Bronzlaşmak için sağlığınızdan olmayın

Solaryumlarda maruz kalınan ultraviyole ışınlarının, sigara ve alkol kullanımı kadar kanserojen olduğu bildirildi.

Son yıllarda bronzlaşmak amacıyla kullanımı giderek yaygınlaşan solaryumlarda maruz kalınan ultraviyole (UV) ışınlarının, sigara ve alkol kullanımı kadar kanserojen olduğu bildirildi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Şentürk,  yaptığı açıklamada, kış ve bahar aylarında solaryuma girenlerin sayısının arttığını söyledi.

Bronzlaşmak amacıyla kullanımı giderek yaygınlaşan solaryumlara gidenlerin, açık havada çalışanlar kadar ultraviyole ışınlarının kanser yapıcı etkilerine maruz kaldığını savunan Şentürk, şöyle konuştu:

"Ultraviyole ışınları, Dünya Sağlık Örgütü'nün yayınladığı raporda kanserojen olduğu kesinleşen etkenler arasında en üst sırada bulunan sigara ve alkol ile birlikte yer almaktadır. Ultraviyole ışınlarına maruz kalmak, cilt yaşlanmasını hızlandıran faktörlerin başında gelmektedir. Ciltte ince kırışıklıklar, kollajen liflerde dejenerasyon ve buna bağlı ciltte sarkma izlenir. Ultraviyole ışınları ciltte çeşitli lekelerin oluşumunu da hızlandırır. Bunların bazıları kansere dönüşme riski olan lekelerdir. Solaryuma giren kişilerde, genelde küçük kırmızı pullanmalar şeklinde kendini gösteren ve çok hızlı ilerleyen 'melanom' adını verdiğimiz cilt kanseri son yıllarda çok fazla görülmeye başladı."

Şentürk, solaryumlarda maruz kalınan ultraviyole ışınların ben hücrelerinden kaynaklanan ve en tehlikeli deri kanseri olan "melanom" riskini ve melanom dışı deri kanserlerinin gelişme riskini artırdığına dikkati çekti.

- "Cildimizde ince kırışıklıklar görülür, cildimiz kalınlaşır"

Prof. Dr. Şentürk, güneş ışınlarının, ozon tabakasında yer alan katmanlardan filtre edilerek geçtikten sonra yeryüzüne ulaştığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Yeryüzüne ulaşan bu ışınlar A ve B ışınlarını içerir. UVB, daha yüzeysel olarak derimize etki ederken UVA cildimizde derinlere kadar inebilen dalga boyundaki ışınlardır. Solaryum ile sadece UVA ışınlarına maruz kalırız. Bulutlu havalar, güneşe maruz kaldığımız saatler, bulunduğumuz yükseklik gibi etkenler de güneşin üzerimizdeki etkisini değiştirebilir ancak solaryum ile UVA ışınına direkt, filtre edilmemiş hali ile vücudumuz maruz kalmaktadır. Bunun sonucunda ise yaşlılık süreci başlar. Cildimizde ince kırışıklıklar görülür, cildimiz kalınlaşır. Cilt su, nem ve dolgunluğunu kaybeder. Kış mevsiminde solaryum ile aldığımız zararlı ışınlarla gereğinden fazla risk almış oluyoruz."