Doğru olan tutuksuz yargılanmasıydı
Adalet Bakanı Bozdağ "Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tahliye edilmesiyle ilgili "Keşke daha önce tahliye edilmiş olsaydı. Hatta daha ötesi tutuksuz yargılanması yapılmış olsaydı." dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Keşke daha önce Sayın Başbuğ tahliye edilmiş olsaydı. Hatta daha ötesi tutuksuz yargılanması yapılmış olsaydı. Daha iyi olurdu. Çünkü doğrusu olan tutuksuz yargılanmasıydı" dedi.
Bozdağ, Erbaa ilçesinde bir gazetecinin, "Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tahliye edilmesiyle ilgili olarak ne söylemek istersiniz?" yönündeki sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Öncelikle karar hayırlı olsun. Sayın Başbuğ'a geçmiş olsun. Bizim hukukumuzda tutuklama istisnai bir durum. Ancak bazı davalarla ilgili ne yazık ki olağan bir şey gibi uygulandığına hep beraber şahit olduk. Sayın Başbakanımız ve bizler rahatsızlığımızı daha öncede ifade ettik. Son zamanlarda attığımız demokratikleşme adımları Türkiye'de önemli değişimlerde neden oldu. İşte bireysel başvuru yolunu açmamız bunlardan bir tanesi idi. Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru üzerine verdiği kararda, TMK 10 ve CMK 250'ye göre görevli mahkemeleri kaldıran yasanın yürürlüğe girmesi eminimki böyle bir sonucun ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Keşke daha önce Sayın Başbuğ tahliye edilmiş olsaydı. Hatta daha ötesi tutuksuz yargılanması yapılmış olsaydı. Daha iyi olurdu. Çünkü doğrusu olan tutuksuz yargılanmasıydı. Ülkemizde büyük hizmetleri dokunmuş, Genelkurmay Başkanlığı yapmış komutanın tutuklu yargılanması bana göre doğru bir şey değildi. Bu karar doğru bir karar değildi."
Bozdağ, şunları kaydetti:
"Ama maalesef mahkeme, kararını değiştirmedi. Bizim tutuklamayı yapan düzenlemeleri yapmamıza rağmen tutuklamayı somut olgulara dayandırılmalı, gerekçeli kararın yazılması kararına rağmen hatta adli kontrolde üst sınırı kaldırarak tutuklama yerine adli kontrolün uygulanması gerekliliğine ilişkin benim dahil başka arkadaşlarımızın da açıklamaları oldu. Ama buna rağmen mahkeme, kararını değiştirmedi. Takdir mahkemenindir. Mahkemenin yerine geçerek kimse karar veremez. Ama kararın eğriliği doğruluğu noktasında herkesin bir değerlendirme yapma hakkı vardı. Biz, geçmişte bunların yanlışlığını ifade ettik. Şimdi gene ifade ediyoruz. Ama umarımki bundan sonra yargılama sırasında tutukluluğun istisnanın da istisnası bir kural olarak ancak zorunlu hallerde uygulanması. Diğer bütün hallerde tutuksuz yargılama kuralının uygulanması Türkiye'nin her yerinde genel geçer kural olarak uygulanır. Bizim dileğimiz, temennimiz budur. Son yürürlüğe giren kanunla tutukluluktaki üst sınır terörle mücadele kapsamındaki suçlarda 10 yıldan 5 yıla indirildi. Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle bazı tahliyeler oldu. Biz, kanun Genel Kurulda görüşülürken de bu tahliyeler olduğu zaman 'filanlar dışarı çıktı' diye. Bu kanunu isteyen çevreler eleştiride bulunmazlar. Görüyorum ki tahliyeler çıkar çıkmaz yine eski alışkanlıklarına döndüler. Şimdi yeniden eleştiriye başladılar."