Erdoğan: Taksim'den ümidinizi kesin

Başbakan Erdoğan, Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına ilişkin, "Taksim'den ümidinizi kesin. Burada devletle bir gerilime lütfen girmeyin" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Başbakan Erdoğan, 124 yıllık geçmişi bulunan 1 Mayıs'ı, 2008'de 1 Mayıs'ı Emek ve Dayanışma Günü olarak tatil ilan ettiklerini hatırlattı.

Miting yapılabilecek alanların belli olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Emek ve Dayanışma Günü'nü kutluyorum' diyerek artık esnafa, müşteriye, sokaktaki insana zarar verilmesini biz sineye çekemeyiz. Milletime, sendikalara, tüm SKT'lara sesleniyorum; ülkemizde miting yapılacak alanlar bellidir. İstanbul'da miting yapılacak yerler bellidir. 1 Mayıs'ı kutlamak isteyen gider yasaların izin verdiği yerde kutlamasını yapar. Kutlamaya mani bir hal yoktur."

Erdoğan, 1 Mayıs kutlamalarının Taksim'de yapılmasına yönelik ısrarlara ilişkin, "Taksim'den ümidinizi kesin, gelin buyurun Yenikapı, orası değil Maltepe, buyurun orada yapın. Ama burada devletle bir gerilime lütfen girmeyin. Taksim ısrarına biz iyi niyetle bakmayız" dedi.

"Millet sokakta çatışma görüntüsü istemiyor"

Başbakan Erdoğan, 'Sokakları nasıl hareketlendiririm?' diyen belli aktörlerin çaba sarf ettiğinin görüldüğünü belirtti.

Gerilim siyaseti üretilmek istendiğine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mayıs ve Haziran ayları yaklaşırken huzuru bozmak gayesiyle çam çerçeve kırmak, esnafa zarar vermek gayesiyle birileri her zaman yaptıkları gibi gerilim siyaseti üretiyorlar. Bu aziz millet artık sokaklarda çatışma görüntüsü, polisle göstericilerin çatışmasını görmek istemiyor. Millet taşın, sopanın molotofların egemen olduğu sokak görüntüsü istemiyor. Sokaklara şiddet görüntüsünün egemen olmasına bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da vermeyiz. Bu şımarık ruh hali artık son bulmalıdır."

"Ciğerimiz yanıyor"

Başbakan Erdoğan, Mısır'daki idam kararlarına ilişkin şunları kaydetti:

"Dünyaya, parlamento çatısı altından ülkeme sesleniyorum; 529 idam kararı...'Efendim daha onaylanmadı, şöyleydi, böyleydi.' Onaylanır veya onaylanmaz. İşte bir kısım yargı belası demek ki her ülkede var. 20 dakikada 529 idam kararı. AB'de idam yasak, ama biz AB'den ciddi bir ses çıktığını görmüyoruz. Diğer ülkelere bakıyoruz, ABD, Rusya, hiçbirinde ses yok. 'Onlardan ses çıkmıyor da sizden niye çıkıyor?' Bizim ciğerimiz yanıyor, ciğerimiz. İmanımız bize bunu gerektiriyor."

Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin tartışmalara değinen Erdoğan: "Cumhurbaşkanlığı çantada keklik bir olay değil. Millete gidilecek, aday kim olursa olsun. Nihayi kararı kim verecek? Millet verecek. Nedir bu telaşınız?"

 

-Türkiye ekonomisi için bir milat oldu

 

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 30 Mart seçimlerinin, demokrasi, dış politika ve çözüm süreci için olduğu kadar Türkiye ekonomisi için de bir milat olduğunu belirterek, "Şu anda demokrasi tarihimizin en kirli darbe girişimleri karşısında bile sarsılmadan ayakta durabilen bir ekonomik yapımız var" dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, Çanakkale'de geçen hafta bir olaya müdahale sırasında saldırıya uğrayıp, şehit olan jandarma başçavuş İlhan Yıldız ve jandarma başçavuş Ömer Yanar'a Allah'tan rahmet, ailelerine, jandarma teşkilatına sabır diledi.

Geçen hafta vefatının 21. yılı olan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı bir kez daha rahmetle andığını ifade eden Erdoğan, Özal'ın Türkiye'ye kazandırdıklarından dolayı minnettar olduklarını söyledi.

Erdoğan, İstanbul'da geçen cumartesi günü çok önemli bir proje olan Avrasya Tüneli Projesi'nde önemli bir etabın başlama törenini gerçekleştirdiklerini anımsattı. Marmaray'a paralel olarak, lastikli araçların geçeceği Avrasya Tüneli'ni inşa ettiklerini dile getiren Erdoğan, Kazlıçeşme ile Göztepe arasında iki katlı olarak inşa edecekleri tünelle, boğazın alttan araçlarla da geçilebileceğini kaydetti.

Erdoğan, 1 milyar 245 milyon dolara mal olacak dev projeyle, şu anda 100 dakikada alınan mesafenin 15 dakikaya düşeceğini anlattı. Erdoğan,  projenin, yakıtta önemli tasarruf sağlayacağını, çevrenin korunmasına, daha az egzoz gazının çevreye salınmasına yol açacağını belirtti.

İstanbul ve Türkiye için önemli olan projenin bir an önce tamamlanmasını heyecanla beklediklerini vurgulayan Erdoğan, "Şu anda yaptığımız planlamayla önümüzdeki yılın sonlarına doğru bu projeyi bitirmiş olacağız. İnşallah tıpkı Marmaray gibi hem Avrasya Tüneli'nin hem  üçüncü köprünün bunların yanında üçüncü havalimanı ve Körfez geçişinin tamamlandığını görecek, Türkiye için çok önemli olan projelerin açılış gururunu milletçe hep birlikte yaşayacağız" diye konuştu.

