Mısır Çarşısı" davası Yargıtay'da

Sosyolog Pınar Selek'in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığı Mısır Çarşısı'nda 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin davanın temyiz duruşması Yargıtay 9. Ceza Dairesinde yapılıyor.

Sosyolog Pınar Selek'in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığı Mısır Çarşısı'nda 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin davanın temyiz duruşması Yargıtay 9. Ceza Dairesinde yapılıyor. 

Yargıtay 9. Ceza Dairesindeki duruşmaya, Selek'in avukatları katıldı. Duruşmayı, Selek'in yakınları, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekili Hasip Kaplan, Prof. Dr. Baskın Oran ile Fransa'dan Pınar Selek'i desteklemek için gelen avukatlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de izledi. 

 Salonunun küçük olması nedeniyle 9. Ceza Dairesi koridoruna kurulan ekrana duruşma yansıtıldı. Salona sığmayanlar koridordan duruşmayı izledi.

Duruşmada, Selek'in avukatları Bahri Bayram Belen, babası ve avukatı Alp Selek, Akın Atalay ve Ayhan Erdoğdu savunma yapacaklarını belirttiler.   -Usule ilişkin itirazlar   Savunmaya ilk başlayan avukat Akın Atalay, 16 yıldır süren davada usule ilişkin itirazlarını dile getirdi. Mısır Çarşısı patlamasının bombadan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilememesi nedeniyle Pınar Selek'in daha önce 3 kez beraat ettiğini, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararı sonucu ağırlaştırılmış müebbet kararı verildiğini hatırlattı. Atalay, yerel mahkeme kararının, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, Selek hakkındaki bu kararı, toplumun asla kabul etmeyeceğini, kararın adalet ve hakkaniyete sığmayacağını savundu. Atalay, kararla adalet ve hakkaniyet duygularının paramparça edildiğini öne sürdü. 

Dava açıldığından bu yana geçen sürede yapılan yargılama sürecini anlatan Atalay, yerel mahkemenin verdiği beraat kararının ardından, bozma kararına uymayarak, beraat kararında direndiğini hatırlattı. 

Ancak mahkemenin daha sonra kendi direnme kararını bozduğunu söyleyen Atalay, bunun ardından, bir mahkemenin kendi direnme kararından dönüp dönemeyeceğini ve direnme kararının bir ara karar anlamına gelip gelmeyeceğini araştırdıklarını anlattı. 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 1987 yılına ait bir içtihadına ulaştıklarını belirten Atalay, bu içtihatta "direnme kararalarının ara karar olmadığı, direnme kararlarının kendi mahkemesi tarafından bozulmasının kararlılık ilkesi ile bağdaşmayacağının" vurgulandığını aktardı. 

-"Avukat olmadan verilen ifadeler geçersizdir"

Davanın diğer sanığı Abdülmecit Öztürk'ün, "olayı Pınar Selek ile yaptığı" şeklinde ifade verdiğini anımsatan Atalay, Öztürk'ün bu ifadelerdi avukat yardımı almadan verdiğini söyledi. 

Avukat yardımı almadan verilen ifadelerin hükme esas alınamayacağını ve geçersiz sayılacağını kaydeden Atalay, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu nedenle Türkiye aleyhine verdiği ihlal kararlarını okudu. 

Atalay, "Strazburg'da hakimler var. Ama artık Ankara'da da yargıçlar var demenin zamanı geldi" dedi. 

Yargılama sürecine ilişkin usuli eksiklikleri dile getirmeye çalıştığını kaydeden Atalay, bu eksiklikler nedeniyle hükmün bozulmasını istedi.

Atalay'ın savunması sırasında Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul, kendileri için çok yararlı bir savunma geliştiğini söyledi, zamanın iyi kullanılması açısından tekrarlardan kaçınılmasını istedi.

Duruşmaya verilen öğle arasının ardından Pınar Selek'in diğer avukatları savunmalarını yapacaklar.