İçereği açıklamak ihlal suçu
Adalet Bakanı Bozdağ, 4 eski bakan hakkındaki fezlekelerin içeriğinin açıklanmasının soruşturmanın gizliliğini ihlal edeceğini söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 4 eski bakan hakkında hazırlanan fezlekelerin içeriğinin açıklanması taleplerine ilişkin, "Bizim hukukumuzda soruşturmanın gizliliğini ihlal suçtur. Meclis de buna dahildir. Kanaatim, adli süreç olduğu için soruşturma komisyonu kurulmadığı sürece bu evrakın (fezlekelerin) içeriğinin incelenmesi, milletvekillerince mümkün değildir" dedi.
Hukuk uyuşmazlıklarında görev yapacak arabuluculara Bakanlıkta düzenlenen törenle belgelerini veren Bozdağ, törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ses kayıtlarını içeren tapeleri kimin sızdırdığını bildiklerini söyledi. Bu konuda soruşturma var mı? Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca dinlemelerle ilgili 44 polisle ilgili başlatılan soruşturma ne aşamada?" soruları üzerine Bozdağ, soruşturmaların gizli olduğunu, bunların içeriğine ilişkin bir bilgi paylaşamayacağını söyledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı açıklama çerçevesinde "montaj kasetlerle" ilgili başlatılan adli sürecin devam ettiğini kaydeden Bozdağ, şunları kaydetti:
"Ankara'da Sayın Başbakanımızın konutunda vesair yerlerde yapılan dinlemelerle ilgili de başlatılmış bir adli süreç var, aynı şekilde o da devam ediyor. Aynı şekilde Adana'da casuslukla ilgili başlatılmış bir adli süreç var. Basından takip ettiğimiz kadarıyla o da devam ediyor. Şu anda Türkiye'de hangi savcılıkta hangi soruşturmalar varsa detaylarını bilebilme imkanımız yok, gizli. Ama bilebildiğimiz kadarıyla, basına yansıyan açıklamalardan, Türkiye'nin bazı illerinde başsavcılıklar tarafından başlatılmış yürüyen soruşturmalar var. Bunlar adli süreçlerdir. Sağlıklı yürümesi dileğimizdir. Sonuçlarını zaman içerisinde hep beraber göreceğiz. Sayın Başbakanımızın, siyasilerin veya vatandaşlarımızın açıklamaları var. Bu açıklamalar bizim hukukumuzda bir suç duyurusu, şikayet niteliği de taşır. Suç duyurusu olduğu zaman Cumhuriyet savcılıkları bunları değerlendirirler. Resen takibi gereken bir şey varsa zaten kanun gereği yapması gerekenleri yaparlar. Şu anda benim bildiğim bazı yerlerde yürüyen soruşturmalar var."
-"Montaj olduğunu biliyorum"
Adalet Bakanı Bozdağ, "Ses kayıtlarının montaj olduğunu söylediniz. Montaj olduğuna dair bir belge var mı?" sorusu üzerine, "Ben montaj olduğunu biliyorum. Onu söyleyeyim" dedi.
Türkiye'de artık iftira, yalan geleneği oluştuğunu belirten Bozdağ, şöyle devam etti:
"Birileri iftira ediyor veya yalan söylüyor, 'sen şöyle bir adamsın' diyor. 'Ben öyle biri değilim', 'öyleyse ispat et' diyor. Şimdi iftirayı atan sensin. Hepimiz huk. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Temiz, dürüst insanlara, siz kalkıp diyeceksiniz ki 'sen şusun'. Ben öyle değilim, 'öyle değilsen hadi bakalım ispat et'. Yani ben şimdi birisine desem ki 'yahu işte sen şöyle şöyle suçlar işleyen, şöyle ahlaki zafiyet içinde bir adamsın' dediğimde, kamuoyu buna hemen inanır. 'Nasıl olacak bunun iftira olduğu, o zaman ispat etsin efendim'. Böyle bir şey olmaz, böyle bir şey hem ahlaken hem hukuken doğru değil. İnsanlara birileri bir isnat yapıyorsa o isnadı ispat etmesi lazım. Öyle, montaj, kumpasla değil. Cumhuriyet savcılarımız var, elinde bir belge olan varsa savcılara verecek ve adli süreç işleyecek. Onun dışında 'sen ahlaksız birisin o zaman ne yapacağız, ispat et ahlaksız olmadığını', böyle bir şey olamaz. Hukuku tersten işleten anlayış kabul edilebilir bir anlayış değildir. Birilerinin elinde bir şey varsa, oradan buradan sahte hesaplardan, Türkiye'nin içinden dışından yaymak yerine, onlar Cumhuriyet savcılarımıza götürsünler. Dürüstlerse onu yapsınlar, ellerindeki belgeleri ortaya koysunlar. Ben böyle bir şey duymadım, görmedim. İftirayı yapıyor müfteriler, temiz insanlara ispat külfeti yüklüyorlar. Hukuk da ahlak da bunu himaye etmez."