Erdoğan, Avrasya Tüneli Projesi'nde başta Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, yüklenici firma, mimarlar, mühendisler, işçilere teşekkür ederek, başarılar diledi.

 

-"Tarihi rekorlar elde edildi"

 

Türkiye ekonomisinin geçen yıl Nisan ve Mayıs aylarında, tarihin en başarılı dönemlerinden birine şahit olduğunu kaydeden Erdoğan, hemen her alanda tarihi rekorlar elde edildiğini söyledi.

Erdoğan, geçen Mayıs içinde gösterge faizin, tarihin en düşük seviyesine düştüğünü, Borsa İstanbul endeksinin 93 binin üzerine çıkarak tarihi rekor kırdığını, Merkez Bankası rezervinin 136 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine ulaştığını anımsattı. 

 

-"İhanet girişimlerine rağmen ekonomimiz dimdik ayakta kaldı"

 

Geçen yıl 14 Mayıs'ta IMF'ye olan borcu sıfırladıklarına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerek Gezi olaylarında gerek 17 Aralık sürecinde Türkiye'deki  huzur ve istikrar ortamı kadar ekonomi de hedef alınmıştı. Bu olaylar olurken belli odaklar, uluslararası platformlarda karalama kampanyası başlatarak, uluslararası yatırımcıları tedirgin etmek için epey gayret gösterdiler. Uluslararası medyada boy boy ilanlar yayınlandı. Bu ülkenin içinden birilerinin organizesiyle yapıldı. Türkiye bir kaos, kriz ülkesi gibi gösterilmek istendi. Kimi işveren örgütleri çıktı, Türkiye'ye uluslararası yatırım gelmez diye, hem bizi tehdit etmeye kalktılar hem de adeta uluslararası yatırımcılara gelmeyin çağrısı yaptılar. İçeride ya da dışarıda tüketmeyelim, ekonomiyi durduralım çağrıları yapıldı. Bütün bu çabalara, karalama kampanyalarına rağmen moral bozma, kaos ve kriz görüntüsü oluşturma gayretlerine rağmen içeride ve dışarıdaki tüm ihanet girişimlerine rağmen ekonomimiz dimdik ayakta kaldı. Bırakın gerilemeyi, istikrarla büyümeye devam etti."

 

-"İşveren çevrelerinin kampanyalarına rağmen"

 

Erdoğan, 2013'te ekonominin yüzde 4 büyüdüğüne işaret etti. Milli geliri, 2002'de 350 milyar lira olarak devraldıklarını belirten Erdoğan, 2013 sonunda bu rakamın 1,5 trilyon lira sınırını aştığını vurguladı.

Dolar bazında milli gelirin 2002'de 230 milyar dolarken, şu anda 820 milyar dolara ulaştığını bildiren Erdoğan, "Kişi başına milli gelirimiz de 3 bin 500 dolardan 2013 sonu itabariyle 10 bin 800 dolara çıktı. Borcun milli gelire oranında aynı şekilde tarihi gelişmeler yaşandı. Göreve geldiğimizde milli gelire oranı yüzde 73'tü, şu anda yüzde 36. Nereden nereye geriledi"diye konuştu. 

Erdoğan, 2002'de 8,5 milyar dolar olan turizm gelirinin 2013 sonunda 35 milyar dolara yükseldiğini ifade etti. Erdoğan, turist sayısının da 13 milyondan 35 milyona ulaştığını, şu anda oteller itibariyle yetiştiremediklerini anlattı.

Başbakan Erdoğan, bütün bu olumsuzluklara rağmen dünyanın Türkiye'ye olan teveccühünün anlamlı olduğuna işaret ederek, "Bütün bu işveren çevrelerinin yaptığı kampanyalara rağmen dünya ülkemizi önemli destinasyon olarak görüp,  buraya geliyor" dedi.

 

-"Cüzi derecede etkilendi"

 

İşsizlik, enflasyon ve faiz oranlarının, Türkiye'de yaşanan bu gerilimden, Gezi olayları ve 17 Aralık darbe girişiminden çok cüzi derecede etkilendiğini ifade eden Erdoğan,  şu anda oranların eski seviyelerine doğru hızla ilerlediğini söyledi.

Merkez Bankası rezervini 2002'de 27,5 milyar dolar olarak devraldıklarını anımsatan Erdoğan, geçen Mayıs'ta 136 milyar dolara kadar çıktıklarını belirtti. Erdoğan, yaşanan süreçlerde rezerv bir miktar düşse de şu anda 128 milyar dolar seviyesini yakaladığını kaydetti.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Geçmişte bir anayasa kitapçığı fırlatıldığı için milyar dolarlarını kaybeden, bütün dengeleri alt üst olan, toplumun bir anda fakirleştiği bir ekonomik yapı vardı.  Şu anda ise demokrasi tarihimizin en kirli darbe girişimleri karşısında bile sarsılmadan ayakta durabilin bir ekonomik yapımız var.

30 Mart seçimleri, demokrasi, dış politika ve çözüm süreci için olduğu kadar Türkiye ekonomisi için de bir milat olma özelliği taşıyor. Allah'ın izniyle artık ekonomi önünde de hiçbir engel yoktur. Türkiye istikrarla büyümeye, milli gelirini, kişi başına milli gelirini artırmaya, göstergelerini çok daha ileri seviyeye ulaştırmaya devam edecek. Küresel yatırımlarımız zaten hızla devam ediyor. Bunların yanında eğitim, sağlık, adalet ve emniyet başta olmak üzere 81 ildeki yatırımlarımız da katlanarak devam edecek."