine ilişkin, "Üç aşamadan oluşmaktadır. Bu süreçlerin hiçbirinde herhangi bir şahsın keyfi bir kararı belirleyici olmayacakr" dedi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" uygulanmaya başlandıktan sonra bazı konularda düzenleme ihtiyacı duyulduğunu ve özellikle İnternet Geliştirme Kurulu tarafından çok çeşitli taraflardan görüşler de alınarak bunlar üzerinde çalışılmaya başlandığını anlattı.
Konuya ilişkin rapor hazırlandığını ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına sunulduğunu belirten Acarer, böylece gelinen aşamada yapılan düzenleme ve değişikliklerin, özel hayatın gizliliği ve kişilik haklarının korunması konusunda uygulamadaki gecikmeleri ve mağduriyetleri giderme ihtiyacından kaynaklandığını vurguladı.
Yapılan düzenlemelerin beş başlık altında yenilik getirdiğini bildiren Acarer, bu başlıkların Erişim Sağlayıcılar Birliğinin kurulması, kişilik haklarının ihlali durumunda yapılacaklar, özel hayatın gizliliğinin korunması, trafik bilgilerinin saklanması ve hapis cezalarının kaldırılması olduğunu söyledi. Erişim Sağlayıcılar Birliği'nin koordinasyon amaçlı olarak kurulduğunu, tüm internet servis sağlayıcılarının ve erişim hizmeti veren diğer işletmelerin katılımıyla oluşturulduğunu kaydeden Acarer, kişilik hakları ve özel hayatın gizliliğinin kanunlarla korunduğunu belirtti. Acarer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnternetin yoğun kullanıldığı ve internette bilgilerin hızla yaygınlaştığı bir ortamda, düşünce özgürlüğünü ihlal etmeden, kişilik haklarının ihlaline karşı alınan tedbirlerin ve özel hayatın gizliliğini korumaya ilişkin tedbirlerin de hızlı ve etkin olması zorunludur. Bu çerçevede yeni bir düzenlemeye gidilmiştir. Kişilik hakları ve özel hayatın gizliliği konusundaki düzenleme, şikayet, şikayetin değerlendirilmesi ve nihai karar olarak hakimin kararı şeklinde üç aşamadan oluşmaktadır. Bu süreçlerin hiçbirinde herhangi bir şahsın keyfi bir kararı belirleyici olmayacaktır. Tam tersine şikayet, şikayetin mevcut kanunlar çerçevesinde değerlendirilmesi ve sonrasında erişime dair kararın verilmesi ön görülmüştür."
- "Hakim 24 saat içerisinde karara bağlayacak"
Acarer, düzenlemeyle internet ortamında yapılan yayın nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin, bu içeriğin çıkarılması için içerik sağlayıcısına ve/veya yer sağlayıcısına başvurarak içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebilecekleri gibi doğrudan sulh ceza hakimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebileceklerini anlattı.
Kişi eğer sulh ceza hakimine başvurmuşsa, hakimin bu başvuruyu en geç 24 saat içinde duruşma yapmadan karara bağlayacağını ve erişim engelleme kararını Erişim Sağlayıcılar Birliğine göndereceğini de belirten Acarer, şöyle devam etti:
"Birlik de 4 saat içinde gereğini yerine getirecektir. Hakim, öncelikle kişilik hakkı ihlalinin gerçekleştiği yayının URL adresine erişimin engellenmesine karar verebilir. Hakimin, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak yalnızca hakkın ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verecektir. Hakimin verdiği erişimin engellenmesi kararına konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının veya aynı mahiyetteki yayınların başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilmesi halinde mevcut karar bu adresler için de uygulanabilecektir."
- "Erişim Sağlayıcıları Birliği 4 saatte gereğini yerine getirecek"
Acarer, yeni düzenlemeyle, internet yayını içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini düşünen kişilerin, iddialarına ilişkin açıklama ve yayının tam URL adresi ve kimlik bilgilerini ispatlayacak bilgilerle Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına (TİB) başvurarak, içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebileceklerini söyledi. Bu durumda TİB'in talebi, hemen Erişim Sağlayıcılar Birliğine bildireceğini, Birliğin de 4 saat içinde gereğini yerine getireceğini vurgulayan Acarer, başvuru sahibinin aynı zamanda 24 saat içinde sulh ceza hakimine başvurarak hakim kararı almak durumunda olduğuna da dikkati çekti.
Hakimin gerekli değerlendirmeleri yaptıktan sonra kararını 48 saat içinde doğrudan TİB'e göndereceğini, aksi durumda erişimin engellenmesi tedbirinin kendiliğinden ortadan kalkacağını ifade eden Acarer, özel hayatın gizliliğinin korunması konusunda gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda TİB Başkanı tarafından erişim engellemesi de yapılabileceğini bildirdi. Acarer, "Burada, korunan durum 'özel hayatın gizliliği' olduğundan şahsiyetin zedelenmemesi için gecikmeye mahal vermeden internette gerekli müdahale yapılmış olacaktır. Telekomünikasyon İletişim Başkanı tarafından re'sen kullanılan yetki ile yapılan erişim engellemesi kararına karşı isteyen sulh ceza mahkemesine gidebilecektir" dedi.
Acarer, öte yandan düzenlemeyle AB üye ülkelerindeki mevzuatlarda olduğu gibi Türkiye'de de internet trafik bilgisinin belirli sürelerle saklanacağını, ancak saklanan bilginin içerik bilgisi değil, IP numaralarının hangi tarih ve saatte irtibat kurduklarına ilişkin bilgi olduğunu sözlerine ekledi.