Hasan Celâl Güzel anıldı

Vefatının Üçüncü Yıldönümünde Hasan Celal Güzel'i anlatan Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, 'Hasan Celâl Güzel abi cesur, ahlâklı, dürüst ve ismiyle müsemma güzel insandı' dedi.

Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, bu haftaki Salı Sohbetleri’nde, vefatının üçüncü yıldönümünde bürokrat, siyasetçi, Milli Eğitim ile Gençlik ve Spor eski bakanı Hasan Celâl Güzel’i anlattı.

ANAP’la siyasete atılan ve daha sonra uğur böcekli Yeniden Doğuş Partisi (YDP)’ni kuran ve “Tank Hasan” olarak bilinen Hasan Celal Güzel’i “Cesur bir insandı. Sevdiğim bir devlet adamıydı. Dürüst, devletini ve milletini seven iyi bir siyasetçiydi. Hiç izin kullanmayan ve devlet için 24 saat çalışan bir bürokrattı. Ailecek “ya devlet başa, ya kuzgun leşe!” anlayışıyla yetişmiş bir adam” diye tanımlayan Dr. Mustafa Güçlü, Gaziantep’in dindar, milliyetçi, devletçi ve vatansever Güzelbeyoğulları ailesine mensup olan Hasan Celal Güzel’in 1945’de dünyaya geldiğini söyledi. Dr. Güçlü, Hasan Celal Güzel’in siyasi hayatıyla ilgili şunları dile getirdi: “Hasan Bey’in ortaokul yıllarının DP döneminde Malatya’da geçtiğini ve liseden sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye Bölümü’nden mezun oldu. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)’nda çeşitli ekonomik ve sosyal sektörlerde uzman yardımcısı olarak çalıştı. 1983 yılında 38 yaşında Türkiye’nin en genç Başbakanlık Müsteşarı oldu. 1986’da Anavatan Partisi’nden Gaziantep Milletvekili seçildi.  Özal hükümetinde devlet bakanı ve hükümet sözcüsü olarak görev aldı. 1987’de Milli Eğitim Bakanlığı yaptı. Kadrolaşmada hatalar yaptı ve bazı kesimleri küstürdü. Turgut Özal Cumhurbaşkanı seçilince 1989’da ANAP Olağanüstü Kongresi’nde genel başkanlık için aday oldu ancak seçilemedi. Yıldırım Akbulut emanetçi genel başkan olarak seçildi. ANAP genel başkanlığına Mesut Yılmaz geldikten sonra partiden ayrılan Hasan Celal Güzel, 1992'de Yeniden Doğuş Partisi'ni (YDP) kurdu ve Genel Başkan seçildi. İlk genel seçimlerde partisi yüzde 0,3 oy aldı ve yıkıldı!

 

 “Tank Hasan” olarak nam saldı

28 Şubat sürecinde, darbeye karşı direnen nadir siyasetçilerden biri olan Hasan abi, Yaptığı konuşmalar, başına hep bela oldu. Hakkında çok sayıda dava açıldı. Siyaset yapamaz hale getirildi, Her gün üç dört davaya katılmak zorunda kaldı. Batı Çalışma Grubu’na tavır alan ve direnen bir adam alarak ortaya çıktı. Darbeye karşı direnişi nedeniyle, Tank Hasan olarak nam saldı. “Namlusu halka çevrilmiş bir tankı hiç sevmem. Tankın üzerine çıkar mücadele ederim” dediği için de söylem ‘Tanksavar Hasan’a döndü. BÇG’ye karşı Demokrasi Çalışma Grubu’nu kurdu. FETÖ olayında da dik durdu. Belediyenin daveti üzerine Konya’da “21. Yüzyılda Türkiye Vizyonu” başlıklı konferans verdi. NEÜ kendisine Doktora Payesi verdi. Selçuklu Vakfı olarak birkaç kere biz Hasan abiyi çağırdık. Sabi abimle iyi dostlukları vardı.

1994 Yılı sonunda Yeni Türkiye adlı iki aylık 600-700 sayfalık dergiyi yayınlamaya başladı. Burası sekiz yılda bir okul haline geldi. Bu süre içinde 3 bin 500'ün üzerinde makale ve 40 bin sayfalık külliyat ortaya çıkarıldı. Kurduğu Yeni Türkiye Araştırma ve Yayın Merkezi demokrasi üzerine müthiş kitaplar yayınladı. 5 ciltlik bir 'Cumhuriyet' çalışması, 12 ciltlik 'Osmanlı’ araştırması ve 21 ciltlik 'Türkler' çalışmasını tamamladı. YTSAM bugün bütün dünyada ve Türkiye'de üç binin üzerinde akademisyen ile iş birliği hâlindedir ve Türkiye'nin en büyük ve üretken tink-tank kuruluşudur.”

 

Kabri Gölbaşı Mezarlığında

Memleket Tv’den çevrimiçi ve canlı olarak yayınlanan sohbette Güçlü, vefatıyla ilgili şunları ifade etti: “Hasan abi, hastalandı ve şekeri de vardı. Pamukkale’de bir termal tesiste kalırken fenalaşmış ve hemen hastaneye kaldırmışlar. Güven Hastanesinde yoğun bakımda iken 19 Mart 2018 sabahı vefat etti. Allah rahmet etsin. Mekânı cennet olsun. Meclis’in önünde düzenlenen devlet töreninin ardından Hacı Bayram Veli Camii’nde Prof. Dr. Ali Erbaş’ın kıldırdığı cenaze namazından sonra Gölbaşı Kabristanı’na defnedildi. Şaban Karataş hocayla yan yanalar. Gölbaşı’na yolunuz düşerse yolun hemen kenarındaki mezarlığa gidin ve dua edin.”