Horlama, okul başarısını düşürebilir

Prof. Dr. Refika Ersu, çocukların okul başarısı için kaliteli uyku, sağlıklı beslenme kadar önemli olduğunu belirtti.

 "Horlama" denilince akla ilk olarak yetişkinler gelse de, bu rahatsızlık çocuklarda da görülebiliyor. Çocukların horlamasının, genellikle masum sayılmasına rağmen, okul başarısızlığından, davranış problemlerine kadar pek çok soruna neden olabileceği bildirildi.

Memorial Ataşehir Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Refika Ersu, yaptığı yazılı açıklamada, çocuklarda görülen horlama ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

Horlamanın, yumuşak damak ve çevresindeki yapıların titreşimi sonucu oluştuğunu ve uyku sırasında üst hava yolunun daraldığını gösterdiğini ifade eden Ersu, tıkanma sadece horlamaya yol açıyor ve başka bir sorun oluşturmuyorsa önemli olmayabileceğini belirtti.

Ancak bunun önemli sonuçlara yol açabilecek uyku apnesinin bir göstergesi de  olabileceğine dikkati çeken Ersu, uyku apnesinin, uyku sırasında tam veya kısmi hava yolu tıkanması sonucunda, normal solunumun ve uyku yapısının bozulması olduğunu kaydetti.

Tıkayıcı uyku apnesi sendromunun, yeni doğan döneminden ergenliğe kadar her yaş grubunda görülebileceğini, en sık 2-6 yaş arasındaki çocuklarda bademcik ve geniz eti büyümesine bağlı olarak oluştuğunu belirten Ersu, şunları bildirdi:

"Okul başarısı için kaliteli uyku, sağlıklı beslenme kadar önemlidir. Uyku apnesi sendromu olan çocuklarda sık uyanmalar ve oksijen düşüklüğü uyku kalitesini etkileyebilir. Birçok bilimsel çalışma uyku apnelerinin, okul başarısında düşüşe ve davranışsal sorunlara yol açabileceğini göstermektedir.

Uyku apnesi, büyüme ve gelişmenin bozulması, geceleri idrar kaçırma, öğrenme bozuklukları, zihinsel faaliyetlerin olumsuz etkilenmesi gibi şikayetlere yol açabilir. Hatta kalp yetersizliğine kadar gidebilmektedir. Üst solunum yolları enfeksiyonları sırasında ortaya çıkan basit horlamanın zararı yoktur. Ancak çocuklar hasta olmamalarına rağmen horluyor ve geceleri nefesleri duruyorsa (uyku apnesi), bu durum ortada ciddi bir sorun olduğu anlamına gelmektedir."

- "Sigara dumanına maruz kalan çocuklar risk altında"

Prof. Dr. Refika Ersu, ailesinde apne hikayesi olan, evde sigara dumanına maruz kalan ve erken doğan çocuklarda hastalığın daha yüksek görüldüğünü bildirdi.

Bademcik ve geniz eti büyüklüğünün, uyku apnesi açısından en önemli risk faktörleri olduğuna değinen  Ersu, şunları kaydetti:

"İstanbul'da, ilkokul çağındaki çocukları kapsayan bir çalışmada, kronik horlama sıklığı yüzde 7 olarak belirlenmiştir. Ancak her horlayan çocukta uyku apnesi görülmediği de bilinmesi gereken bir gerçektir.

Çocuğunuz hasta olmadığı zamanlarda da horluyorsa, uykuda nefes almakta zorluk çekiyorsa, uyku sırasında huzursuzsa, terlemesi ve geceleri idrar kaçırması varsa mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.

Eğer çocuğunuz hep ağızdan nefes alıyor, sık sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriyor, devamlı burnu akıyor, tekrarlayan orta kulak iltihabı oluyor ve duyma sorunları yaşıyor ise ilk olarak uyku apnesi akla gelmelidir. Çocuklarda, büyük geniz eti ve bademcik iştahta azalma, yutma güçlüğü, sık bulantı kusmalara neden olabilir."

-"Uykudaki bulgular önemli"

Ebeveynlerin verdiği bilgiler doğrultusunda, çocuğun detaylı kulak burun boğaz muayenesinin yapılması, kafa grafiklerinin çekilmesi, hastanın uyku sırasında izlenmesi ya da uyku video görüntülerinin seyredilmesinin hastalıkla ilgili bir fikir verebileceğini, ancak bunun kesin tanı için yeterli olmadığını belirten Ersu, kesin tanının, uyku testi (polisomnografi) ile konulduğunu kaydetti.