Bahçeli: Esenyurt'ta prova yapıldı
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Esenyurt'taki seçim bürosuna düzenlenen saldırıyla "kanlı bir girdabın" provasının yapıldığını söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Esenyurt'taki seçim bürosuna düzenlenen saldırıyla "kanlı bir girdabın" provasının yapıldığını ifade ederek, "Tahrik kampanyalarına, nokta atışı yapan bozguncu ve nifak meraklılarına şans tanımayacağız. Demokrasinin kural ve ilkelerinden milim ayrılmayacağız. Hukukun sınırlarından taşmayacağız" dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçen pazar günü Esenyurt İlçe Seçim Koordinasyon Merkezi’nin açılışında silahlı bir grubun saldırı düzenlediğini anımsattı.
Olayda Cengiz Yücel Akyıldız'ın şehit olduğunu, 5 kişinin yaralandığını anlatan Bahçeli, "Hiç kimse kaybettiğimizi düşünmesin. Hiç kimse yıldığımızı sanmasın. Hiç kimse yolumuzdan döneceğimizi, ülkülerimizden sapacağımızı, hedeflerimizden çark edeceğimizi aklının ucuna getirmesin" diye konuştu.
Saldırıların MHP'yi istikametinden çeviremeyeceğini ve korkutamayacağını belirten Bahçeli, şunları söyledi:
"Katiller, adiler, insan canından geçinen iğrenç yaratıklar kendi aralarında sevinç turları atmasın, döktükleri kanların yerde kalacağını zannetmesin. Sahte kefen edebiyatıyla mağduriyet rolü oynayanlar gerçek manada kimin kefenle yürüdüğünü, kimlerin kefene büründüğünü görmeli, çenelerini kapatmalıdır. Musalla taşı, tabut ve kabir istismarıyla siyasal rant hevesinde olan Başbakan ve yandaşları kefen giymekten bahsedeceklerine, girdikleri ve bir daha da çıkmayacakları ayakkabı kutularının hesabını vermelidir.
Esenyurt İlçe Seçim Koordinasyon Merkezimize yapılan suikast yalnızca partimizi, yalnızca dava arkadaşlarımızı değil, Türk milletini ve Türkiye’yi hedef seçmiştir. Vurulan sadece biz değil demokrasimizdir. Kıyılan sadece dava arkadaşlarım değil, toplumsal dirlik ve huzurumuzdur. Türk siyaseti Esenyurt’ta kurşunlanmıştır. Milli irade Esenyurt’ta saldırıya uğramıştır.
Bölücü alçaklar dağdaki provokasyonlarını şehirlerde de sürdürerek niyetlerinde herhangi bir değişikliğin olmadığını ortaya koymuşlardır. Türkiye’nin bugünkü karmaşa ve kargaşa ortamından faydalanmaya, kutuplaşmayı genişletmeye azmetmiş kalpsizler cürümleri kadar yer yakacaklarını unutarak kavga ve karışıklık havarisi kesilmişlerdir. Kandil’den İstanbul’a güvenle intikal eden, terörist kamplarda özenle yetiştirilen aşağılık yüzler öldürerek, yok ederek, ateş ederek Milliyetçi Hareket'i provoke etme çılgınlığına soyunmuşlardır. Fakat evdeki hesap çarşıya uymayacaktır."
-"Mensubiyetle ne kast ediliyor"
Bahçeli, saldırganların belirlenerek layık oldukları cezalara çarptırılmaları gerektiğini belirterek, gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini söyledi. İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın konunun üzerine ciddiyetle eğileceklerini ifade etmesinin kendileri açısından olumlu bir tavır olduğunu kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, gözaltına alınanların saldırıyı gerçekleştirenler olduğuna atıf yaptığını anlatan Bahçeli, "Anlaşılan hükümet, emniyette sorgusu devam eden kişilerin suçlu olduğu sonucuna varmıştır. Hükümet Sözcüsü, gözaltında bulunan şüphelilerden bahsederken 'belli bir yerlere mensubiyetleri var' demekle neyi kast etmektedir? Bunlar derin AKP’nin paramiliter unsurları mıdır, yoksa PKK’nın tetikçileri midir? Sayın Arınç, 'mensubiyetleri var' diyerek meseleyi nasıl küçümser, nasıl hafife almaya kalkışırsın?" diye konuştu.
Terör örgütü eylemlerine katılıp molotofkokteyli atan bazı kişilerin, mahkemede; “MİT’e ve emniyete çalışıyorum” itiraflarında bulunduğunu anlatan Bahçeli, Esenyurt’ta da böyle bir tezgah olup olmadığını sordu. Bahçeli, "Türkiye’de gündem değişikliği için ülkücü kanı akıtmaya karar verenlerle, kardeş kavgası kıvılcımıyla ülkemizi hüsrana götürmeye heveslenenlerin mensubiyetleri AKP midir, PKK mıdır? Bu muamma mutlaka Başbakan ve hükümeti tarafından izah edilmelidir" dedi.
