4 metrelik köpek balığı korkuttu

Mersin'in Erdemli ilçesinde tekneyle denize açılan balıkçının ağına 4 metre uzunluğunda ve 500 kilogram ağırlığındaki köpek balığı takıldı

 Erdemli ilçesinde, tekneyle denize açılan balıkçının ağına 4 metre uzunluğunda ve 500 kilogram ağırlığındaki köpek balığı takıldı. 

Teknesiyle sahilden 2 mil denize açılan Mehmet Duru Kertmez, denize attıkları ağa köpek balığı takıldığını gördü. Arkadaşlarının yardımıyla köpek balığını güçlükle tekneye alan Kertmez, yaklaşık 4 metre uzunluğunda ve 500 kilogram ağırlığındaki balığı sahile getirdi.

Zaman zaman ağlarına köpek balığı takıldığını ancak balığın büyüklüğü karşısında şaşırdıklarını belirten Kertmez, "4 metre uzunluğunda ve 500 kilogram ağırlığındaki köpek balığı, daha sahile çıkarmadan kilosu 25 liradan alıcı buldu. Balığı satılması için Ankara'daki bir markete göndereceğiz'' dedi.

Erdemli Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Yalçın Sakın da bu mevsimde açıklarda balık avına çıkan trol teknelerinin ağlarına köpek balıkları takılabildiğini hatırlattı.

Ağa takılan balıkların kurtulamadığı için öldüğünü ifade eden Sakın, "Ölü köpek balığını geri denize atma gibi şansları olmadığı için arkadaşlarımız balığı alıp getiriyor. Yıllar önce bölgede çok olan köpek balıkları artık Akdeniz'de derin sularda nadiren görülüyor. Ortaya çıkanlar da balıkçı teknelerinin ağlarına takılıyor" diye konuştu.

- Balıkçı ağına amfora takıldı

İlçede denize açılan başka balıkçının ağına da biri 40, diğeri 60 santimetre uzunluğunda iki amfora (bir çeşit testi) takıldı.

Denizden yaklaşık 12 mil açıldıkları sırada yaklaşık 200 metre derinden ağlarına iki amfora takıldığını bildiren balıkçı Hüseyin Atsız, 40 ve 60 santimetre uzunluğundaki amforaları Mersin Müze Müdürlüğü'ne teslim edeceklerini kaydetti.

Balık avlarken zaman zaman bu tür amforalara rastladıklarını dile getiren Atsız, şunları söyledi:

''Bizler ekmeğini denizden kazanan insanlarız. Denizlerimizin temizliği ve içerisinde barındırdığı tarihi de önemsiyoruz. Erdemli bölgesi tarihi ve kültürel yapısıyla açık hava müzesi gibi. Tabi denizi de aynı durumda. Karadaki kültürel değerler ne kadar kıymetliyse denizdeki kültürel varlıklarımız da o derece kıymetli. Balıklar kadar denizden çıkan kültüre de o derece sahip çıkmak zorundayız. Eğer ağa takılan amforaları geri denize atsaydık mutlaka kırılıp tahrip olacaktı. İnsanlık vazifemizi yerine getirerek müze müdürlüğüne teslim ediyoruz. Sadece ben değil diğer balıkçı arkadaşlarımız da aynısını yapardı."