Liderlerin güvenliğinden sorumluyuz

Atalay, "Seçim güvenliğini bozacak hiçbir gelişmeye müsaade etmeyiz. Liderlerin güvenliğinden biz sorumluyuz." dedi.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “Hiçbir yerde seçim güvenliğini bozacak hiçbir gelişmeye müsaade etmeyiz. Yani siyaset ortamında herkes özgürce söyleyeceğini söyleyecek. İktidarı ve muhalefetiyle bütün liderlerin güvenliğinden biz sorumluyuz. Hepsi özgürce, rahatça çalışmalarını yapacaktır" dedi.

Atalay, partisinin Kırıkkale İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, AK Parti’nin yüzde 50 bandında yürüyen bir oy trendi bulunduğunu belirterek, Kırıkkale’de de oy oranının istenilen düzeyde olduğunu kaydetti.

Bütün dileklerinin, seçimlerin bayram, şölen havası içerisinde yapılması olduğunu ifade eden Atalay,  şöyle konuştu:

"Seçim ortamı, eleştiriler, muhalefet, iktidar atışmaları kendine has renkleri taşır ama demokrasinin güzelliği, seçimlerin olmasıdır. Düzenli seçimler oluyor diye sevinmek lazım. Milletimizin önüne sandık geliyor ve milletimiz kendi yöneticilerini belirliyor. Bütün adaylar da gelip, milletimize projelerini, hedeflerini anlatıyor. Demokrasinin olmazsa olmazı, bu sandıklar ve yerel seçimlerle ilgili bu sandıklar önümüze gelmiş olacak. Bu da tabi Türkiye için inşallah bundan sonrasına dönük daha çok verim getirir. Bütün dileğimiz, güvenlik, huzur içerisinde bu seçimlerin geçmesi. Seçim güvenliği ile ilgili her türlü tedbir alındı. Hiçbir yerde seçim güvenliğini bozacak hiçbir gelişmeye müsaade etmeyiz. Yani siyaset ortamında herkes özgürce söyleyeceğini söyleyecek. İktidarıyla muhalefeti ile bütün liderlerin güvenliğinden biz sorumluyuz. Hepsi özgürce, rahatça çalışmalarını yapacaktır.”

- Kırım'daki gerginlik

Atalay, Kırım’da yaşanan olayların hükümetin de gündeminde olduğunu belirterek, Kırım’ın kendileri için hassasiyet konusu olduğunu bildirdi.

Kırım’ı, Türkiye’nin bir parçası olarak mütalaa ettiklerini kaydeden Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çok acılar çekmiş kardeşlerimiz, Kırım Türkleri, Tatarları. Şu anda orada olup bitenler var. Dışişleri bakanımız Ukrayna’ya gitti. Ukrayna’nın yeni yöneticileri ile görüşmeler yaptı. Kırım ile çok yakın iletişim içerisindeyiz. Çok yakından takip ediyoruz. Kırımlı kardeşlerimizin tekrar haksızlıklara uğramaması için çaba sarf ediliyor. Bu dönemde doğrusu kendim de rol aldım. Geçen 11 yıl içerisinde Kırım’da çok yatırım yaptık. Okullar yaptık, tarihi eserleri canlandırdık. Orada konutlar yaptık, Kırım Türkleri için bin konut projemiz vardı. Kırım’ın her köşesini bilirim, orası bizim için çok önemli. Orada yeni haksızlıklar olmaması için de şu anda Türkiye çok aktif şekilde devrede. Şu anda sorun Rusya ile Ukrayna arasında görünse de Kırım Türkleri'nden dolayı aslında biz de burada en aktif şekilde konunun içerisindeyiz ve konuyu yakından takip ediyoruz.”

- “Çözüm süreci verimli bir şekilde yürüyor”

Başbakan Yardımcısı Atalay, Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısının, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmesine ilişkin bir soru üzerine de demokratikleşme paketinin bütün Türkiye’yi ilgilendirdiğini, bir bölgeye has olarak nitelendirmediklerini söyledi.

Demokratikleşme paketinin çözüm süreci ile ilgisi bulunduğunu vurgulayan Atalay, şunları kaydetti:

“Türkiye’de hamdolsun, sorunları kökten çözme yolunda ciddi adımlar attık. Çözüm süreci verimli bir şekilde yürüyor. Özellikle ülkemizde son bir yıldır büyük bir huzur var. Can kayıpları olmuyor. Biz bunu tamamen ortadan kaldırmak için çaba sarf ediyoruz. Biz başından beri özgürlüklerle ilgili kimseyle pazarlık yapmadığımızı söyledik. Geçtiğimiz günlerde TBMM’deki görüşmelerde gece olduğu için belki takip edilemedi ama orada bu paketten en rahatsız olan iki kesim vardı. Biri MHP, diğeri ise BDP. Bunun ne demek olduğunu biliyorsunuz. BDP de aslında demokratikleşme sürecinden çok da mutlu olmuyor. Biz daima haktan yana, hak neyse bu çağda, bütün vatandaşlarımızın memnun olacağı, mutlu yaşayacağı birlik, bütünlük içerisinde bir Türkiye istiyoruz. Tek hedefimiz, amacımız, Türkiye bu problemlerden kurtulsun ve birlik, bütünlük içerisinde yoluna devam etsin. Biz onun için çaba sarf ediyoruz."

