Boşanma oranı yüzde 38 arttı
Türkiye'de 2004'te 91 bin 22 olan boşanan çift sayısı 2013'te 125 bini aştı
Uzmanlar, Türkiye’de son 10 yıldaki verilere bakıldığında, boşanmalarda artış, evliliklerde azalış görüldüğünü, bu durumun “aile birliğinin sarsılmaması konusunda daha ciddi önlemler alınması gerekliliğini ortaya koyduğunu” belirtiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de 2004’te 91 bin 22 olan boşanan çift sayısı 10 yılda yaklaşık yüzde 38 artışla 2013’te 125 bin 305’e yükseldi. Evlilikler ise söz konusu dönemde azalan bir seyir izledi. 2004'te 615 bin 357 olan evlenen çift sayısı 2013'te 600 bin 138'e geriledi.
2004’ten bu yana 2013 yıl sonu itibarıyla 1 milyon 75 bin 765 çift boşandı. Aynı dönemde evlenen çiftlerin sayısı ise toplam 6 milyon 144 bin 124 oldu. 2013 yıl sonu verilerine göre, 2004 yılına oranla evlenme oranı yüzde 2,5 azalırken, boşanma oranı yüzde 38 arttı.
TÜİK verilerine göre, 2006'da 636 bin 121, 2008’de 641 bin 973, 2010’da 582 bin 715, 2012’de 603 bin 751 çift evlendi, boşanan çiftlerin sayısı ise 2006'da 93 bin 489, 2008’de 99 bin 663, 2010’da 118 bin 568, 2012'de 123 bin 325 oldu.
-Boşanma nedenleri
Bu arada, TÜİK tarafından 2011’de yapılan araştırmaya göre, geçimsizlik yüzde 96,70 ile boşanma nedenlerinin başında yer aldı. Diğer boşanma nedenleri ve oranları ise zina yüzde 0,07, cana kast yüzde 0,03, cürüm ve haysiyetsizlik yüzde 0,24, terk ve akıl hastalığı yüzde 0,05, diğer nedenler yüzde 0,80 ve bilinmeyen nedenlerden yüzde 2,09 olarak gerçekleşti.
-Uzmanların önerileri
Uzman psikolojik danışman Beril Öztürk, yaptığı açıklamada, boşanmalarda artış, evliliklerdeki azalışın “aile birliğinin sarsılmaması konusunda daha ciddi önlemler alınması gerekliliğini ortaya koyduğunu” dile getiriyor.
Öztürk, boşanma oranlarının artmasının sebeplerini, "çiftler arasında cinsellikle ilgili yaşanan sıkıntılar, her türlü şiddet, aldatma ve zina ( başka birinin net varlığının farkına varılması eşleri boşanmaya itiyor), eşlerin birbirleriyle ortak paylaşımlarda bulunmamaktan kaynaklanan sıkıntılar ve ilgisizlik” olarak sıraladı.
Evliliklerindeki sıkıntılarının nedenlerini gören ve tamir yoluna gitmeyi tercih eden çiftlerin çok daha iyi sonuçlarla evliliklerini çok güzel konuma getirmeyi başardığını belirten Öztürk, şöyle konuştu:
“ Ancak bunu tercih etmeyen, sıkıntılarını görmezden gelen ya da inancını yitirmiş çiftler, ilişkilerinde mutlu olmasalar da evliliklerini birçok sebepten dolayı sürdürmeyi de tercih ediyorlar. Bunlar ekonomiye bağlı nedenler, çocuğun varlığı, herşeye rağmen aile düzeninin bozulmak istenmemesi, her iki eş için de boşanma sonrası yaşanacak hayatı göze alamama, ailelerin boşanmaya izin vermemesi gibi nedenler öncelikli sıralanabilir. “
-Sıkıntıların üstüne giderek çözüm aramak gerekiyor
Çiftlerin evliliklerindeki sıkıntıların bir an önce üstüne gidip, çözüm arayışı içinde olmaları gerektiğini vurgulayan Öztürk, çiftlere, "oturup sakin şekilde doğru iletişim yöntemlerini kullanarak, birbirlerini anlamaya çalışarak konuşmalarını" önerdi.
Çiftleri, geçmişte yaşananları sorunun kaynağı yapmaktan vazgeçip, geleceğe dönük ne yapabileceklerini konuşmaları konusunda uyaran Öztürk, “Birbirlerinin hassasiyetlerine önem vererek ve saygı duyarak her eş kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye istekli olmalı” dedi.
Öztürk, "Evliliğin bir ahde vefa kurumu olduğunu unutulmadan ve boşanmak için evlenilmediği hatırlanarak, güzel günler sürekli hatırlanmalı. Çiftler tüm bunların üstesinden gelemediği noktada çok geç olmadan, alanında uzman bir merkez ya da kurumdan mutlaka destek almalı” önerisinde bulundu.
Avukat Yasin Girgin de gelir seviyesi ile boşanma kararı alınması arasında doğrudan bir ilişki olduğuna dikkati çekti.
Girgin, "Gelir seviyesinin yüksek olduğu bölgelerde kadının eğitim seviyesinin de yüksek olduğu, bunun sonucunda kocasından bağımsız olarak hayatını idame ettirebileceği ekonomik bağımsızlığa ulaştığı gözlemlenmektedir. Ekonomik bağımsızlığa ve eğitime ulaşan kadın, uğradığı şiddet, sadakatsizlik, hakaret gibi fiillere katlanma zorunluluğu hissetmiyor. Gelir-eğitim seviyesi düşük bir ailede normal karşılanan davranışlar, yüksek olan ailelerde çatışmaya yol açıyor ve çözülemeyen çatışmalar evliliklerin boşanma ile sonuçlanmasına neden oluyor” diye konuştu.
Nüfus artış hızına ve önceki yıl verilerine göre, yaklaşık 614 bin olması gereken evlenme sayısının 600 binde kaldığını dile getiren Girgin, “Gözlemlerime göre aile içi fiziki, ekonomik şiddet, sadakate aykırı davranışlar boşanmaların genel nedenlerini oluşturuyor” dedi.
TÜİK verilerine göre, 2014-2013 yılları evlenme ve boşanma rakamları şöyle:
Yıllar Evlenme
sayısı Kaba evlenme
hızı Boşanma
sayısı Kaba boşanma
hızı % % 2004 615.357 9,09 91.022 1,34 2005 641.241 9,35 95.895 1,40 2006 636.121 9,17 93.489 1,35 2007 638.311 9,09 94.219 1,34 2008 641.973 9,03 99.663 1,40 2009 591.742 8,21 114.162 1,58 2010 582.715 7,98 118.568 1,62 2011 592.775 8,02 120.117 1,62 2012 603.751 8,03 123.325 1,64 2013 600.138 7,89 125.305 1,65