Buğday üretimine kuraklık darbesi
Çukurova'da hasadına başlanan ve olumsuz hava koşulları nedeniyle geçen yıla göre rekoltede yüzde 25-30 civarında kayıp beklenen buğdayda zararın tahmin edilenden daha fazla olduğu bildirildi.
Türkiye'nin önemli tarım merkezlerinden Çukurova'da, hasadına başlanan ve olumsuz hava koşulları nedeniyle geçen yıla göre rekoltede yüzde 25-30 civarında kayıp beklendiği, buğdayda zararın tahmin edilenden daha fazla olduğu bildirildi.
Çukurova'nın bereketli toprakları bu yıl yeterli yağış olmadığı için verimsiz bir dönem geçirirken, bu durumdan en çok buğday üretimi etkilendi. Rekoltede önemli kayıpların beklendiği Adana'da son 30 yılın en düşük veriminin alınacağı belirtildi.
Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen, yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde etkili olan olumsuz hava koşulları ve kuraklığın Çukurova yöresinde de hissedildiğini, özellikle ocak ayından itibaren hububat ekiminde çok ciddi sıkıntılar yaşandığını söyledi.
Yörede buğday hasadının başladığını anımsatan Girmen, "Yaşanan kuraklık sonucu bölgede tahminlerimizin de üzerinde bir verim düşüklüğü gerçekleşecek gibi gözüküyor" dedi.
Türkiye'de yılda üretilen yaklaşık 22 milyon tonluk buğdayın 720 bin tonunun Adana'dan karşılandığını bildiren Girmen, şunları kaydetti:
"İlk tahminlerimizde bölgedeki buğday rekoltesinin yüzde 25-30 civarında gerileyeceğini tahmin ediyorduk. Hasat başladıktan sonra durum daha da netleşti. İlk edindiğimiz bilgiler Adana'da belkide son 30 yılın en düşük buğday rekoltesinin gerçekleşeceğini gösteriyor. İnşallah daha fazla verim kaybı yaşanmaz. Buğday, ülkemizdeki stratejik ürünlerden biri. İnşallah diğer bölgelerdeki verimlerde çok oynama olmaz ve ülkemizin ihtiyacı olan buğday yine kendi üretimimizle karşılanmış olur. Ama Adana'da geçen yıl ki 700 bin tonluk ürün rekoltesin bu yıl 450-500 bin ton civarında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Bu da maalesef son 30 yılın en düşük verimi olacak."
Girmen, kuraklık karşısında yapılabilecek çok fazla bir şey olmadığına dikkati çekerek, bu durum karşısında risk yönetiminin çok büyük önem taşıdığını vurguladı.
Kuraklığa dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi ve tercih edilmesinin önemli bir konu olduğunu aktaran Girmen, bu konuda ilgili bakanlığın bir planlama yapacağını düşündüklerini ifade etti.
- "Üretim sürdürülmeli"
Girmen, kuraklığın tarım sigortası kapsamında olmadığına işaret ederek, kurak geçen sezonlarda üreticilere farklı destekler sağlanarak üretimin sürdürülebileceğini kaydetti.
Tarımın ülkeler için çok stratejik olduğunu dile getiren Girmen, "Tarım özellikle ülkemiz için sosyal bir yapısı olan bir sektör. Mutlaka her sektörün bir sosyal yapısı var ama tarımdaki sosyal yapı diğer hiçbir sektörde yoktur. Dolayısıyla ciddi bir planlama yapılarak üretimin devam ettirilebilmesi çok önemli. Tarımın sürdürülebilirliği burada bir kez daha ortaya çıkıyor" diye konuştu.