Doğu ve Güneydoğu’daki vatandaşların hayatlarının şu anda çok değiştiğini vurgulayan Atalay, çözüm sürecinin bu bölgelerde huzuru ve ekonomik gelişmeyi artırdığını anlattı.

Atalay, yeni paketin de bu konudaki gelişmelere olumlu katkıları olacağını dile getirerek, şöyle konuştu:

"Bu konuları öyle bazı partiler istismar etse de vatandaşlarımız bu konuda çok daha olgunlaştı. Neyin, niçin yapıldığını anlıyor ve bunlar ülkemize öyle birilerinin abarttığı gibi zarar falan da getirmiyor. Aksine, vatandaşlarımızın devlete güvenini arttırıyor. Zamanında yanlışlar olmuş, haksızlıklar olmuş, vatandaşlarımızın arasında sorunlar olmuş, birileri bunu istismar etmiş ve terör Türkiye’nin başına bela olmuş. Şu anda terörün de istismar edeceği hususları kaldırarak biz aslında Türkiye’yi rahatlatmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin birliğini, bütünlüğünü güçlendirmeye çalışıyoruz. Bu paketin de o yönde katkı vereceğine inanıyorum. Türkiye normalleşiyor, bütün bu yapılanlar her kesimden giderek daha normal, yapılması gerekenler diye karşılanıyor. Doğrusu biz biraz da öyle yorumluyoruz.”

- 17 Aralık operasyonu  

 Atalay, bir gazetecinin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın katıldığı bir televizyon programında, 17 Aralık operasyonuna ilişkin, "O, hedefine ulaşsaydı hükümetle birlikte Türkiye'yi çökertecek bir operasyondu" dediğini anımsatması üzerine, şunları söyledi:

“Son aylardaki yaşananlar sadece bir grup falan meselesi değil, geniş bir koalisyon var bu işin içerisinde. Bunları organize eden kimi görünür, kimi görünmez. Tabi Türkiye içinde de maalesef burada rol alacak, bir anlamda taşeron konumda kesimler bulundu. Yani Türkiye içinde ve dışında bir koalisyon konumunda kesimler bulundu. Türkiye içinde ve dışında bir koalisyon, biz bunun ne kadar kapsamlı olduğunu iyi biliyoruz. Sebebinin ve hedefinin de ne olduğunu iyi biliyoruz. Türkiye’nin gerçekten son yıllarda siyasi, ekonomik anlamda ve özgürlükler alanında bu istikrar ortamında güçlendiğini herkes görüyor. Bu istikrarı bozmak isteyen birileri var. Bu seçim, tabi kendisini belirleyen bir seçim değil. Türkiye’nin bundan sonraki geleceğini de epey belirleyecek bir seçim. İlk defa Türkiye, milletimiz, kendi cumhurbaşkanını seçecek. Cumhurbaşkanını ilk defa vatandaşlar seçecek. Böyle bir demokratik yeni bir süreci de yaşayacağız. Ardından genel seçimler var ve partimizin içerisinde 3 dönem gibi konular var. Bütün bunların bir araya geldiği dönemde işte birileri bu tür yıpratma çalışmalarını yapmış oluyorlar. Gerek 17 Aralık, gerek 25 Aralık gerekse şimdi devam eden süreç... Türkiye için o açıdan çok hayati öneme sahip. Daha kapsamlı ve büyük bir hareket hükümetimize karşı ancak hamdolsun biz, her zaman olduğu gibi dikkatli çalışmamız, dik duruşumuz, milletimizin de bize desteği ile bunları da şu anda büyük oranda aşmış durumdayız."

- "Her inançtan kesimin rahat ettiği bir dönem yaşanıyor"

Başbakan Yardımcısı Atalay, 30 Mart akşamı problemlerin hepsinin çözüleceğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"30 Mart, bir anlamda Türkiye’deki bütün sorunların, bundan sonrasını da göz önüne alarak söylüyorum, çözüleceği bir akşam olacak. Hepimiz onun için çalışıyoruz. Milletimiz bu süreçte kimin ne yaptığını çok iyi değerlendiriyor. O konuda yeni veriler, dokümanlar, dinleme raporları çıkıyor. Doğrusu hepimizi çok üzen gelişmedir o. Özellikle Türkiye içinde hedefi, İslami çalışmalar olan bir kesimin de bunun içerisine girmesi ki Türkiye özellikle din, inanç özgürlüğü anlamında bu dönemde çok büyük mesafeler aldı, o kesimler de dahil hepimiz çok zorluklar yaşadık Türkiye’de ama şu anda hamdolsun her inançtan kesimin rahat ettiği bir dönem yaşanıyor. Müslümanların da rahat ettiği, kendi çocuklarını devlet okullarında dini bilgilerin daha çok verildiği, kıyafet özgürlüğünün sadece okullarda değil, bütün kamu kurumlarında, TBMM’de tartışmasının bile yapılmadığı her açıdan nereden bakarsanız bakın çok olumlu gelişmelerin olduğu bir dönemde, hedefi, İslami çalışmalar olan bir kesimin bu komploların içinde hükümeti düşürme çalışmaları içerisinde olması tabi çok üzücüdür. Bunları da milletimiz değerlendirecektir.”