-Bakanlarla ilgili fezlekeler
Bekir Bozdağ, muhalefet milletvekillerinin, TBMM'ye gelen 4 eski bakanla ilgili fezlekelerin içeriğinin okunmasına ilişkin taleplerinin hatırlatılması üzerine, bakanların hükümet politikalarıyla ve bakanlık görevleriyle ilgili konuda savcıların iddianame düzenleme yetkisi bulunmadığını hatırlattı.
Bu konuda, iddianame yerine geçecek, adli süreci işletecek doğrudan çalışma yapma yetkisinin, TBMM'de olduğunu ifade eden Bozdağ, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Hukukumuzda, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 157. maddesine göre soruşturma gizlidir, yani bu konudaki süreç bana göre de adli bir süreçtir. Adli süreç olduğu için de TBMM'deki çalışmalar gizlidir. Ancak TBMM, herhangi bir bakan hakkında soruşturma komisyonu kurması halinde komisyon üyeleri soruşturmanın gizliliğine riayet etmek kaydıyla bu dosyadaki bütün evrakı inceleyebilirler ve savcı yetkisiyle donatılmış olarak bunu yaparlar ve ceza usulüne uygun olarak bunu yaparlar.
Meclis soruşturma komisyonu çalışırken, İçtüzüğe göre kuruluyor, ama çalışma usulü Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre yapılıyor. Orada savcıların soruşturma sırasında haiz olduğu yetkiler ne ise ona göre çalışmasını yürütüyor, dolayısıyla yürütülen adli bir çalışmadır. Meclis tarafından savcının yaptığı bir soruşturmanın Meclis'in kurduğu komisyon marifetiyle yapılmasıdır."
-"Bu evrakın içeriğinin incelenmesi mümkün değil"
TBMM'de şu anda binin üzerinde milletvekiliyle ilgili dokunulmazlık dosyası bulunduğunu, bu dosyaların Anayasa Komisyonu'nda beklediğini anlatan Bozdağ, sadece Adalet ve Anayasa Komisyonu'ndan kurulan Karma Komisyon'un bu dosyaları inceleyebildiğini söyledi. Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Mesela ben milletvekili olarak gitsem, 'herhangi bir vekille ilgili dokunulmazlık dosyasını inceleyeceğim' desem, bana Meclis izin vermiyor. 'Sen inceleyemezsin' diyor. Alt komisyon inceleyecek. Bir de hakkında dosya olan milletvekili inceleme hakkına sahip. Şu anda Meclis'in uygulamasına baktığınızda da dokunulmazlık dosyalarını incelemekle görevli alt komisyondan başka kimse inceleyemezken, Meclis soruşturması kapsamında olacak dosyaları incelenmesi haydi haydi mümkün değildir. Kaldı ki bizim hukukumuzda soruşturmanın gizliliğini ihlal de suçtur. Meclis de buna dahildir. Kanaatim, adli süreç olduğu için soruşturma komisyonu kurulmadığı sürece bu evrakın içeriğinin incelenmesi milletvekillerince mümkün değildir. Soruşturma komisyonu kurulduğunda da sadece soruşturma komisyon üyeleri inceleyebilir."