MHP'nin seçim bürosuna saldıranların dağdaki Mehmetçiği, şehirlerdeki polisleri şehit eden alçakların taşeronları ve uzantıları olduğunu öne süren Bahçeli, "Ey Sayın Erdoğan katillerin mihmandarı, koruyucu meleği, rehberi, ortağı ve güvencesi olmayı inatla sürdürürsen, PKK’yı Kandil’de aramaya gerek kalmayacaktır. Sana ve etrafına bakan terörü de teröriste de örgütü de kanlı komployu da tüm yönleriyle görecektir" diye konuştu.
-"Tahrik kampanyalarına şans tanımayacağız"
Devlet Bahçeli, Esenyurt’taki MHP seçim bürosuna saldırının son yıllardaki en kritik vaka olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Türkiye’yi içe dönük bir hesaplaşmaya, sonu olmayan ve herkesi içine çekecek tehlikeli sürece sokmak için malum çevreler canla, başla çırpınmaktadır. Bekliyorlar ki Türk milleti birbirine düşsün. Umuyorlar ki etnik ve mezhep temelli mücadele her tarafa yayılsın, her tarafta hakim olsun. İstiyorlar ki Milliyetçi Hareket sokağa insin, çatışmanın tarafı haline gelsin. Esenyurt’ta kanlı girdabın provası yapılmıştır. Esenyurt’ta Türkiye düşmanları, Türk ve millet muhalifleri bizim üzerimizden toplumsal hassasiyet ve tepkinin seviyesini ölçmüşlerdir. Rüşvet ve yolsuzluk gündeminin farklı mecralara çekilerek, buharlaştırılması güdülen amaçlar arasında yer almıştır. Ama biz tahrik kampanyalarına, nokta atışı yapan bozguncu ve nifak meraklılarına şans tanımayacağız. Bizim duygularımızı ajite etmeye, olayların merkezine konuşlandırmaya yeltenenlerin heveslerini kursaklarında bırakacağız. Zor olsa da dayanacağız. Dişimizi sıkarak sabredeceğiz. İçin için ağlayarak tacizlere kapalı duracağız. Demokrasinin kural ve ilkelerinden milim ayrılmayacağız. Hukukun sınırlarından taşmayacağız. Bizi şiddet ve dehşet sarmalının bir unsuru yapmak için el ovuşturan şarlatanları muhatap almayacağız. Hesap soracaksak iktidara gelerek bunu yapacağız. Başbakan ve hükümetinden kanun önünde, mahşeri vicdan huzurunda, sandık yoluyla alacaklarımızı tahsil edeceğiz. Son sözümüzü, kuşkusuz milletimiz 'evet gün, bugündür' dediği anda söyleyeceğiz. O güne değin sağduyulu, olgun ve aklıselim içinde hareket edeceğiz. Bizleri sokak dövüşçüsü gösterme adiliğini kimsenin yanına bırakmayacağız."
Seçim bürosuna yapılan saldırıdan sonra yazılı ve görsel medyanın uzun süre sessizliğini koruduğunu ifade eden Bahçeli, "Yusufiyeli Cengiz'imizin şehadet haberi, uzun bir süre ekranlardan alt yazı olarak bile geçmemiştir. Çünkü merhum şehidimizin adı Hrant Dink veya İmralı’ya giden bölücü kafilenin herhangi bir ferdi değil, Ülkücü Cengiz Akyıldız’dir. Çünkü merhum şehidimiz Habur’dan girmemiş, Kandil’den sızmamış, Oslo’dan düşmemiş, vatan evlatlarına silah doğrultmamış, 63’lükler arasında bulunmamıştır. Görülen odur ki, alayı birden Ermeni olanlar hepten tükenmiştir. Alayı birden PKK’lı olanlar çoktan iflas etmiştir" diye konuştu.
Esenyurt’taki saldırganlığı karşıt görüşlerin çatışması olarak sunmanın, sıradan bir anlaşmazlık olarak lanse etmenin ne edebe ne objektifliğe ne de basın ahlakına sığdığını belirten Bahçeli, "MHP’yi karşıt görüşlerden birisi olarak itham edenler, diğer karşıt grup olarak kimleri görmektedir? Biz karşı cephelerden birisiysek, diğer karşı cephede hem medya hem de PKK’dan başkası olmayacaktır" dedi.
Bahçeli, medyanın vicdanını ve habercilik misyonunu karartmaması gerektiğini vurgulayarak, olayların iç yüzünün çarpıtılmadan, keyfi müdahalelerle budanmadan iletilmesini istedi.